İzmir'deki Kobanê eylemleri sırasında Ekrem Kaçaroğlu’nu silahla ve darp ederek öldürdükleri gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişinin tamamı serbest kaldı.
İzmir’deki Kobanê gösterilerinde Ekrem Kaçaroğlu adlı yurttaşı ateş ederek ve linç ederek öldürdükleri iddiasıyla ikisi kardeş ve tamamı akraba olan dört kişi gözaltına alınmıştı. TOMA’lar tarafından kaydedilen görüntülere göre Kaçaroğlu’na yerdeyken tekme atan ve tahta fırlatan iki kişi tutuklanırken, tüfekle sokaklarda koşturup ateş açan iki kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, bu karardan iki ay sonra, tutuklu iki saldırganın da serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Hakimlik, Kaçaroğlu’nun silahla öldürüldüğünü ifade ederek, tekme atan tutukluların ise ancak kasten yaralama ile suçlanabileceğini ifade etti. Dahası kararda, silahla ateş ettikleri saptandığı halde aynı hakimlikçe tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan iki ayrı şüphelinin varlığına dikkat çekildi. Oysa saldırganlarla akraba olan bu iki şüpheli de “yeterli delil olmadığı için” daha serbest bırakılmıştı.
İzmir Bornova’da, geçen yıl 7 Ekim’deki Kobanê gösterileri sırasında 38 yaşındaki Ekrem Kaçaroğlu, iddiaya göre milliyetçi bir grup tarafından başından kurşunla vurulup linç edilerek ağır bir şekilde yaralanmıştı. Çay ocağı işleten Kaçaroğlu, 10 gün sonra hayatını kaybetti. Kaçaroğlu’nun ölümü sonrası TOMA görüntülerine istinaden R.A. ve K.A. kardeşler ile akrabaları olan S.D. ve M.K. gözaltına alındı. Görüntülere göre, yerde yatan Kaçaroğlu’na tekme attığı görülen K.A. ve M.K. tutuklanırken, diğer iki kişi serbest bırakıldı.
‘Karslıyız, bu olaylara prim vermeyiz’
Şüphelilerden 29 yaşındaki R.A., TOMA görüntülerinde, üzeri çıplak halde elinde tüfekle TOMA aracı önünde koşarken ve havaya ateş ederken görüldü. İki çocuk babası A., ifadesinde, kalabalık bir grubun evlerini taşladığını iddia ederek, “Karslı olmamız ve bu olaylara prim vermememizden dolayı evlerimizi taşlayarak, olayların içine bizi çekmeye çalıştılar” dedi. Evlere saldırılması üzerine mahallelinin, “canını korumak ve evlere zarar gelmesini önlemek” amacıyla müdahale ettiğini iddia eden A., dışarıdan silah sesleri gelmesi üzerine dedesine ait tüfeği alıp sokağa çıktığını anlatarak, “Mahalle sakinleri bu grupla birbirine taş atıyordu. Pazar yerinde birbirimize bir süre taş attık. Grubun evlerimize yaklaşarak ailelerimize zarar vermesini engelledik” dedi. TOMA’nın sokağa girdiği an kalabalığın içinde olduğunu belirten A., “O sırada TOMA ile birlikte karşı gruba doğru hareket halindeyken tüfekle havaya bir el ateş ettim. Ateş ettikten sonra yeterli sayıda polis gelmesi üzerine tüfeği katlayıp koltuğumun altına aldım. Bir süre bekleyip dedemin evine gittim. Tüfeği bıraktıktan sonra pazar yerine gittim. Yerde yatan bir şahıs gördüm. Etrafı çok kalabalıktı. Ancak ben yanına gitmedim, uzaktan izledim” dedi. A., gruba doğru değil, havaya ateş ettiğini ifade ederken, “Ben tüfeği karşı grubun olduğu yöne doğrultmadım. Sadece TOMA’nın önünde koşarken bir kez havaya ateş ettim” dedi.
R.A.’nın 19 yaşındaki kardeşi K.A. da TOMA’nın görüntülerine, “elinde uzun siyah bir cisim” ile girdi. Aktaş, pazar yerinde karşı karşıya geldikleri diğer grupla bir-bir buçuk saat boyunca birbirlerine taş attıklarını belirterek, “Biz 20-25 kişi vardık. Grubun sürekli üzerimize gelmesinden dolayı püskürtmek ve kendimizi korumak amacıyla taşla karşılık verdik. Taş atma sırasında 2-3 el silah sesi duydum. Ancak gerçek silah mı, yoksa kuru sıkı silah mı, bilmiyorum. Ben herhangi bir kesici, delici ya da ateşli suç aleti kullanmadım. Bizim gruptan kimin havaya ateş ettiğini bilmiyorum” dedi.
Ağabeyinin karşı grup tarafından sıkıştırılması üzerine akrabası S.D.’nin silahla havaya iki el ateş ettiğini savunan K.A., “Ağabeyim tehlikede olduğunu fark edince hedef gözetmeden havaya doğru iki veya üç el ateş etti. Karşı grup silah sesini duyunca ağabeyimi taşlamayı bıraktı. S.D. olmasaydı grup bizi linç edecekti” dedi.
‘Mahalle halkı’ linç etmiş
S.D., TOMA müdahalesi sırasında bir süre aracın arkasından gidip geri döndüğünü, “mahalle halkının” kalabalık şekilde yerde yatan bir kişiye vurduklarını gördüğünü anlattı. Dinçer, “Ne olduğunu anlamak için gruba yaklaştığımda, yerde yatan, karşı gruptan olduğunu düşündüğüm, ancak daha önceden tanımadığım bir şahsa vurduklarını gördüm. Kalabalığa daha fazla vurmamaları için telkinde bulundum” dedi. TOMA’nın püskürttüğü grubun taş ve sopalarla tekrar mahalleye doğru koşarak geldiğini görmesi üzerine belindeki kuru sıkı silahla havaya iki el ateş ettiğini ifade eden D., “Benim amacım, mahalleye saldıran grubu silah sesiyle korkutarak, mahalleye girmelerine ve canımıza kastetmelerini engellemekti. Ben kimseye vurmadım” dedi.
Üç şüpheliyle hem komşu hem akraba olduğunu kaydeden 27 yaşındaki M.K. ise sokakta tanımadığı bir kişiyi yerde yatarken gördüğünü belirterek, “Ben ve diğer akrabalarım yerde yatan şahsın yanına gittik. Ben olayın kızgınlığıyla yerde yatan şahsa tekme attım. Daha sonra karşı gruptan birçok şahsın bizlere karşı müdahalelerinden dolayı yerde yatan şahsın başından ayrıldık” dedi.
İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi, “mağdurun ne şekilde ve kim tarafından yere düşürüldüğünün bilinmediği ancak yerdeyken yaralıya eylemde bulundukları” için K.A. ve M.K.’nin tutuklanmasına hükmetti. Silahla ateş eden R.A. ve S.D.’nin mağdura eylemde bulunduklarına dair yeterli, güçlü delil elde edilemediğinden tutuksuz yargılanmalarına karar verildi.
‘Silahlılar çıktı, siz de çıkın’
Bu arada, avukatları tarafından K.A. ve M.K.’nın tutukluluk hallerine itiraz edildi. İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliği geçen 9 Aralık’ta verdiği kararda, görüntülerde M.K.’nın maktüle tekme atarken, K.A.’nın da elindeki sopayı fırlatırken görüldüğünü kaydetti. Kararda, Kaçaroğlu’nun silahla öldürüldüğü belirtilerek, daha önce serbest bırakılan R.A. ve S.D.’nin silahla ateş etmiş oldukları, bu nedenle tutuklu K.A. ve M.K. hakkında ancak kasten yaralama suçundan işlem yapılabileceği ifade edildi. Böylece iki tutuklu, iki ay sonra serbest kalmış oldu.