İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Ulaşrtırma Bakanı Binali Yıldırım olduğunu açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İzmir, CHP’den çok çekti. Şimdi gelirken yolda onu gördük. Yerel yönetim anlayışında CHP’nin beceriksizliğini gördük. Şimdi bütün bu gerçekler ortadayken, hala İzmir inanıyorum ki CHP demeyecektir” dedi.
İzmir’de, 12 ilin daha belediye başkan adayını açıklayacağı Seçim İşleri Başkanlığı bölge toplantısında konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
İzmir, maalesef tarihinde zaman zaman fetret dönemleri yaşadı. Moğol istilasına, Haçlı seferlerine maruz kaldı. İzmir, Osmanlı’nın fetret döneminde fetreti yaşadı. Defalarca yangınlara, yıkımlara, isyanlara maruz kaldı. İzmir, 1919’da tarihinin en acı işgallerinden birini yaşadı, ancak şanlı bir direniş sergiledi. 9 Eylül 1922’de şanlı bir istiklale kavuştu.
İzmir, yakın tarihimizde tek parti CHP yönetimine karşı en anlamlı, en dokunaklı, Türkiye’ye örnek teşkil edecek itirazları dile getirmiş bir şehirdir. İzmir, baskıya, zulme, dayatmalara boyun eğmemiş, her zaman demokrasiden, her zaman özgürlüklerden yana olmuş.
Halk Serbest Fırka’yı bağrına basıyor
Tarih 12 Ağustos 1930. Gazi Mustafa Kemal, demokrasi tarihimiz açısından son derece önemli bir adım atıyor. Tek partili sistemin, mahsurlarını görüyor. İkinci bir parti kurulması, bir muhalefetin oluşması için bir adım atıyor. Fethi Okyar’ı çağırıyor, bir parti kurmasını, CHP’nin karşısına çıkmasını, CHP’yi muhalefet olarak eleştirmesini istiyor.
Fethi Okyar, bizzat Gazi Mustafa Kemal’in talimat ve teşvikiyle Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kuruyor. Halk müthiş derecede seviniyor.
Bu yeni partinin kuruluşundan sadece 22 gün sonra Fethi Bey, İzmir’e geliyor. Sadece 22 günlük bir parti. Partinin ismini bile kimse bilmiyor. Partinin genel başkanını kimse tanımıyor. Ancak halk CHP’den o kadar illallah etmiş ki, 22 günlük bir partiyi kelimenin tam anlamıyla bağrına basıyor.
Bütün İzmir halkı Rıhtım’a akın ediyor. İzmir adeta kurtarıcısını bekliyor. İzmir CHP zulmüne dur diyecek, CHP’yi frenleyecek, CHP’den hesap soracak bir lideri karşılamaya geliyor.
Sevinçten, heyecandan, umuttan İzmir Rıhtımı’nda izdiham yaşanıyor, bugün Karşıyaka Kapalı Spor Salonu’nda olduğu gibi…
Dışarıda bizi izleyen, dışarıda bizi dinleyen tüm İzmirli kardeşlerimi de selamlıyorum. O zaman bir gazete, Fethi Bey’in İzmir’de nasıl karşılandığını şu satırla aktarıyor: “Millet Fethi Bey’e sarılıyordu, birçokları ağlıyordu. Vatandaşların sevgi gösterilerinde Fethi Bey’in ceketi yırtıldı. Bu esnada denize düşenler, ezilenler, çiğnenenler oldu. İzmir’de bayram yaşanıyordu.”
İlk kurbanımızı verdik
CHP, başına gelecekleri bildiği için Gazi Mustafa Kemal’in kurdurduğu bu partiden rahatsızdı. İzmir’de dönemin hükümeti Fethi Bey’e çok büyük zorluklar çıkardı. Yeni partinin milletle kucaklaşmamış, dönemin iktidarı çok büyük eziyetler yaptı.
Gazi Mustafa Kemal’in emrine rağmen, İzmir’de güvenlik sağlanmadı. Hatta kalabalığa ateş açıldı ve 12 yaşında masum bir çocuk öldürüldü. Ay yıldızlı bayrağa sarılmış o çocuğu Fethi Bey’in önünde getirdiler ve Fethi Bey “İşte ilk kurbanımız” dedi. İzmir artık tek parti zulmünden kurtulmak istiyordu.
Bunun için, İzmirli canını dahi vermeye hazırdır. İşte, bu özgürlük taleplerini, bu demokrasi taleplerini bastırdılar. İnşallah, kurulduktan sadece 3 ay sonra Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasına yol açtılar. Bunların demokrasi anlayışı budur, tahammül edemezler.
Parti kapatmakla meşhurlar
Bunlar Türkiye’de parti kapatmakla meşhur olan bir zihniyettir. CHP budur. 1950 yılına kadar, 20 yıl boyunca Türkiye’de milletten, İzmir’den demokrasiyi esirgediler. 1950’de demokrasinin güneşi bir kez daha Ege’den, bu bölgeden doğdu. Aydın’da doğan, nüfus cüzdanında doğum yeri İzmir yazan, buradan yola çıkarak yarım kalan işi tamamladı.
İzmirli, Aydınlı, Egeli Adnan Menderes, Türkiye’yi demokrasiyle buluşturdu. Milleti eserle, hizmetle, özgürlükle buluşturdu. Merhum Menderes, “yeter, söz milletindir” dedi.
İzmir, CHP’den çok çekti. Şimdi gelirken yolda onu gördük. Yerel yönetim anlayışında CHP’nin beceriksizliğini gördük. Şimdi bütün bu gerçekler ortadayken, hala İzmir inanıyorum ki CHP demeyecektir. Bu kentleri değiştirirken, İzmir gerçek vizyonuna kavuşacaktır.
Şimdi görüyorum ki, İzmir yeniden “yeter” diyor ama bu defa biz buna bir şey ekliyoruz, “yeter, söz de karar da milletindir” diyoruz. İnşallah İzmir fetret dönemini artık geride bırakıyor. Tarihteki o asil makamına, Ege ve Akdeniz’deki o müstesna konumuna yeniden kavuşuyor.
İzmir içine kapanmamalı
İzmir, her yönüyle bir dünya şehridir. İzmir, bir sanayi şehridir. İzmir, bir ticaret şehridir, turizm şehridir. İzmir batılı bir şehirdir, yüzü batıya dönük bir şehirdir. İzmir, iddiaları olan, hedefleri olan, potansiyeli olan bir şehirdir. Tıpkı İstanbul gibi, tıpkı Antalya gibi. Tüm dünyada marka olmayı, tanınmayı hakkeden bir vizyon şehridir.
İzmir, Barselona’nın Marsilya’nın, Roma’nın, Atina’nın gerisinde kalmayı hakketmeyen, bu şehirlerin üzerinde anılmayı hakkeden bir şehirdir.
İçine kapanan, dünyaya kendisini kapatan, kendi yağıyla kavrulmaya çalışan şehirler dönemi artık geride kalmıştır. Ben İzmir’de bunu görüyorum. İçine kapanık bir yapı görüyorum. İzmir buna layık değil, yapılaşmayı görüyorsunuz. Yapılaşmada, ilçesiyle, büyükşehiriyle beklenen sıçramayı yapamamış bir şehir var. Altyapısıyla, üstyapısıyla bunu gerçekleştirememiş bir İzmir var. Şunun cevabını vermeliyiz: İnsanca yaşayabileceğimiz şehirler özlemiyle AK Parti diyoruz.
İzmir ile birlikte 12 şehir, bugün inşallah belediye başkan adaylarıyla burada. Hep birlikte Ege’yi kentsel dönüşümlerde olduğu gibi, Ege’yi modern bir bölge haline getireceğiz.
Aramızda misafir iller var. Tunceli ve Kars aramızda. Onlar da bu değişimi, dönüşümü gerçekleştirecekler.
Bir şehrin sosyal dokusunu, kültürünü, geleneklerini, yaşam tarzını siyaset ya da siyasetçiler değil, o şehrin bizzat kendisi belirler.
Buraya AK Parti’nin eli değmedi. Onun için de buraya bir kongre merkezi dahi yapamadılar. Geçenlerde geldik bir iktisat kongresi yapalım dedik. İktisat kongresini bir otelin 400-500 kişilik salonunda yaptık. Böyle bir şey olabilir mi?
İşte bizler, İstanbul’a geldiğimiz zaman, İstanbul’un hali de öyleydi. Orayı da CHP’den almıştık. Kongre merkezi yoktu. Bir taraftan Haliç Kongre Merkezi, arkasından 17 ayda Harbiye Kongre Merkezi’ni yaptık. İstanbul bir kongre merkezi haline geldi. Antalya’ya, aynı şekilde İzmir’e yaymamız lazım. Adeta cennet gibi olan ülkemizin her yerinde bu kongrelerle biz turizmi daha da patlatmamız lazım.
Artık Türkiye’de önemli bir değişimi biz, 11 yılda gerçekleştirdik. Türkiye’de hiçbir vilayetin yaşam tarzına karışmadık. İzmir’in yaşam tarzına da karışmadık, karışmayız. Karışılmasına da göz yummayız. Yaşam tarzlarına karışmak tek parti zihniyetinin siyasetidir. Korku siyaseti, tehdit siyaseti üretenlerin işidir.
Kardeşlerim, başkalarının özgürlük alanına müdahale olmadıkça özgürlükleri en güçlü şekilde savunduk. 76 milyona tek millet diyerek sarıldık. Bu ülkede Türk’ü de sevdik, Kürt’ü de sevdik, Laz’ı da sevdik, Boşnak’ı da sevdik, Roman’ı da sevdik, Pomak’ı da sevdik.
Adayımız Binali Yıldırım
Biz İzmir’in büyük Türkiye vizyonundan geri kalmasını istemiyoruz. 35 projemizle İzmir’in çehresi değişiyor. İşte bütün bunların gerçekleşebilmesi için yerel yönetimle merkez yönetimin el ele vermesiyle Binali Yıldırım dedik ve huzurlarınıza böyle çıktı.
Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı 12 ilin belediye başkan adayları şu isimlerden oluştu:
İZMİR: Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
MANİSA: Hüseyin Tanrıverdi
BURDUR: Sebahattin Akkaya
ISPARTA: Nuri Uzaktaş
KARAMAN: Ertuğrul Çalışkan
KARS: Nevzat Bozkuş
KİLİS: Hasan Kara
OSMANİYE: Mehmet Gürbüz
TUNCELİ: Erkan Eroğlu
UŞAK: Nurullah Cahan
AYDIN: Mustafa Savaş
DENİZLİ: Osman Zolan