İzmir'de, 30 Ekim 2020 yılında, 118 vatandaşın yaşamını yitirdiği depreminin ardından TOKİ tarafından depremzedelere para karşılığı yapılan evlerde su yalıtım sorunu yaşandığı belirtildi. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, binaların periyodik olarak denetlenmesi gerektiğini belirterek “Uzun vadede yapısal sistemde korozyona yol açarak yapı sağlığını tehdit edebilecek hale gelebilir” uyarısında bulundu.
Depremzedelere para ile konut yapan TOKİ’nin teslim ettiği proje alanlarındaki evlerde birçok kusur olduğu ortaya çıkmasının ardından şimdide su yalıtım sorunu yaşandığı öğrenildi.
Birgün’den Berkay Sağol’un haberine göre, ikinci proje alanındaki apartmanların birinde zemin kat döşemesi ve kirişlerinin betonunda ayrışma oluştuğu görülürken, apartmanlardaki diğer dairelerde ise çamaşır ve bulaşık makinaları giderlerinin olmadığı, borularda kaçak ve kapıların kırık olduğu hataları tespit edildi. Başka bir proje alanındaki apartmanın zemin kat ve otoparkında ise su yalıtım sorunu olduğu, bu sebeple duvarlarda kabarma, zeminde ise su birikintisi oluştuğu ortaya çıktı.
“Binalar periyodik olarak denetlenmeli”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, binaların periyodik olarak denetlenmesi gerektiğini belirtti: “Sağlıklı ve güvenli yapı üretiminde yalıtım işlerinin önemli paya sahip olduğu ve yapının ekonomik ömrünü etkilediğini ortaya koymak gerekir. Projede, tasarımda öngörülen beton dayanımının yapının ekonomik ömrü boyunca sağlanması ve betonarme elemanların çevresel etkilerden, rutubet, korozyon, yapısal müdahale vb. durumlardan korunması zorunludur. Aksi takdirde hesaplarda sağlanan yapı performansı deprem durumunda gerçekleşmez ve istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Bu anlamda yapım aşamasında gösterilecek özen büyük önem arz etmektedir. Ayrıca binalar kullanım aşamasında, periyodik olarak denetlenmeli ve zafiyet gösteren noktalarda bakım yapılması gerekmekte.”
“Uzun vadede yapı sağlığını tehdit edebilecek hale gelebilir”
Söz konusu binaya ait fotoğraflarda belirgin bir su yalıtım problemi olduğunun görüldüğünü söyleyen Ayatar, sözlerine şöyle devam etti: “Söz konusu binaya ait fotoğraflar üzerinden yapılan incelemede; belirgin bir su yalıtım problemi olduğu görülmekte. Binanın otopark alanında bulunan duvar ve döşeme yüzeylerinde sıva kabarmaları ve renk değişimi bulunmakta. Yapı sahipleri tarafından, bu alanların temizlenip boyandığı ancak sorunun devam ettiği ifade edilmekte. Dolayısıyla ana sorunun ortadan kaldırılmadığı, yani yapıya ulaşan suyun yapıdan uzaklaştırılmadığı söylenebilir. Yapısal bir sorun olmasa da bahse konu problem, kaynağı bulunarak ortadan kaldırılmazsa, uzun vadede yapısal sistemde korozyona yol açarak yapı sağlığını tehdit edebilecek hale gelebilir.”