Çevre

İzmir'de iki termik santralin 'ÇED olumlu' kararı iptal edildi

İzdemir 2 ve Socar termik santrallerinin hakkındaki ÇED Olumlu kararları iptal edildi

22 Şubat 2019 22:58

İzmir'de yapılması planlanan İzdemir 2 ve Socar termik santrallerinin 'ÇED olumlu'kararı uzun bir hukuk mücadelesinin sonunda iptal edildi.

İzmir 3.İdare Mahkemesi, Socar Termik Santrali için verilen ÇED olumlu kararını iptal etti. 2016’daki Danıştay kararıyla hazırlanan yeni bilirkişi heyetinin hazırladığı raporu yapılan itirazlar çerçevesinde değerlendiren mahkeme, EGEÇEP tarafından 2013’ten beri yürütülen yargı mücadelesini haklı buldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çed Olumlu Kararı’na karşı EGEÇEP tarafından 2013’te açılan  iptal davası sonucunda hazırlanan bilirkişi incelemesine istinaden 2016’da EGEÇEP’in iptal ve yürütmeyi durdurma istemi reddedilmişti. İzmir İdare Mahkemesi’nin red kararı, kararının bozulması istemiyle Egeçep tarafından aynı yıl temyiz edildi.

Danıştay ise verilen kararı 2016 yılının sonunda bozarak yeni bir bilirkişi heyetinin inceleme yapması ve hazırlanacak rapora göre yeniden karar verilmesini istemişti.

İzmir 3. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunu başta çevreye, suya, toprağa, havaya ve arkeolojik sahalara vereceği zararı göz önüne alarak değerlendirdi ve ÇED olumlu kararının jeoloji, orman ve fauna yönlerinden yeterli araştırmaya dayanmadığı sebebiyle Socar Termik Santrali için verilen ÇED olumlu işleminin iptaline karar verdi.

Socar Power Termik Santrali Entegre Projesi gerçekleşmesi durumunda, endüstriyel atık (kül) depolama alanı ve kıyı yapısı dahil olmak üzere 672MWe/1589MWt ‘lık bir kapasiteye sahip olacaktı.

İzdemir Termik Santrali’nin İkinci Ünitesi’nin ÇED Olumlu Kararı bir kez daha iptal edildi

İzdemir Termik Santrali’nin İkinci Ünitesi için defalarca yeniden alınan ÇED olumlu kararı yerel grupların yargı mücadelesi doğrultusunda hem yerel mahkemeler hem de Danıştay tarafından defalarca iptal edilmişti.

Son olarak 28 Ocak 2019’da yeni ÇED Olumlu işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava sonuçlandı ve mahkeme bir kez daha yerel grupların lehine karar vererek ÇED Olumlu Kararı’nı iptal etti.

1960’lı yıllardan sonra ağır sanayi bölgesi olarak ön plana çıkan İzmir Aliağa bölgesi, 1990’lı yıllardan beri bölgede yapılan ve yapılmak istenen kömürlü termik santrallerle mücadele ediyor. Daha 1992 yılında bölgede gerçekleştirilmek istenen termik santral projesi, Danıştay kararıyla bölgenin kirlilik kapasitesi gerekçesiyle iptal edilmişti.

2010 yılından beri yerel grupların desteğiyle süren yargı mücadelesinde İzdemir Kömürlü Termik Santrali’nin ikinci ünitesi hakkında defalarca dava açılmış, birçoğu kazanılmış ancak santralin operasyonunun önüne geçilememiştir.

Öte yandan İzdemir 2 termik santralinin bulunduğu Aliağa bölgesi ve civar köylerde son yıllarda kanser vakalarında büyük bir patlama meydana gelmiştir. Yöre halkında, endüstriyel kirliliğin kontrol altına alınmasına yönelik beklentiler ise had safhadadır. Buna karşın bu beklentiyi karşılayacak biçimde işletmelere verilen izinlerde kirlilik sınırlarına uygun izlemeler yapılmamaktadır.

Mahkeme işlemin iptal kararlarında; projenin gerçekleşmesiyle hava kirliliği sınır değerlerinin aşılacağı, proje alanı sınırlarına 3 km’den daha yakın zeytinlik alanlar olduğu, bölgeye yakın 1. Derece arkeolojik sit alanı olan Kyme Nekropolisin bir kısmının proje alanında kalıyor olabileceği, ancak ÇED raporunun bu açıdan eksik olduğu ve projenin kültürel ve arkeolojik mirasa zarar verebileceği yer almıştı.

İzmir 1. İdare Mahkemesi’nin 7 Ocak 2019’da ÇED Olumlu kararının iptaline rağmen tekrar ÇED süreci başlatılması ve itirazlara rağmen bir kez daha ÇED Olumlu kararı verilmesi üzerine Ekoloji Kolektifi, Egeçep, Odalar, belediyeler ve yurttaşların içinde bulunduğu davacılar tarafından 28.01.2019 tarihinde yeni ÇED Olumlu işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açılmıştı. Mahkeme bu davayı sonuçlandırarak bir kez daha İzdemir Termik Santrali’nin ikinci ünitesinin ÇED olumlu kararını iptal etti.

Süreçte neler yaşandı?

2010 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 2016 tarihli kararı ile iptal edilmişti ancak bu karardan önce işletme faaliyete başlamıştı. İptal gerekçesinde 1992 yılında verilen karardaki yörenin kapasite sorunu vurgulanmış, termik santral ile ilgili planların iptal edildiği belirtilmiş ve proje alanındaki kültür varlıklarının bütünlüklü değerlendirilmeden ÇED Olumlu kararı verilmesinin kültür varlıkları mevzuatına aykırılık teşkil edeceğine hükmedilmişti.

2016 yılında bu projenin iptali gerçekleşmeden, yürütmenin durdurulması kararı verilmesinin hemen ardından aynı yıl içinde yeniden ÇED olumlu kararı verilmişti. Karardan bu yana davacılar Aliağa bölgesindeki endüstriyel kirliliğin kontrol altına alınması, hava kalitesinin sınır değerler içinde tutulması, bölgenin kirlilik taşıma kapasitesinin izlenmesi, tarımsal ve biyolojik yaşamın, çevresel ve kültürel mirasın korunması, iklim değişikliğinden doğan yükümlülüklere uygun bir enerji politikası geliştirilmesi amacıyla davalar açmaya devam etti.

2016 yılındaki ÇED olumlu kararı 2017 yılında iptal edilmiş ve akabinde şirket hemen yeni bir ÇED Olumlu kararı daha almıştır. Buna karşı açılan iptal davası da 2018 yılında davacılar lehine sonuçlanmış ve 2018 yılında da yeniden mahkeme kararındaki hukuka aykırılıkların giderildiği bahsiyle yeni bir ÇED Olumlu kararı verilmiştir. Davacılar 2019 yılında bu ÇED olumlu kararına da yeniden dava açmışlardır.

İzdemir 2 termik santralinin hukuka uygun bir atık sahasının bulunmadığı, zeytinlik alanlara üç km’den daha yakın termik santral yapılamayacağına yönelik gerekçeler yargılamalardan çıkan önemli bir sonuçtur. Buna rağmen işletmenin faaliyetine izin verilmesi, bölgede çevresel kamu düzenini bozmaktadır. Aliağa bölgesinde bir acil eylem planı ile sanayi kaynaklı kirliliğin etkisinin izlenebilir, yönetilebilir ve azaltılabilir kılınması gerekir. Aksi durumda çevre kanunu kapsamında idareye düşen sorumlulukların yerine getirilmemesine bağlı olarak toplum sağlığı ve kent sağlığı geri dönülmez biçimde bozulacaktır.