İyi Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, “Kızılay bir dernek üzerinden aktarılan paraya alet edildikten sonra, vergi kaçırmak amacıyla yapılan bu yolsuzluktan sonra, Kızılay’ın topladığı kan 2,4 milyon ünite de kalıyor. 2021 yılında tekrardan 2,7 milyon üniteye ulaşsa dahi 2019’daki değerinden düşükte kalmaktadır. Her yıl yüzde 10’dan fazla, Kızılay’ın kan toplamasında bir artış vardır. Bu artışı son yıllarda göremiyoruz. AK Parti hükümeti ve Kızılay yöneticileri, kurumu istismardan vazgeçmeli; şeffaflık, dürüstlük ve saygınlık içerisinde kurum görevine devam etmelidir” dedi.
Arslan Kabukcuoğlu, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kabukcuoğlu, şunları söyledi:
“Kızılay’ın, Türkiye’de hiçbir kurumun sahip olmadığı özellikleri vardır"
“Kızılay’ın, Türkiye’de hiçbir kurumun sahip olmadığı, dünyada ise sayılı kurumların sahip olduğu birtakım özellikleri vardır. Yurt içinde hem savaş durumunda hem barış durumunda toplumumuzun sağlığı, değişik yatırımlar, kan toplama gibi yardımları yapar. Yurt dışında ise herhangi bir ülkeye yalnız felaket anında değil, bundan kalan diğer zamanlarda da oranın kalkınmasına, gelişmesine ihtiyaç duyulan şeylerin yapılmasına, onların yardımlarına koşmaya her zaman hazırdır.
Böylesine kıymetli ve önemli bir derneğin toplum tarafından kabulü, kimliğini ispatı, yıllara bağlı olarak bir emek ve çaba sonucunda oluşmuştur. Ancak AK Parti hükümetleri zamanında bir çocuğun dahi farkında olacağı hatalar yapılmış ve maalesef Türk Kızılay’ına zarar verilmiştir. Öyle ki 2017 yılında Türk Kızılay’ı üzerinden, adı iyi anılmayan bir vakfa para aktarılmış, vergi kaçırılmış ve Kızılay maalesef buna alet edilmiştir.
"Tarafsız olması gereken Kızılay Başkanı, maalesef tarafgir davranmıştır"
Kızılay’ın ilkelerinden biri de şeffaflık olduğu halde, bahse konu bağış ile ilgili, Kızılay Başkan’ından koşullu bağışın belgesi istendiği vakit buna cevaben, bu belgeyi açıklamanın ahlaklı olmadığını savunarak toplumu bilgilendirmekten kaçınmıştır. Kızılay’ın ilkelerinde hiçbir zaman siyasi ve ideolojik nitelikli itilaflara girmeyeceği yer almaktayken tarafsız olması gereken Kızılay Başkanı, maalesef tarafgir davranmış, bir seçim münasebetiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarından birisinin seçim vaadini öne çıkarma hadsizliğini dahi göstermekten çekinmemiştir.
Türk Kızılay’ının yöneticilerine hayatın olağan akışının çok çok üstünde ücretler ödenmiş, çok pahalı binalar kiralanmış, böylece Kızılay’ın lükse gideri artırılmıştır ve Kızılay’ın parası israf edilmiştir. Dini kuralları zorlarcasına vatandaştan zekat toplayıp, bu toplanan zekatlarla değişik insanlara iş yeri açılacağı gibi olaylar da Türk Kızılay’ını günümüzde yöneten yöneticiler tarafından gündeme getirilmiştir. Tutarsız Kızılay Başkanı, Elazığ depremindeki vatandaşlar için SMS’lerle yardım istemiş, Türk milleti ‘1999 yılından beri topladığınız deprem paralarını ne yaptınız’ diye sorduğu vakit, buna cevap vermek bir tarafa Kızılay Başkanı, Türk milletini politik ve siyasi davranmakla suçlamıştır.
"Türk Kızılay’ı şubelerinde zaman zaman yolsuzluklar tespit edilmektedir"
Maalesef basiretsiz bir yönetim sergilenen Türk Kızılay’ı şubelerinde zaman zaman yolsuzluklar tespit edilmektedir. Sorumlular hakkında yasal işlemler yapılmaktadır. Şeffaf olması gereken kurumun yetkilerinin toplumu bilgilendirmediğine tanık olmaktayız. Kızılay Başkanı ve Genel Müdürü’ne, İçişleri Bakanlığı’nca yapılan soruşturma sonucunda güveni kötüye kullanmaktan dolayı para cezası verildiğini biliyoruz. Türk Kızılay’ı gibi kurumlar, hangi devlette olursa olsun altın değerindedir. Hiçbir yöneticinin Türk Kızılay’ına leke sürmeye hakkı yoktur. Kızılay’ı kendi siyasi çıkarlarına kimse alet edemez.
Ülkemizin yegane kan toplama kurumu olan Türk Kızılay’ı üzerinden bağış yapılarak vergi kaçırılmasına alet olduktan sonra Kızılay’ın kan bağışlarında bir takım değişiklikler olmuştur. 2013 yılında 1,6 milyon ünite, 2014 yılında 1,8 milyon ünite, 2016 yılında 2,1 milyon ünite, 2017’de 2,3 milyon ünite, 2019’da doruk noktasına ulaşıyor ve 2,8 milyon ünite Kızılay’a, Türk milletinden kan bağışında bulunuyor. Ancak Kızılay bir dernek üzerinden aktarılan paraya alet edildikten sonra, vergi kaçırmak amacıyla yapılan bu yolsuzluktan sonra Kızılay’ın topladığı kan 2,4 milyon ünite de kalıyor. 2021 yılında tekrardan 2,7 milyon üniteye ulaşsa dahi 2019’daki değerinden düşükte kalmaktadır. Her yıl yüzde 10’dan fazla, Kızılay’ın kan toplamasında bir artış vardır. Bu artışı son yıllarda göremiyoruz. AK Parti hükümeti ve Kızılay yöneticileri, kurumu istismardan vazgeçmeli; şeffaflık, dürüstlük ve saygınlık içerisinde kurum görevine devam etmelidir.” (ANKA)