T24 Haber Merkezi
Son günlerde tartışmaların merkezinde yer alan, kısa süre önce İyi Parti’den istifa eden Adnan Beker hakkındaki iddiaları yalanladı. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "fuhuş" iddiasına yanıt veren Beker, "Eğer Akşener'in bahsettiği bensem grup toplantısında açıklasın, ben değilsem bunu düzeltsin, Düzeltmezse genel başkanlıktan istifa etsin!" dedi.
İyi Parti’den 16 Kasım’da istifa edene Ankara Milletvekili Adnan Beker, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kendisine yönelik iddiaları reddettiğini söyleyen Beker’in konuşmasından satır başları şöyle:
“Geçtiğimiz günlerde sayın Meral Akşener tarafından İstanbul kampında açıklanan otel ve otelde yaşanan skandal bir takım kalemi kirlenmiş gazeteciler tarafından şahsımla ilişkilendirilmiştir. Bu iddiayı ben de sizler gibi televizyonda öğrendim. Açık net söylüyorum. Ne oteli bilirim ne de sahibini tanırım. Ne de olayda bahsedilen emniyet mensuplarının ismini duydum Hiçbir şekilde tanımam, görüşmem olmamıştır. Umarım söz konusu iddialar açıklığa kavuşur.
"İddiaları yazanlar kimse namussuz, şerefsizdir!"
Zaten sayın Meral Akşener de İçişleri Bakanlığı’na elindeki bilgi ve belgeleri teslim ettiğini açıkladı. Burada beni bu konuyla ilişkilendirmeye çalışan gazeteci, siyasetçi ve şahıslara sesleniyorum. Eğer benim, herhangi bir yakınımın bahsedilen bu çirkin, fuhuş işiymiş, emniyet müdürüymüş, konuyla uzaktan yakından ilişkisi varsa, bugün hemen şimdi huzurunuzda milletvekilliğinden istifa ederim. Bu istifa laf olsun diye söylenen bir şey değildir arkadaşlar. Benim hakkımda bu iddiaları yazanlar kanıtlamazlarsa, kimse, kanıtlamazlarsa kimse namussuz şerefsizdir.
İkinci iddia ise, gazeteci diye ve onlara yaltaklık eden bir grubun beni olayla hiçbir bağlantısı olmayan oğlum üzerinden namussuzca, terbiyesizce hedef alınmıştır. Bir haber sitesinde gencecik kız evlatlarımızın, çocuklarımızın kurmak istedikleri siyasi kumpasa fotoğraflarını kullanarak alet eden sözde gazeteciler, iddialarını kanıtlamazsa hem namussuz hem de şerefsizlerdir. Eğer benim oğlum o çirkin iddiaların içindeyse, adı geçen şahısları tanıyorsa benim yine bu milletvekilliğinden huzurunuzda istifa ederim.
İYİ Parti’den de istifa etmemin bu iddialarla uzaktan yakından alakası yoktur. Söz konusu iddialar, benim istifamın bir sonucu olarak, ben İYİ Parti’den istifa ettikten sonra ortaya atılmıştır. Hepsi yalan ve iftiradır. Ben İYİ Parti’nin kuruluşunda neferi olmuş, 4 yıl Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde Grup Başkanlığı yapmış ülkesini ve milletini seven bir iş adamıyım. Günün sonunda parti içerisinde olan bir siyasi partiye yakışmayan dedikoduların, dedikodu boyutunu aşarak, gazeteci ve partililer tarafından bizlere sorulması, parti yönetiminin bu medya operasyona karşı herhangi bir tavır sergilemeyişi beni İYİ Parti ile yol ayrımına itti. Başta ben ve ailem olmak üzere İYİ Parti’ye emek vermiş onlarca yol arkadaşımı partinin genel merkezine çöreklenmiş ve namuslu insanları hedef alan bir grubun itibar suikastına maruz kalmışızdır.
"İddiaların istifamla ilgisi yok"
Nitekim partide etkili bir genel başkan yardımcılığı yapmış, Sakarya Milletvekili sayın Ümit Dikbayır hakkında çıkan, asılsız belden aşağı iddialar benim için bardağı taşıran son damla olmuştur. Bunun üzerine, kendimi ve ailemi ve inandığım değerleri korumak adına İYİ Parti üyeliğinden istifa ettim. Söz konusu iddialar ben istifa ettikten sonra ortaya çıkmıştır. Söz konusu iddiaların İYİ Parti’den istifamla alakası yoktur.
"Bu yöntem FETÖ yöntemidir"
2012 yılında bugün firari olan FETÖ’cülerin, hakimlerin, savcıların, polislerin bana ve aileme kurduğu kumpasın aynısı bugün 6 yıl emek verdiği İYİ Parti’de, aynı bu kumpaslar FETÖ taktiğiyle bizlere yapılmaktadır. 5 yıl önce gerçekleştiği iddia edilen benim de partimin istifamın hemen akabinde ithamları tekrar servis edilmesidir. Bu yöntem bir FETÖ yöntemidir. Bu taktiği uygulayanlar genel başkanın yanındaki şer odaklarıdır.
Cumartesi günü sayın Genel Başkan bir fuhuş otelinden bahsediyor, emniyet müdürlerinin içinde olduğu...Bunu söyledikten sonra da Ümit Dikbayır’ı tacizden dolayı disipline sevk edeceğini söylüyor. Biz Genel Başkan’a en yakın iki kişiydik; Ümit Dikbayır ve ben. Arkasında dimdik duran insanlarız. Genel Başkan’a hep abla demişimdir... Eğer Genel Başkan’ın kastettiği bensem, Meral Akşener’in bahsettiği bensem, ben bu insanları tanıyorsam, bu otelcileri tanıyorsam bu namussuzlarla en ufak bir ilişkim varsa, kardeşlerimin varsa Türk milletine söz veriyorum istifa edeceğim. İddia ettiği Genel Başkan’ın söylediği kimse onu çarşamba günü grup toplantısında açıklasın. Bensem beni açıklasın. Eğer bu iddia benimle alakalı değilse çıksın bunu düzeltsin. Düzeltmezse o Genel Başkanlıktan istifa etsin. Öyle çamur at izi kaldı diye bir Genel Başkanlık olmaz. Biz ailece görüşmüşüz, abla demişiz. En az 15 kere benim evime gelmiş. Benim çocuklarım, birisi bu partinin gençlik kolları genel başkanlığını yapmış, birisi bu partinin kurucusu, Genel İdare Kurulu’nda. Ben 2015’ten beri bu partinin harcı olmuşum, tuğlası olmuşum. Bütün gövdemle, ailemle bu partiye destek vermişim. Benim gördüğüm şu, Ümit Dikbayır’a bir iftira atıldı, önce bu iftiralar çürüdü, peşine taciz iftirası atıldı.
Bana FETÖ kumpası kurulmuştur. Ben bu iddiaları sizlerden öğrendim haberlerden öğrendim. Meral Akşener ‘eğer bu haberlerin kaynağı ben değilim’ demiyorsa istifa etsin. Benim ailem ve çocuklarım var...HDP’nin PKK’nın olduğu bir ittifakın kazanmayacağını söyledim bundan sonra hedefe konuldum. Meral Akşener dedikodulardan etkilendi. Partide Akşener’e en yakın insan taciz iddiaları ile suçlanıyorsa, ona ‘abla’ diyen biri fuhuş yaptıran otel sahibi emniyet müdürü ile ilişkilendiriliyorsa vay bu partimizin haline...
AKP’den bana teklif gelmedi. Benim de hiç bir parti ile görüşmem yok. Ankara siyasetinde etkiliyimdir. Ankara’da tabanım vardır. Çalışmalara devam edeceğim."