Kültür-Sanat

"İyi davulcu müziğe hizmet edendir, beraber çaldığı müzisyenleri dinleyendir"

Ediz Hafızoğlu 'Kül' isimli single'ını çıkardı

05 Şubat 2018 15:01

Türkiye’nin en iyi davulcuları arasında gösterilen Ediz Hafızoğlu ‘Kül’ isimli single’ını çıkardı. Hafızoğlu, halk arasında bilinen “Hızlı çalan davulcu iyidir” anlayışının doğru olmadığını belirterek “İyi davulcu müziğe hizmet edendir. Kendi çaldığını değil de beraber çaldığı müzisyenleri dinleyendir” dedi. 

Karar'dan Işıl Çalışkan'a konuşan, Ediz Hafızoğlu, Caz’dan rock’n roll’a, metalden deneysel müziğe pek çok müzik türünde birçok çalışmada imzası bulunuyor. 

Hafızoğlu'nun, Karar'da yayımlanan (5 Şubat 2018) söyleşisi şöyle: 

Neden 13? Bu rakamın sizin için nasıl bir önemi var?

13 sayısı benim için uğurlu mu uğursuz mu diye düşünmeden fark ettim ki sayı sürekli karşıma çıkıyor. Saate günde iki kez bakıyorsam birinde mutlaka onu görüyorum. Kaldığımız otel odalarında bana içinde 13 olan odalar denk geliyor... Albümde olmasını istediğim parçaları bir dosyaya koyup üzerinde çalışmaya başlamıştım. Aylar sonra 13 parça seçtiğimi fark ettim. Geçtiğimiz yıl Ece ile tanıştım, yıllar sonra aşık olduk birbirimize, 13’ünde doğmuş. Zaten başka bir şeye de gerek kalmadı albümün adını 13 koymak için. 13’üncü parçayı da kendisine yazdım, o söyledi.

‘Nazdrave’ seri haline geldi. ‘Nazdrave 13’ün farkı nedir?

Bu grubun adı artık ‘Nazdrave’ oldu ya da projenin adı. Malum başka bir sürü albüm yapma isteğim var. Hepsi farklı tarzlarda. ‘Nazdrave’ ilki gibi yine sevdiğim müzisyenlere yazdığım müziklerden oluşuyor. Bu albümde daha çok söz yazdım. İlkinde çok az değindiğim Balkan kökenime daha çok yaklaştım. Bunun yanında da müzik yazma yöntemlerimi geliştirmeye çalıştım.

Albüm öncesi Birsen Tezer ile çalıştığınız tekli ‘Kül’ şimdiden çok ses getirdi. Alıştığımız Birsen Tezer tarzının dışında bir parça değil bu. Söz ve bestesi size ait olan albümde parçaları eşlik eden müzisyenlere özel mi yazdınız?

Birsen Tezer’e onun gözünden bir parça yazdım. O söz yazsa nasıl söz yazar, nasıl bir melodi söyler diye Birsen’in duygularının içine girmeye çalıştım. Aranjmanını Cem Tuncer yaptı, dolayısıyla parçayı hangi enstrümanların çalacağına o karar verdi..

Albümün hazırlık sürecinden bahseder misiniz?

Son anda plan değişiklikleri yaptık, albüme yeni parçalar ekleyip daha sonra yayınlamak üzere çıkardığım parçalar oldu. Lansmandan bir ay önce albüme 3-4 yeni parça ekledim eskilerin yerine. Serhan Erkol nota yazma işini üstlendi, üzerimden büyük bir yük aldı. Sonra da evimde toplanıp müzik okuma provaları yaptık beş gün boyunca. Stüdyoya girip üç günde albüm kayıtlarını bitirdik. İçimize sinene kadar uğraştık. Şimdi de Erim Arkman Mix’leri bitiriyor, bir hafta içinde de mastering için New York’a gidecek albüm. Ondan sonra da dijital, cd ve plak olarak yayınlanacak.

Enstrümanıyla ön planda olan bir müzisyenin birçok vokalle albüm yapması için neler söylersiniz?

Hiç söz yazacağım aklıma gelmezdi. Yıllardır müzikler yazıyorum ama şarkıcılarla albüm yaptığımda nasılsa sözleri yazarlar diye düşünmüştüm. Sözlerle ilgili de bir şeyler yapabileceğimi fark edip çok sevdiğim, beraber çalıştığım ülkemizin en önemli müzisyenleri olan bu arkadaşlarıma müzikler yazmak gitgide daha da zevkli bir hale geldi. Onların ne yazmak istediklerini hayal etmek, onlar olmak bir an için eğlenceli hale getirdi bu süreci. ‘Nazdrave’in konsepti de aslında tam olarak bu. Çok sevdiğim arkadaşlarıma yazdığım sözler ve müzikler.

Çıkacak albümde bir parçayı ilk kez sizin sesinizden dinleyeceğiz. Nasıl bir deneyimdi?

Kabus gibi! Düşünseniz ya, ben şarkı söylüyorum! Ama şöyle bir mazeretim var; parçayı Bulgaristan’ın en ünlü tiyatrocularında ve komedyenlerinden Todor Kolev yazdı ve kendisi seslendirdi. Zaten özellikle başka türlü söylenmiş, eğlenceli bir şeyler olsun diye yazılmış. O yüzden ben de çok keyif alarak söyledim. Kendisini birkaç yıl önce kaybettik, onu anmak, çocukluk yıllarımda büyük bir yer kaplayan bu parçayı Todor Kolev için söylemek ve bunu 13 gibi içinde çok fazla anlam olan bir albümde yapmak benim için çok değerli ve özel.

Hızlı davul çalan iyidir anlayışı ne kadar doğru? İyi davulcu olmanın kriteri nedir?

Hız öldürür! Aman dikkat. Müziğin hızlısı ya da yavaşı vardır ama bu onun değerini belirlemez. İyi-kötü çok soyut kavramlar, kime ve neye göre? Ama hızlı olunca iyi, yavaş olunca kötü diyemeyeceğimize göre enstrümanlarda da öyle bir şey yok. İyi davulcu müziğe hizmet edendir bence. Müzik daha iyi olsun diye herkese konfor sağlayandır. Kendi çaldığını değil de beraber çaldığı müzisyenleri dinleyendir.