Politika

İtirafçıdan JİTEM'e ağır suçlama

JİTEM ve PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan JİTEM suikastlarını anlattı: Uğur Mumcu'nun aracına bombayı da onlar koydu. Musa Anter'i öldürdüler. Sonra Cem Ersever'i orta

25 Ağustos 2008 03:00

JİTEM ve PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan JİTEM suikastlarını anlattı: Uğur Mumcu'nun aracına bombayı da onlar koydu. Musa Anter'i öldürdüler. Sonra Cem Ersever'i ortadan kaldırdılar..

Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele -kısa adıyla JİTEM- Ergenekon operasyonunun son dalgasında emekli albay Arif Doğan'ın tutuklanmasıyla yeniden gündeme geldi. Pek çok özelliğiyle 2000'lerin Ergenekon örgütünün atası olarak kabul edilen JİTEM'in kadrosu, hiyerarşik yapısı ve eylemleri hala tam olarak aydınlatılamadı. Sabah gazetesi, itirafçı Abdülkadir Aygan'la İsveç'in başkenti Stockholm'de görüştü. "Fırat'ın doğusundaki Ergenekon"un bir numaralı tanığı olarak gösterilen ve hem PKK'nın, hem de JİTEM'in itirafçısı olan Aygan önemli açıklamalarda bulundu.

* JİTEM'de görev yaptığınız dönemde Veli Küçük ve çevresindekilerin teşkilat içinde Ergenekonvari bir yapı oluşturduklarına şahit oldunuz mu?
Bugün Ergenekon denilen şey aslında Cem Ersever'in fikriydi. Ersever'in, Veli Küçük ve Arif Doğan'la arası bozuktu. Ersever'in ideali bölgede kalmak ve emrinde bir taburla PKK'ya karşı savaşmaktı. Cudi Dağı'nda konuşlanıp, aynı PKK'lılar gibi yaşayacaklardı. Ersever, PKK'yı, PKK'lılardan iyi biliyordu. JİTEM'deki klasörlerinin rengi bile sarı-kırmızı-yeşildi. Ayrıca "Kuvayı Milliye ruhunu yeniden canlandırmalıyız" diyordu. Şehit ailesi, işadamı ve diğer sivilleri içine alan bir yapı kurmayı tasarlıyordu. Ersever yaşasa Ergenekon'un lideri olurdu.

YEŞİL'İ GÖREVLENDİREN VELİ KÜÇÜK'TÜR
* Veli Küçük, Ergenekon konusunda Ersever'den ilham aldı yani.
Veli Küçük, Ergenekon fikrini ondan aldı. Aralarında çetin bir rekabet vardı. Birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışıyorlardı. Aralarındaki çatışmanın sebebi Ersever'in kendi başına bir yapı kurmak istemesiydi. Onun dışında Cahit Aydın, Nurettin Ata gibi JİTEM subayları pasiflerdi. Ersever, Cahit Aydın'ı kendisinin kıymetini anlasınlar diye kendi yerine önermişti. Aydın ve Ata, namaz kılar, oruç tutarlardı. Nurettin Ata'nın Diyarbakırlı nakliyatçı Nizamettin Ece ile ilişkisi vardı. Ata'nın kendisi de nakliyat işi yapıyor. Ece'nin arabası Diyarbakır'da kanlı halde bulundu. Cesedi bulunamadı. Bu olaydan sonra Nurettin Ata, JİTEM'den istifa etmek zorunda kaldı. JİTEM'ci binbaşı Ali Yıldız'ın, mafya babası Sedat Peker Diyarbakır JİTEM'e geldiğinde düğmelerini iliklediğini de biliyorum.

* Musa Anter cinayetinde yukarıdan emri kim verdi?
O olayda Diyarbakır'daki bütün yetkili komutanlar aradan çekildi, ortalık Yeşil'e kaldı. Yeşil, Ersever'e değil, Veli Küçük'e yakındı. Ersever Ankara'ya tayin olduktan sonra Diyarbakır'da çok rahat çalışmaya başladı. Anter'in infaz edildiği gün Ersever hiç olmadık şekilde Nemrut'a dinleme cihazıyla gitti. "PKK'lıları izleyeceğiz" demişti. Komutan izne gitmişti. Onun yerine vekaleten bakan Savaş Gerçekçi de erkenden gitti. Meydan Yeşil'e kaldı.

"BİNBAŞI KIRCI ÜÇ KİŞİYİ ÇÖKTÜRÜP İNFAZ ETTİ "
* Ankara'da Gruplar Komutanı olarak Veli Küçük mü vardı o zaman?

Evet, Veli Küçük, Yeşil'i görevlendirdi. Ersever'e de "Yeşil'e karışmayacaksın" dedi. Sonra da bildiğiniz gibi Şırnaklı Hamit infaz etti Anter'i. (Musa Anter 20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da öldürüldü. Cinayeti JİTEM'in işlediği Abdulkadir Aygan'ın 2004'teki itiraflarıyla tescillendi.) Ersever cinayeti de Yeşil'in işi. Ersever öldükten sonra da Ankara'dan geldi ve "Alçak, hain! Bankada bir sürü parası varmış" dedi. Ben Yeşil'in de öldürüldüğünü düşünüyorum. Yoksa çıkar konuşurdu.

* JİTEM'in kimi infazlarını daha önce çeşitli vesilelerle açıkladınız. İnfazlara katılan subaylar var mıydı?
Evet vardı. JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Binbaşı Abdulkerim Kırca'nın üç kişiyi infaz ettiğini gözlerimle gördüm. Bu kişiler Sağlık- Sen Diyarbakır Şubesi'nden Necati Aydın, Mehmet Ay ve Ramazan Keskin'di. Kırca, mahkeme serbest bıraktığı için bunları infaz etti. Olaydan önce JİTEM'de onları sorguladık. Sonra Silvan yolunda Kağıtlı Karakolu'nu geçince gündüz gözüyle bunlar dizüstü çöktürüldü. Kırca, yakın mesafeden kafalarına sıktı. Bu olayı ne zaman hatırlasam Vietnam'da çekilmiş meşhur bir infaz fotoğrafı vardır, aklıma o görüntü geliyor.

*Ersever'in Diyarbakır'dan Ankara'ya giderken patlayıcı götürdüğü biliniyor. Bu patlayıcıları kim getirmişti?
Ersever'in valizinde yaklaşık 20 kilo C-4 olduğunu gözlerimle gördüm. Bu patlayıcıları 1991 ya da 92'de Vietnam gazisi bir Amerikalı adam Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ne vermişti. Ersever de patlayıcıları oradan aldı. Bu patlayıcıları Mardin yolu kenarındaki bir derede patlatıp denedik. Ben, Ersever ve Amerikalı eski asker vardı. C-4'lerin bir kısmı Diyarbakır Baro Başkanı Mustafa Özer'in arabasının altında patlatıldı. Bombayı patlatan binbaşı Aytekin Özen'di. Ben bu olaya katılan kişiyim. Bu C-4 patlayıcıdan bir kısmını da Mardin- Kızıltepe şehir merkezinde Renault marka bir arabanın altında patlattık. Ersever bu C-4'leri Ankara'ya götürdükten sonra Uğur Mumcu C-4 patlayıcı ile öldürüldü. (Gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da uğradığı bombalı saldırıda hayatını kaybetti.) Aytekin Özen ve Ersever konuşmalarında "Uğur Mumcu kaşınıyor rahat durmuyor" diyorlardı. PKK'yla ilgili araştırmalarından rahatsızlardı. Mumcu'yu da yakında bir yere araçlarını park edip uzaktan kumandalı patlayıcı ile öldürdüler.