Dünya

İsviçre'de ‘Büyükanneler’, iklim değişikliğine karşı mücadeleden vazgeçmiyor: Torunlarımız için!

64 yaş üstü 450 kadın hükümete karşı 2016 yılında iklim davası açmıştı

25 Ocak 2019 07:24

Kendilerini “büyükanneler” diye adlandıran 64 yaş üstü 450 kadının İsviçre hükümetine karşı açtığı iklim davası reddedildi. İsviçre Federal İdare Mahkemesi davayı reddetme gerekçesi olarak, “belirli yaşın üzerindeki kadınların hayat kalitesi ve sağlıkları açısından, iklim değişikliğine bağlı sıcak hava dalgasından özel olarak nasıl etkilendiklerine dair baskın bir kanıt” olmadığını gösterdi.

Dava, 450 kadının gelecek nesillere daha iyi bir dünya mirası bırakabilmek için açılmış olması nedeniyle bir ilk özelliği taşıyordu.

2016 yılı sonunda İsviçre hükümetine karşı iklim davası başlatan ve kendilerini “büyükanneler” diye adlandıran 64 yaş üstü 450 kadın gündeme yerleşmişti. Mahkeme geçen aralık ayında davayı reddederek herkesin iklim değişikliğinden eşit şekilde etkilendiğine hükmetti. Bir başka deyişle kırılgan grupların iklim değişikliğinin daha yoğun etkisi altında kaldığı gerçeği göz ardı edildi. Geçen süre içerisinde sayıları 450’den 1200’e çıkan kadınlar kararı temyiz ederek davayı bir üst mahkemeye taşıdı.

Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, Greenpeace İsviçre’de, davayı ilk gününden beri destekliyor ve takip ediyor. Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Avukat Deniz Bayram, davaya ilişkin gazetemize yaptığı açıklamada, “İsviçre’de ‘büyükanneler’, iklim değişikliğine karşı mücadeleden vazgeçmiyorlar. ‘Büyükanneler’ İsviçre hükümetinden iklim değişikliğine karşı kararlı ve gerçekçi eylem planı talep ediyor. Bu mücadele sadece bugün için değil, en çok gelecek kuşaklar için verilen bir mücadele” dedi.

Neden 64 yaş üstü kadınlar?

“Büyükanneler” davanın konusunun neden 64 yaş üstü kadınlar olduğunu şöyle anlatmıştı;

“İklim değişikliği sadece daha yüksek sıcaklığa değil; aynı zamanda çok daha fazla, çok daha uzun ve yoğun ısı dalgalarına da sebep oluyor. Tıbbi araştırmalar yaşlı insanların bu ısı dalgalarına karşı ortalama nüfustan daha donanımsız olduğunu gösteriyor. 2003 yılının çok sıcak geçen yazında ölenlerin yüzde 80’i 75 yaşın üzerindeki insanlardı. Yaşlı kadınlar erkeklere oranla psikolojik olarak ısıya daha az uyum sağlayabiliyorlar; yaz sıcağında ölen kişilerin yüzde 65’ini yaşlı kadınlar oluşturuyor. Kalp ve akciğer rahatsızlıkları gibi önceden var olan sağlık problemleri ölüm riskini artırıyor. Sağlık sorunlarının büyük bir kısmının (diyabet gibi) sıcaklık yüzünden daha kötüye gittiği tıp dünyasında bilinen bir durum… Yasal bir girişimde bulunacağınız zaman da durumdan diğerlerine oranla daha fazla etkilenen kişilerle çalışmanız gerekiyor. Bununla birlikte kadınlar uzun vadeli sorunlar ve gelecek nesilleri etkileyen problemler konusunda çok daha hassas ve endişeliler. İklim değişikliği tam da böyle bir problem. Bu davada yer alan kadınların çoğu bu girişimin bir parçası olmanın ve bu felakete seyirci kalmamanın kendilerine büyük bir tatmin duygusu yaşattığını söylüyorlar.”


Dava niçin açılmıştı?

İsviçre’nin mevcut iklim yasası, kendi adına küresel sıcaklık artışını önlemek için üzerine düşeni yapmasına engel teşkil ediyor. Kyoto Protokolü altında gelişmiş ülkelerden talep edilen emisyon azaltma oranı yüzde 25 iken, İsviçre yasası sadece yüzde 20’lik bir azaltma oranı amaçlıyor. “Büyükanneler” 2020 yılı itibarıyla sera gazı emisyonlarını yeterli oranda azaltılabilmesi için hükümetin gerekli önlemleri almasını, küresel sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulabilmesi için gerekli eksiklerin giderilmesini talep ediyor.