Çevre

"İstiklal Caddesi'nin sanal imajı çok gerçekçi; o beton vadisinden zaten ancak 30 kişi yürür!"

Atkaya: Bir saksılık bile yeşil yok, ne yaptı bu yeşillik size yahu?

11 Mayıs 2017 15:01

Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, proje kapsamında çalışmaların devam ettiği İstiklal Caddesi'nin "yeni hâlini" yansıtma amacıyla yayınlanan görselleri eleştirdi. Atkaya, alışılmışın aksine İstiklal Caddesi'ni kalabalık göstermeyen resimler hakkında "İstiklal’in sanal imajını gerçekçi bulmamın sebebi, görüntülenen geniş alanda sadece 30 kişi olduğunu göstermesi... Bir gölgelik, bir ağaç, bir saksı bile konulmamış o caddede, ruhunu, canını, efsane mekânlarını çağın rant sistemine kaybetmiş o caddede ancak 30 kişi yürür zaten" diye yazdı.

Kanat Atkaya'nın Hürriyet gazetesinin bugünkü nüshasında yayımlanan "Bir saksı bile yok anlıyor musun?" başlıklı yazısı şöyle:

Söze, İstiklal Caddesi’nin “yeni halini” yansıtmayı amaçlayan “sanal görselleri” çok gerçekçi bulduğumu ve bu konuda hayretimi gizleyecek yer bulamadığımı söyleyerek başlayayım.

Malum, İstiklal Caddesi “yine” şehrin göbeğinde, tam merkezinde yaşayan bir ölüdür.

2017 başında devreye giren ve “altını üstüne getirmek” esaslarına göre yürütülen altyapı, tramvay yolu indirmece, granit kaldırım bindirmece çalışmaları sürüyor.

Bu süreçte cadde motokros pistinden hallice, trekking gibi doğa aktivitelerine uygun bir yapıya büründü.

Hatta geçenlerde kazı sırasında patlayan su borusunun bir ırmağa, oradan da Hacopulo Pasajı önlerinde bir göle dönüşmesi neticesinde, cadde su sporları da yapılabilir hale geldi.

İşte eder budur be!

İşte eser budur be; işte biz bu caddeyi yaratandan ötürü seviyoruz be!

Tabii bu bitmeyen inşaat ortamı, zaten can çekişen Beyoğlu’nu ve esnafını da “şahane” etkiledi.

Son olarak Tünel’e yakın, eskiden Dört Mevsim Lokantası olan noktada açılmış iddialı bir hızlı yemek restoran zincirinin gözde şubesinin kapandığını gördüm.

Dört Mevsim’den sonra kimsenin 23 seneyi doldurduğunu hatırlamıyorum o adreste pek.

Paşabahçe dayanamadı gitti, ötesi mi var?

Dükkânların teker teker kapanması eski mevzu, biliyorum. Yeni mevzu ise kalanların da teker teker kapanması, yerlerine nadiren yeni dükkân açılması, kiralar düşse bile kimsenin gelip kepenk açmayı istememesi...

Granit bir ırmak

Beyoğlu’nda savaşın kıskacında bir Ortadoğu kenti manzarası oluşturan çalışmalarla ilgili homurtular yükselince apar topar bir açıklama yapıldı.

Çalışmalar, uygulanan takvim anlatıldı. Bir de “sanal görsel”malzeme sunuldu basın mensuplarına.

Konut projesi tanıtımlarındaki gibi bir görüntü...

Yukarıdan çekilmiş bir granit ırmağı görüyoruz.

Sağı solu beton bir vadinin ortasında akan granit kaplama bir ırmak...

Bizatihi bir beton gölüne dönüşmüş Taksim Meydanı’na akan bir beton ırmak daha...

Dev bir beton araziye dönüşen Taksim Meydanı’na 20 tane ağaç diktiler.

Bir de başına güvenlik konulmuş “dik, seyret, at” çiçek sergileyen saksılar.

Ama o saksıyı da ararsınız, benden söylemesi!

Mesela İstiklal’in sanal imajını gerçekçi bulmamın sebebi, görüntülenen geniş alanda sadece 30 kişi olduğunu göstermesi...

Bir gölgelik, bir ağaç, bir saksı bile konulmamış o caddede, ruhunu, canını, efsane mekânlarını çağın rant sistemine kaybetmiş o caddede ancak 30 kişi yürür zaten.

Bir saksılık bile yeşil yok.

Ne yaptı bu yeşillik size yahu?

Kastınız ne hakikaten?