Gündem

İstihbaratçı sanık: Hrant Dink'i koruma hizmetini yerine getirmesi gereken İstanbul'du

Hrant Dink davası, kamu görevlilerinin savunmalarıyla sürdü

30 Kasım 2016 16:46

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren tutuklu sanık Tranbzon İstihbarat Daire Başkanlığı C Büro Şubesi Müdür Yardımcısı Osman Gülbel, mahkeme heyeti tarafından Dink'in adının da yer aldığı hedef şahıslar programı üzerine hazırlanan rapora ilişkin sorulan soruyu, "Bu rapora göre koruma hizmetini yerine getirmesi gereken İstanbul'du" diye yanıtladı. 

Evrensel'den Cansu Pişkin'in haberine göre, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın duruşmasına Trabzon C Şube Müdür Yardımcısı Osman Gülbel'in sorgusu ile devam edildi.

Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Ogün Samast, Ali Poyraz, Tamer Bülent Demirel, Osman Gülben, Ramazan Akyürek, Hamdi Egbatan ve Şükrü Yıldız SEGBİS yöntemiyle sesli ve görüntülü olarak  katıldı. Tutuksuz sanık Ahmet İlhan Güler de duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

"Koruma hizmetini yerine getirmesi gereken İstanbul'du"

Dink cinayetinden 4 ay önce görevinden ayrıldığını söyleyen Gülbel savunmasında, 9 nolu F4'ü gördüğünü ve paraflayarak büro amirliğine gönderdiğini söyledi. Gülbel, "Görev yaptığım sürece C5 isimli legal veya illegal bir büro yoktu. İstanbul'a gönderilen evrak üzerine düşülen notlar ve parafa ilişkin tarafıma yöneltilen örgüt üyesi olma iddialarını kabul etmiyorum" diyerek beraatini ve savunmalardan vareste tutulmayı talep etti.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Gülbel, mahkeme heyeti tarafından Dink'in adının da yer aldığı hedef şahıslar programı üzerine hazırlanan rapora ilişkin sorulan soruyu, "Bu rapora göre koruma hizmetini yerine getirmesi gereken İstanbul'du" diye yanıtladı. Gülbel heyetin, "Hedef şahıslar programına veri girişi yapıldı mı" sorusunu ise, "Onu hatırlamıyorum. Büro amirliği talimat vermişse vermiştir, benim bir talimatım yok" diye yanıtladı. "Ali Fuat Yılmazer izinden döndüğünde Yasin Hayal'in planlarına dair bilgileri arz ettiniz mi" diye soran heyete Gülbel, "Büro amirinin dönüşte arz edeceğini düşünüyorum, o arz etmiş olmalı Ali Fuat müdüre, işleyiş anlamında böyle olması gerekir. Ben sadece gelen evrağı büro amirine iletiyorum başkaca bilgilendirme yapmıyorum" dedi.

Heyet başkanı Gülbel'e, “9 nolu F4 evrağının üstüne zaten paraf yazmışsınız altına neden yazdınız dikkat çekmek için mi" diye sordu. Gülbel ise bunun bir anlamı olmadığını öyle denk geldiği için yazdığını ifade etti. 9 nolu raporda Dink'in adının somut bir şekilde verilerek öldürüleceği bilgisinin verildiğini hatırlatan heyet başkanı, Gülbel'e "Öncesinde gelen raporları getirin bakalım ne gibi işlemler yapılmış ne tür belgeler toparlanmış bakmanız gerekmiyor muydu" diye sordu. Gülbel de, "Bu işlemleri yapacak olan büro amiri. İstihbarat Daire Başkanlığı olarak çalışacağımız bir görev tanımlaması yok. Konunun takibini büro amiri yapıp bilgileri toparlayıp vermesi gereken yere verecek. Bizim böyle bir görev tanımlamamız yok. Bunlar ortaya konulduktan sonra bize gönderilebilir ancak" cevabını verdi.

Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu da Gülbel'e Agos yayınlarının C3 büro tarafından takip edilip edilmediğini sordu. Gülbel bu soruyu, "Bilmiyorum, edilmezdi diye biliyorum" diye yanıtladı.

Bakırcıoğlu, "Hem failin hem saldırıya uğrayacak kişilerin bilgisinin geldiği büroların amiri konumundasınız. Bu konularda gelen her evrakı tekil olarak mı değerlendirirsiniz yoksa bağlantılarını araştırır mısınız" diye sordu. Gülbel soruya, "Bu süreci takip edecek büro amiridir" cevabını verdi. "Müdür yardımcısı olarak mahiyetinizde çalışan kişilere talimat verir miydiniz" sorusunu soran Bakırcıoğlu'na Gülbel, "Gerekirse verirdim" yanıtı verdi. Bunun üzerine Bakırcıoğlu "Hrant konusu gerekli miydi peki" diye sordu. Gülbel ise, "Talimat olarak büro amiri vermişti zaten benim ayrıca vermeme gerek yoktu" dedi.

Osman Gülbel, Tamer Bülent Demirel'in vareste tutulmasına karar verdi. Duruşma Perşembe günü Ramazan Akyürek savunmasıyla devam edecek.