Star yazarı Ahmet Metin Aksoy, İşçi, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışlarda bulunması halinde sözleşmesini fesfhedebileceğini söyledi.
Haklı sebeplerle istifa eden işçinin, kıdem tazminatı isteme hakkı bulunmaktadır diyen Aksoy, "İstifa dilekçesinde, işverenin ahlak ve iyi niyet kuralına uymayan davranışını, yani istifasına gerekçe olan haklı sebebini açıkça belirtmeyip, sadece istifa ettiğini yazması, sonradan istifasına gerekçe olan haklı sebebi ileri sürerek açtığı davada kıdem tazminatı alacağı talebinin mahkemece reddedilmesine yol açabilmektedir" dedi.
Aksoy'un "İstifa dilekçesinde haklı sebebi yazmak gerekir mi?" başlığıyla (31 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışlarda bulunması halinde, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.
Buna, işçinin haklı sebeplerle istifa etmesi diyoruz.
Haklı sebeplerle istifa eden işçinin, iş yerinde en az bir yıl çalışması varsa, kıdem tazminatı isteme hakkı bulunmaktadır.
İşverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan bir davranışı nedeniyle istifa etmek isteyen işçinin, işverenin ahlak ve iyi niyet kuralına uymayan davranışını öğrendiği günden başlayarak altı iş günü içinde istifa hakkını kullanmaya dikkat etmesi gerekmektedir.
Peki, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle istifa eden işçi, istifa dilekçesinde, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışını belirtmesi gerekir mi?
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan işveren davranışları nedeniyle istifa eden çalışanın, istifa dilekçesinde, işverenin ahlak ve iyi niyet kuralına uymayan davranışını, yani istifasına gerekçe olan haklı sebebini açıkça belirtmeyip, sadece istifa ettiğini yazması, sonradan istifasına gerekçe olan haklı sebebi ileri sürerek açtığı davada kıdem tazminatı alacağı talebinin mahkemece reddedilmesine yol açabilmektedir.
Bu durumla ilgili örnek Yargıtay kararını okuyalım;
(Yerel) Mahkemece “davacının fiilen aldığı ücretle kurum (SGK) kayıtlarına yansıtılan ücret arasında farklılık olması nedeni ile davacı işçinin iş akdini haklı olarak feshettiği” gerekçesiyle kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiş ise de, yazı ve imza inkârı bulunmayan davacının kendi el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesinin baskı ile yazıldığı ve imzalandığı kanıtlanamadığından haklı fesih sebebi içermeyen istifa dilekçesine itibar edilerek kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Yargıtay’ın söz konusu kararına göre, işçinin aldığı gerçek ücretin işverence kayıtlara yansıtılmayarak sigorta primlerinin düşük ücretten yatırılmış olması, işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme ve kıdem tazminatını talep etme hakkı vermekte ise de, işçinin söz konusu haklı sebebi içermeyen istifa dilekçesine itibar edilerek, kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesi mümkün görülmemektedir.
Sözün özü, istifa dilekçenizde haklı nedeninizi belirtmeyi unutmayın.