İşte Taksim'e yapılacak cami

Taksim Camii Kültür ve Sanat Vakfı tarafından Yüksek Mimar Prof. Ahmet Vefik Alp'e hazırlatılan 'Taksim Cumhuriyet Camii ve Dinler Tarihi Müzesi Projesi'ne, Uluslararası Mimarlar Birliği Ödülü' verildi. Projenin detaylarını ilk kez Sofya'da düzenlenen törende açıklayan Alp, start için Başbakan Erdoğan'ın onayının beklendiğini söyledi: "Kültür ve Turizm Bakanlığı Bölge Koruma Kurulu'nun, bu alanda cami yapılabileceği yönünde kararı mevcut. Bu kesim, Beyoğlu İmar Planı'nda 'Dini Tesis Alanı' olarak etiketlenmiştir. Beyoğlu İmar Planı'na karşı açılan davaların neticelenmesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mutabakatı bekleniyor. Sonrasında geriye bürokratik ve teknik işlemler kalıyor. Projem umarım kısır ideolojik zıtlaşmalara kurban edilmez."

 

Alp, şu bilgileri verdi: Arsamız küçük olmasına karşın yer altına inerek, bir oditoryum, bir lokanta, çalışma mekanları, turistlerin gelip gezeceği Dinler Tarih Müzesi'ni de projeye ilave ettik. Musevilik'ten başlamak üzere, Hristiyanlık ve İslamiyet katları olarak üç ayrı seviyede şekillenen ve yürüyen bantlarla birbirine bağlanan müzeyi dünya turistleri gelip gezecek.

 

Bülent Şanlıkan'ın Akşam gazetesinde yayımlanan haberine göre, projenin bazı özellikleri şöyle:

 

- Proje alanı 2 bin 500 metrekare

 

- Toplam kapasitesi yaklaşık bin 450 kişi

 

- Modern mimariye açılım yapan cami, ellerini Allah'a dua eden şekilde açmış insanlardan oluşan kolonların taşıdığı bir çanak üzerine oturuyor

 

- Ziyaretçiler, yürüyen bantla 5. bodrum seviyesinden başlayarak önce Musevilik sonra Hıristiyanlık, ardından da İslamiyet katına yükseliyor 

 

- Dış kubbenin 1 metre içinde ikinci bir cam kubbe bulunuyor 

 

- Ana mekanda 300 kişi aynı anda namaz kılabilecek

 

- Cuma ve cenaze namazlarında kullanılacak platonun açık alanında ise 670 kişi namaz kılabilecek

 

- Minareyi taçlandıran 4 küçük hilal 4 halifeyi, en üstteki büyük hilal de Islamiyeti simgeliyor 

 

- Camiye yukarıdan bakıldığında, ay yıldız şeklinde algılanacak.

 

- Taksim Meydanı'ndan bakıldığında ise camii gündüzleri 'Doğan bir güneşi', geceleri 'doğan bir mehtabı' anımsatacak.