Kültür-Sanat

İstanbul'dan sonra Turku ve Tallin

İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olma ünvanını Estonya’da Tallin ve Finlandiya’da Turku’ya devretti.

01 Şubat 2011 02:00

T24 / Fulya Canşen

İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olma ünvanını Estonya’da Tallin ve Finlandiya’da Turku’ya devretti. İki kent de coğrafi, kültürel, sosyal ve tarihsel olarak birbirine yakın olmanın avantajını kullanacak. 

Estonya, yeni yıla adım atarken sadece Avrupa Para Birliği’nin 17. üyesi olmasını değil, Tallin’in Avrupa kültür başkentliğini İstanbul, Pech ve Ruhr bölgesinden devralmasını da kutladı. 19 kulesi olan surlarla çevrili Tallinn, Kuzey Avrupa'da Ortaçağ'ın mimari dokusunu en iyi koruyan kentlerin başında geliyor. Üç katlı, küçük bir yazlığı andıran Parlamento binasının bulunduğu tepeden baktığınızda neredeyse şehrin tamamını görmeniz mümkün. Surların dışında çok katlı modern binaların bulunduğu “ek şehir” limana açıldığından eski şehirle hiçbir tezat oluşturmuyor. Küçük dar sokaklarda karşınıza çıkan Rus Ortodoks, Protestan ya da Katolik kiliseleri, gotik evler, çok katlı eski ticarethaneler, el sanatlarının sergilendiği küçük dükkanlar, sanat galerileri, modaevleri sizi geçmişe doğru hoş bir yolculuğa çıkarıyor. Kumaş, deri, cam ve tahta el işlerini görünce Tallinnliler’in estetik duygularına hayran kalıyorsunuz. Bir de hava sıcak olsa, tam yaşanacak yer. Aslında kuzey ülkelerindekinin tersine sokakta karşılaştığınız gülümseyen yüzler soğuğu size neredeyse hiç hissettirmiyor. Beyaz gecelerin müzikle ısındığı bu samimi kentin nüfusu yarım milyona yakın. Bütün Estonya’nın nüfusu ise 1,5 Milyon bile değil.


Vatanım aşkımdır

Herkes Estonya halkının pragmatik olduğunda hem fikir. Ülke 1991’de bağımsızlığını elde ettikten sonra ortaya atılan pek çok parlak fikir, sadece birkaç haftada yasallaştırılıp yürürlüğe sokuldu. Ayrıca Estonyalılar Almanlar gibi düzenli olmayı da ilke edindiler. Ünlü yazarlarından Jan Kross, “Bizim yaşamımızın temellerini gerçekler ve yasalar oluşturuyor” diyor bir dergiye yazdığı makalede. Müzik ve festivaller Estonyalılar için en az teknoloji kadar önemli. Estonyalılar, Mart 1988 yılında düzenledikleri, 300 bin kişinin katıldığı müzik festivalinde söylenen ve nakaratı “Vatanım Aşkımdır” olan bir halk şarkısını ulusal marş olarak seçtiler. Söz konusu festival, Estonya tarihine “Şarkı söyleyen devrim” olarak geçti. Şarkı söylemeye yaza girerken başlayan Estonyalılar, bu eğlencelerine hava sıcaklığı eksi 30 dereceyi bulana kadar devam ediyorlar.


Sahil artık Tallinnlilerin

Hal böyle olunca 2011’in Estonyalılar için müzikle dolu geçeceğini düşünmek yanlış olmaz. “Adem’in yakarışları” adlı eserinin dünya prömiyerini İstanbul’da yapan Estonyalı ünlü besteci Arvo Pärt, kültür başkenti programının başında yer alıyor.



Her yıl nisan ayında düzenlenen geleneksel caz festivali bu yıl uluslararası konukları da ağırlayacak. Tallinn ilk kez Wagner’in bir operasına, “Parsifal” a ev sahipliği edecek. 2011 Tallinnliler için kumsallarını geri aldıkları bir yıl olacak. Sovyet döneminde 80 yıl boyunca askeri bölge olarak kullanılan sahil yolu liman ile birlikte restore edilerek halka açılacak. 1917 yılından kalma deniz uçakları için ayrılmış bina da deniz müzesi olarak konuklarını ağırlayacak.


Turku da Avrupa Kültür Başkenti

Tallinn’den 200 km uzaklıktaki Finlandiya’nın eski başkenti Turku da bu yıl Avrupa Kültür Başkenti ünvanını taşıyor. İlk kez coğrafi, tarihsel ve kültürel olarak birbirine bu kadar yakın olan iki şehir kültür başkenti oldu. Tallinn ve Turku arasındaki en önemli fark ekonomik. Tallinn en yoksul AB üye ülkeleri arasında en zengin kent iken, Turku en varlıklı AB ülkeleri arasında en yoksul kentlerden biri. Tallinn ekonomik kriz yüzünden kültür başkenti bütçesini 45’den 16 Milyon Euro’ya düşürmek zorunda kaldı. Nüfusu Tallinn’in üçte biri kadar olan Turku’nun bütçesi ise bunun neredeyse üç katı. Turku elektronik müzik sevenlerin gizli sığınağı diyebiliriz. Bunu kültür başkenti programında da görebiliyoruz. Turku bu yıl Hardrock dan sirk gösterilerine, operadan kukla tiyatrosuna kadar yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yapacak. Organizatörler Finlandiya’nın soğuğu sanatseverleri ürkütmesin diye kültürel etkinliklere katılan 5400 kişiye sauna bileti hediye ediyor. Baltık denizi üzerinde tam bir kültür köprüsü kurabilmek için kapanış etkinliğine Stokholm ve Sen Petersburg kentleri de ortak edilecek. Dört şehirden dört yazarın kaleme aldığı tiyatro eseri yine bu şehirlerde aynı gün ama farklı dillerde sergilenecek. Eseri Finlandiyalılar Estonca, Estonyalılar İsveçce, İsveçliler Rusça, Ruslar, Fince izleyecek. Kültür başkentlerin birbirine yakın olmasının bir avantajı da sanatseverlere paket gezi programları sunma olanağı. Ayrıca Estonca ve Fince’nin Türkçe ile aynı, yani Ural Altay dil grubundan geldiğini de hatırlatalım.