Politika

İSTANBUL'A YENİ HAVALİMANI SİNYALİ İSTANBUL (A.A)

30 Ekim 2010 18:41

-İSTANBUL'A YENİ HAVALİMANI SİNYALİ İSTANBUL (A.A) - 30.10.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yakında İstanbul'umuzda üçüncü havaalanını da görürseniz buna da şaşmayın. Çünkü şu anda 2 tane havalimanı ihtiyaca cevap vermiyor'' dedi. THY filosuna yeni katılan uçakların teslimi, THY Teknik A.Ş ve Amerikan menşeli motor üreticisi Pratt&Whitney'in ortaklığıyla kurulan Türk Motor Merkezi'nin açılışı dolayısıyla Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda tören düzenlendi. Başbakan Erdoğan, tören öncesi, hizmete alınan ''Beylerbeyi'' ve ''Konak'' adlı uçaklarda, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile birlikte incelemelerde bulundu. Erdoğan, uçağın kokpit bölümüne de geçerek, uçağın özelliklerine ilişkin yetkililerden bilgi aldı. Başbakan Erdoğan, uçağın ekonomik sınıf bölümündeki yolcu koltuğu aralıklarının dar olduğunu dile getirdi. Erdoğan daha sonra, burada temeli atılan ve THY Teknik A.Ş'nin Türkiye'nin en büyük Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi'nin (HABOM) maketini ve inşaat çalışmalarını inceledi. Türk Motor Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Erdoğan, bugün Türk Hava Yolları (THY) filosuna kazandırılan 4 yolcu ve 1 kargo uçağının, ulaştırma ve taşımacılık sektörüne, ülke ve millete hayırlar getirmesini diledi. Erdoğan, yine bugün resmi olarak açılışını yaptıkları, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş ortaklığıyla kurulan Türk Motor Merkezi'nin de havacılık sektörü için hayırlara vesile olmasını diledi.  Bugün teslim aldıkları 5 uçakla Türk Hava Yolları filosundaki uçak sayısının 149'a yükseldiğini bildiren Erdoğan, göreve geldiklerinde bu sayının 59 olduğunu ifade etti.  2 adet A 330, 2 adet B 777 ve bir adet A 330 kargo uçağı ile THY'nin sektördeki iddiasının daha da büyüdüğünü belirten Erdoğan, şunları söyledi: ''Şu anda Avrupa'nın en genç filosuna sahibiz. 2011'de teslim alacağımız 29, 2012'de teslim alacağımız 18, 2013'te teslim alacağımız 4 ve 2014'te teslim alacağımız 3 uçakla filomuz 200 uçağı aşmış olacak. Bu ülkede uçağa binmek, uçakla yolculuk yapmak, 8 yıl öncesine kadar gerçekten bir hayalin ötesine geçemiyordu. Burada bulunanların birçoğu, ben de dahil, çocukluğumuzda, gençliğimizde uçağı sadece havada, köylerimizin, yoksul mahallelerimizin üzerinden gürültüyle geçerken seyrederdik, görürdük. Toprağa sırtüstü yatıp gökyüzünü seyrederken, arkasından beyaz bir iz bırakarak uçak geçtiğinde, içindekilerin ne kadar şanslı olduğunu, ne kadar zengin olduğunu düşünürdük. Kendimizi onların yerine koyardık ve onlar gibi uzaklara gitmeyi, seyahat etmeyi hayal ederdik. Hele hele 1960'lı yıllarda Almanya'dan ya da Avrupa'nın değişik ülkelerinden gelen yakınlarımızın bavullarındaki uçak etiketlerini gördüğümüz zaman, ulaşılması imkansız bir imtiyaz vesikası telakki ederdik. Uçak penceresinden aşağıların nasıl göründüğünü, hiçbir ayrıntısını kaçırmak istemediğimiz heyecanlı bir masal gibi onlardan dinlerdik. 8 yıl önce, biz bu ülkedeki çocukların bu hayalini de gerçeğe dönüştürmek için kollarımızı sıvadık.'' -''HAVAYOLU HALKIN YOLU OLACAK''- ''Havayolu halkın yolu olacak. Nasıl lüks otobüsle seyahat ediyorsa benim vatandaşım, uçaklarla da seyahat edecek. Uçağa binmeyen kalmayacak. Uçağa binmek bir imtiyaz olmaktan çıkacak'' dediklerini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''2002 sonunda, iç hat yolcu sayısı 8.7 milyon kişiydi. 2009 sonunda iç hat yolcu sayısı, yüzde 372 artışla 41 milyon kişiye ulaştı. Şimdi buradayız. Dış hat yolcu sayısına bakıyoruz, 8 yıl önce 25 milyondu, şu anda geldiğimiz rakam 44 milyona çıktı ve orada da artış oranı yüzde 77. Toplamda iç ve dış hat yolcu sayısındaki artış yüzde 153 oldu ve 85 milyon rakamına ulaştı. Birçok ilimize havaalanı kazandırdık bu arada. Ülkemizin istiyoruz ki, dört bir yanına uçaklarla ulaşabilelim. Birçoğunun inşaatları tamamlandı. Ülkemde Iğdır, Hakkari, Şırnak havaalanına kavuşacak. Bunlar 5-10 yıl önce söylenmiş olsaydı, 'Olur be' der miydiniz veya der miydik? Ama şimdi var. Şimdi bakıyorsunuz Ağrı'ya, Kars'a uçakla ulaşıyorsunuz ve her geçen gün askeri havaalanlarını da sivil havaalanına dönüştürmek suretiyle orada da değişim, dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Modern terminal binalarıyla onları da hallediyoruz.'' -İSTANBUL'UN HAVAALANI İHTİYACI- Erdoğan, bu büyük ve modern sektör içinde, THY'nin de son derece çeşitlendirme mantığıyla bir başka adım daha attığını belirterek, şöyle konuştu: ''Tekelci bir mantık olmasın dedik. Açalım özel sektöre dedik ve şu anda THY ile birlikte 6 firma bu sektörde adeta rekabet ediyor. Bunlar da bir zenginlik kazandırıyor. Bununla da kalmadık dedik ki, havaalanlarımızda da yap-işlet-devret anlayışını getirelim ve bunda da modern bir rekabet anlayışını oluşturalım. Şu anda Sabiha Gökçen'de bunu görüyoruz, aynı şekilde Atatürk Havalimanı'nda, Antalya'da, Bodrum'da bunu görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz. İnşallah yakında İstanbul'umuzda üçüncü bir havaalanını da görürseniz buna da şaşmayın. Çünkü şu anda iki tane havalimanı, ihtiyaca cevap vermiyor. Şu anda Sabiha Gökçen'de bile sıkışmaya başladık. Rötarlar bundan kaynaklanıyor. İstiyoruz ki rötarlar olmasın. Vatandaşım 'ben şu saatte kalkıyorum' dediği zaman, uçak o saatte kalkmış olsun.''  Türkiye'nin yolcu taşıma sayısında dünyada 22, Avrupa'da 47. sırada yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle dedi: ''Uçulan destinasyon sıralamasında dünyada 8, hizmet kalitesinde Güney Avrupa'da birinci, kateringte dünyada birinci sıradayız. Göreve geldiğimizde bunlar hep istisna, alay konusuydu. Kaliteden, güvenlikten asla taviz vermeden, dünyanın en karlı 6. şirketi olma başarısını da göstermiş durumdayız. Açıkçası, uluslararası bir markaya dönüşen THY, bu ülkenin gururu haline geldi. Bu istikrarlı büyüme sayesinde, bugün uçağa binemeyen, bugün bu imkana hala sahip olamayan kesimler de inanıyorum ki uçakla, uçak yolculuğuyla tanışacak ve inşallah 'uçağa binmeyen kalmasın' idealimiz tam anlamıyla yakalanmış olacaktır.''