Koronavirüs

İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Tükek: Yılbaşının ardından vaka sayıları arttı, kısıtlama ihtiyacımız çok yüksek

09 Ocak 2021 13:07

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, "4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu, yılbaşının da içinde bulunduğu döneme baktığımız zaman, hemen akabindeki 3 günde sayılarda artış oldu. Pazartesi günü önce 14 binli rakamlar, arkasından 13 ve 12 binli rakamları gördük" dedi. Tükek,  "Bu bize şunu gösteriyor, gerçekten kısıtlama ihtiyacımız çok yüksek. Kısıtlama ile vaka sayısındaki azalma çok önemli. Vaka sayısında azalma, bize ağır hasta ve ölüm sayısındaki azalmaları da birlikte getirecek" diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta yılbaşı nedeniyle uygulanan 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının ardından, Pazartesi ve Salı günleri vaka sayılarında artış gözlendi. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, bu artışın kendi hastanelerinde de yüzde 50 oranında olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Tükek, vaka sayılarının kısıtlamanın ardından yükselmesini, yılbaşında vatandaşların kalabalık ortamlarda bulunması ve sosyal mesafeye uymamasına bağladı. Tükek vatandaşlara, özel günlerde aile ya da yakın çevre ile bir araya gelmenin ve sosyal mesafe kuralını unutmanın büyük bir tehlike olduğunu hatırlattı.

"Yılbaşının ardından vaka sayıları arttı"

Yılbaşının da içinde bulunduğu yaklaşık 4 günlük kısıtlamanın ardından, vaka sayılarında artış olduğunu ifade eden Tükek, bunu vatandaşların yılbaşı için evlerde toplanmalarına bağlıyor. Tufan Tükek, "Hepimizin izlediği gibi, zaten akşam açıklanan rakamlara da baktığımız zaman, vaka sayılarının 9 binlere kadar düştüğünü gördük. Aynı şekilde buna bağlı olarak, biraz daha geriden gelmek ile birlikte ağır hasta sayısında, ölümlerde düşüş olduğunu gözlemledik. Demek ki bu sokağa çıkma kısıtlamaları işe yarıyor. Hakikaten de tam da zamanında alınmış bir karar gibi gözüküyor. Ancak son günlerde, özellikle bu 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu, yılbaşının da içinde bulunduğu döneme baktığımız zaman, hemen akabindeki 3 günde sayılarda artış oldu. Zaten belki de bu beklenen bir artıştı. Çünkü en çok kaygı duyduğumuz neydi? "Yılbaşı gecesi insanlar sosyal mesafeye uymayabilir mi?" Tabii her ne kadar kısıtlılık sokakta olsa da, bu gecelerde ev içlerinde buna dikkat edilmeyebilir diye bir endişemiz vardı" diye konuştu. 

"Pazartesi ve Salı günleri vaka sayımızda yüzde 50 artış gördük"

Tükek, şöyle devam etti: 

"Hakikaten de Pazartesi günü önce 14 binli rakamlar, arkasından 13 ve 12 binli rakamları gördük. Kendi açımızdan da, hastanemiz açısından da baktığımız zaman Türkiye'deki sayılara paralel olarak, Pazartesi ve Salı günleri vaka sayımızda yüzde 50 bir artış gördük gerçekten. Yatan hastalarımız ve ağır hasta anlamında şu an herhangi bir sıkıntı yok.  Şu anki vaka sayısının da giderek azalması, geçtiğimiz günlerdeki artışın yılbaşı gecesinin getirmiş olduğu bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim 12 bine kadar geriledi. Belki daha da gerileyecek"

"Bu bize kısıtlama ihtiyacımızın çok yüksek olduğunu gösteriyor"

Bu durumun toplumun kısıtlama ihtiyacının çok yüksek olduğu anlamına geldiğinin altını çizen Tükek, "Kısıtlama ile vaka sayısındaki azalma çok önemli. Vaka sayısında azalma, bize ağır hasta ve ölüm sayısındaki azalmaları da birlikte getirecek. Çünkü vaka sayısında ne kadar çok artış olursa, toplumda bu hastalığı ağır geçirecek ve ölecek kişilerin yakalanma riski artıyor. Bizim yapmamız gereken en önemli şeylerden biri, vaka sayısındaki azalmayı sağlamak. Aşılar oluşana kadar, toplumsal bağışıklığı elde edene kadar,  bu şekilde kısıtlama ve kurallara uyarak elde etmemiz gerektiği artık çok aşikâr. Bunu bir yıl içinde iyi öğrendik. Bizim yapmamız gereken de aşıların yayın olarak uygulanacak Mart ayının sonuna kadar bu kurallara uymak ve mümkün mertebe uygulamak" dedi. 

Ev içi bulaş riski

Yılbaşı gecesi örneğinden hareketle aile içi bulaşa dikkat çeken Tükek, şunları söyledi: 

"Tabii yılbaşı gibi, bayramlar gibi aile yemeklerinin yenmek istendiği ve bir araya gelmelerin fazla olduğu dönemlerde, bulaş riski yüksek. Bir kişi bu virüsü taşıyorsa, aile içerisindeki herkese bulaştırma ihtimali çok yüksek. Çünkü aile içine girdiğiniz zaman maske takmıyorsunuz ve yemek yediğiniz zaman maskeyi çıkartıp aynı masaya oturuyorsunuz. O insanlarla çok yakın temasta ve sohbet ortamında oluyorsunuz. Bu ortamlarda zaten, bir kişide bile virüs olsa, diğerlerinin de enfekte olması demek. Dolayısıyla bu artışların da nedeni çok net bir şekilde bu."

"Mutant virüs daha hızlı bulaşıyor, toplumun daha fazla korunması lazım"

Koronavirüs'ün daha hızlı bulaşan mutasyonu nedeniyle tedbirlere çok daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Tufan Tükek, "Mutant virüsün bizim için en önemli özelliği hızlı bulaşabilmesi. Dolayısıyla toplumda, bu hastalığı ağır geçirecek kişilerin bu hastalığa yakalanmaması için bizim toplumu korumamız lazım. Hastalık çok hızlı bulaşıyorsa, vatandaşlarımızı bir kat daha fazla korumamız lazım. Çünkü dediğim gibi aile içinde bir ailede bir kişi olduğunda o ortamdaki  bütün kişileri enfekte edebiliyor. Özellikle bu yeni mutant virüslerin enfeksiyon yapma kapasitesinin yüksek olduğu söyleniyor. Dolayısıyla vaka sayısı artarsa, bu hastalığı ağır geçirecek ve ölecek kişileri hastalık yakalıyor. Bunun önüne geçebilmek açısından bu kişileri korumamız lazım. Yapmamız gereken, toplumun tamamını korumak için ne gerekiyorsa, bilimsel önerilere uyalım, dişimizi sıkalım, insanlarla aramıza mesafeye koyalım. Sonra güzel günler bizi bekliyor" diye konuştu. (DHA)