Ekonomi

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası: Şu anda had safhada bir konut sıkıntısı yaşıyoruz

"Ne kadar inşaat yaparsanız yapın göç devam ettiği müddetçe bu sıkıntı yaşanacak"

14 Nisan 2022 12:46

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nizameddin Aşa, geciken kentsel dönüşüm inşaatları, mülteci ve üniversite öğrencilerinin ev arayışlarıyla birlikte konut kiralarının yüzde 200'e yakın arttığını söyledi. Aşa, “Şu anda İstanbul'un bütün ilçelerinde, hatta bütün Türkiye'de had safhada bir konut sıkıntısı yaşanıyor. Ne kadar inşaat yaparsanız yapın göç devam ettiği müddetçe bu sıkıntı yaşanacak” dedi.

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nizameddin Aşa, İstanbul’daki konut kiralarının artışını ve konut sıkıntısını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.

Sıkıntının birçok sebebi olduğu söyleyen Nizameddin Aşa, şunları söyledi:

“İlk tespitimiz kentsel dönüşümden kaynaklı olduğuydu”

Bu konut sıkıntısı 7-8 ay önce başladı. Geçen yılın 6’ncı, 7’nci ayından itibaren bu konuyu konuşmaya başladık. O dönemdeki ilk tespitimiz, kentsel dönüşümden kaynaklı olduğuydu. Bir anda 15 bine yakın binanın yıkıldığını gördük İstanbul’da. Bununla ilgili de 150-200 bine yakın hane halkının bir anda ev arayışı söz konusu oldu. Piyasa buna cevap veremedi. Doğrudan fiyatlar da yükselmeye başladı.

“İnsanların yeniden kendi evine dönmesinde gecikme var”

İnşaat yapılmaması, kentsel dönüşümün yavaş gitmesi ve o insanların yeniden kendi evine dönmesinde gecikme var. 15 bin bina yıkılmış, 150 bin hane halkı dışarıda ama kentsel dönüşümde yaşanan bazı sıkıntılar dolayısıyla evlerine dönemiyorlar. Çünkü inşaat yavaş gidiyor ya da hiç yapılmıyor. Bu sebepten bir sıkıntı yaşandı. Yaşanmaya devam ediyor.

“Kentsel dönüşümdeki bürokratik engellerin kaldırılması lazım”

Şimdi çözüm şu; kentsel dönüşümdeki bürokratik engellerin kaldırılması lazım. Bu şekilde kolaylık sağlandığı zaman düşünün ki giden kişi kendi evine dönecek. Kendi döndüğü yerde bir kapasite artırımı olacak. Beş katsa belki altı katlı, yedi katlı bina olacak. Taşındığında evi de boşaltmış olacak. Yani iki yönlü kapasite artırımıyla bu talebe kısmen cevap verilebilir hale gelir.

“İstanbul’da ofislerin yüzde 60’ı boş”

Çok hızlı acil çözüm için bizim bazı tekliflerimiz oldu. Bazı tavsiyelerimiz halen devam ediyor. Şu anda İstanbul genelinde ofislerin yüzde 60’ı boş. Bunların bir proje değişikliğiyle meskene dönüşmesi veyahut en azından öğrenci ve bekarlara uygun şekilde pansiyon tipi veya konaklama tipi bir hale dönüştürmek mümkün. Bunlar çok hızlı olabilecek çözümler. Bu şekilde ev sayısını çoğaltmak hem ihtiyacı olan kişilerin ihtiyacını gidermek hem de fiyatın düşmesine sebep olabilir böyle bir uygulama.

“Konut kiralarında yüzde 200’ye yakın bir artış var”

Son bir yılda fiyatların yüzde 50, yüzde 100, yüzde 200 artan semtler var. Özellikle merkezlerde bu fiyat artışları oldukça yüksek. Örneğin Beşiktaş'ta geçen sene 2 bin, 2 bin 500 TL olan iki odası alan bir ev, 6-7 binden aşağı değil. Üç oda salon bir ev, daha evvel yine 3 bin, 3 bin 500 seviyesindeydi. Onlar da 10 bine kadar dayanmış vaziyette. Şişli yaklaşık aynı tablo, Bakırköy, Kadıköy gibi merkezlerde aynı tablo var şu anda. Onlarda da yüzde iki 200’e yakın bir artış söz konusu.

“Şu anda had safhada bir konut sıkıntısı yaşıyoruz”

Ama İstanbul'un hemen hemen bütün ilçelerinde bu artış yaşandı. Çünkü adam Beşiktaş'ta bulamayınca Kağıthane'ye gidiyor. Kağıthane'de bulamayınca başka semte gidiyor, alternatif semtlere. Bu şekilde yayılma ile de bütün İstanbul hatta bütün Türkiye'de bu sıkıntı yaşanıyor. Hemen hemen benzer olayları yaşıyoruz çünkü. Yani o yüzden şu anda had safhada bir konut sıkıntısı yaşıyoruz. Talep çok. Talebe cevap veren bir piyasa yok şu anda.

“Mal sahipleri devamlı fiyat yükseltme eğiliminde”

Sadece iyi semtlerde değil, birçok semtte bu sıkıntı yaşanıyor şu anda. Gaziosmanpaşa'da da bu sıkıntı yaşanıyor, Nişantaşı'nda da yaşanıyor, Ümraniye'de de. Ki en yüksek kira artışı Ümraniye'de olmuş. Bu olay mal sahiplerinden kaynaklanıyor. Yani mal sahipleri sağdan soldan duydukları bilgiyle devamlı fiyatları yükseltme eğiliminde. Kendi kendilerine emsal yaratıyorlar. ‘Ahmet şu fiyata verdi, benim evim daha güzel, benim evime uygun fiyat’ gibi.

“Mülteci birkaç aile bir eve talip oluyor, böylece fiyat yükseliyor”

Mülteci birkaç aile bir eve talip oluyor, böylece fiyatı yükseltebiliyorlar. Yani ben 5 bine tuttuğum bir evi bir mülteci grubu gelip 10 bine tutabiliyor. Niye? Çünkü en az üç aile kalıyor veya 5 kişi 10 kişi kalıyor aynı evde. Zaten tapu kanununa baktığımız zaman, bir ilçede iskanlı olan gayrimenkullerin yüzde yirmisinden fazlasını yabancıya satamazsınız. Kiralık olayında da bazı semtlerde şu anda bu kota olduğu için yabancılara kiraya vermek yasak. Mesela Esenyurt'ta, Fatih'te şu anda yabancı ev kiralayamaz. Çünkü orada kota dolmuş vaziyette.

“Fiyatlar yükseldiği için öğrenciler 2 kişi değil de 5 kişi ev tutuyor, mal sahibi de kirayı artırıyor”

Öğrencilerin bir evi birkaç kişi paylaşması yeni bir şey değil. Daha önce de vardı ama şu anda daha da çoğaldı. Çünkü ev fiyatları yükseldiği için yani 2 kişiyle değil de 3 kişi tutuyor veya 5 kişi tutuyor bir evi. Ama mal sahipleri bunu tespit ettiği zaman yine biraz fazla kira istiyor. O konuda da zam yapan olduğunu duyduk. Çok yaygın olmamakla birlikte şu anda sadece öğrenci değil bekarların da veya yalnız yaşayan kişilerin de müşterek ev tuttuklarını veya ev arkadaşı aradıkları yönünde bazı hareketler başladı. Ev arkadaşı ilanları çoğaldı veya müşterek iki üç bekar veya çalışan kişinin ev tutması çoğaldı.

“Göçü önlemediğiniz müddetçe ne kadar inşaat yaparsanız yapın bu sıkıntı yaşanacak”

Tersine göçü bir şekilde teşvik etmek lazım. Yani göçü önlemediğiniz müddetçe ne kadar inşaat yaparsanız yapın, göç devam ettiği müddetçe bu sıkıntı yaşanacak. Aslında öğrencilerin illa İstanbul sevdası diye bir şeyi de olmamalı. Tamam, mutlaka insan en iyi yerde okumak ister ama İstanbul’da şu anda yaşam koşulları oldukça zor. Ama Anadolu'nun birçok ilinde ve ilçesinde üniversiteler mevcut. Yani bunu teşvik etmek bir önlem olabilir. Tersine göçü, İstanbul'dan kendi memleketine göç bir şekilde teşvik edilebilir. Mevcut nüfusu korumak veya göçü önlemek koşuluyla bu çözülebilir. Çünkü her sene 600 bin, 700 bin yeni bir alıcı kitlesi piyasaya geliyor. Bu sebepten İstanbul'a göçü ya önlemek veya tersine çevirmek lazım.”

TIKLAYIN - Kiracılar sordu, uzman hukukçu yanıtladı: Yüksek zam isteyen ev sahibiyle nasıl uzlaşılır?