Haber Analiz
Balkanlar deyince akla gelen ilk şey genelde “işbirliği” olmaz. Osmanlı İmparatorluğu’nun seferlerinden ona karşı başlayan isyanlara, Yugoslavya’nın kanlı dağılışından onu takip eden Lahey duruşmalarında yapılan açıklamalara yayılan yüzyıllarda bu coğrafya genelde askeri, etnik ve dini savaşlar, anlaşmazlıklar, istikrarsızlıklarla tanındı. Hükümet seviyelerinde ülkeler arası ilişkilerde hâlâ ciddi sorunlar bulunsa da, Balkanlar’ın önde gelen şehirlerinin belediye başkanları hikâyeyi değiştirmeye çalışıyor.
B40 Balkan Şehirler Ağı, ilk kez İstanbul’da Harbiye’deki kongre salonunda bir araya geldi. 24 Balkan kentinin belediye başkanının katılımıyla başlayan ‘Balkan Şehirler Zirvesi’nde başkanlar birlik ve işbirliği mesajları verdi.
İstanbul Kongre Merkezi'nin girişine katılımcı belediyelerin bayrakları yerleştirildi
Dünyanın en büyük zirveleri denince akla G20, NATO Liderleri zirveleri gibi devlet başkanlarını bir araya getiren organizasyonlar geliyor. Ancak özellikle son yıllarda Batı ülkelerinde şehirler arası işbirliği projeleri de hız kazandı. Sokağa ve vatandaşlara en yakın kamu organizasyonları olarak yerel yönetimlerin hükümetlere kıyasla seçmenlerle temas kurma imkânları daha fazla. Belediye başkanları da, devlet liderlerinin aksine tüm ülke nüfusu yerine doğrudan kendi bölgelerine yoğunlaşabiliyor. B40 zirvesinin katılımcılarından bazılarını gelecek senelerde hükümet / devlet başkanı veya merkezi yönetimlerde önemli rollerde de görmek sürpriz olmaz
Toplantıya ev sahipliği yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, B40 zirvesinin açılış konuşmasında "uzun süredir bu birlikteliğin hayalini kurduğunu" belirterek, "tarihi bir başlangıç yaptıklarını" ifade etti. Açılış konuşmalarında çok sayıda belediye başkanı da sık sık "tarihi" ifadesini kullanarak Balkan sakinlerinin ilerleyen yıllarda, 29 Kasım 2021 tarihini hatırlayacaklarını vurguladı.
“Onlarca yıldır ‘Balkanlar’ ya da “Balkanlaşma / Balkanization” sözü, uluslararası literatürde etnik ayrımları, sınır anlaşmazlıklarını ve çatışmaları tanımlamak için kullanıldı" diyen İmamoğlu, "Oysa bizler bugün bölgemiz için yepyeni bir sayfa açmak için buradayız. Biz daha güçlü bir işbirliği ve daha iyi bir geleceği birlikte inşa etmek için buluştuk" görüşünü dile getirdi.
Balkan kentlerinin sadece siyasi olarak değil, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda da birbirine bağlı olduklarına dikkat çeken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı; "Artık hepimiz biliyoruz ki, İstanbul Sarıyer’de bir orman yangını çıktığı anda, Atina’da, Arnavutluk’ta sahil şeridinde, Ege’de de orman yangınları yaşanabiliyor" dedi. İmamoğlu, iklim krizinin yanı sıra sığınmacı krizinin de grubun öne çıkan gündemlerinden biri olacağını vurguladı.
Balkanlar için dostluk, tüm belediye başkanlarının ortak vurgularından biriydi. Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu’nun "Meteoroloji raporlarında ‘Balkanlar’dan gelen soğuk hava dalgası etkisi altına alınacak denir’ ama burada sıcacık bir hava görüyorum" sözleri büyük alkış toplarken, Karadağ’ın Kotor kentinin Belediye Başkanı Vladimir Jokic’in "Balkanlar Avrupa’nın arka bahçesi değil; özüdür" sözü, başkanların bölgelerine ilişkin vizyonlarının ifadesi olarak kayda geçti.
Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis, Avrupa Birliği’nin hatalarını yok saymamak gerektiğini vurgularken, aynı zamanda”supranasyonel organizasyonun eski düşmanları ortak çıkarlar doğrultusunda bir araya getirebilediğini” vurguladı. Avrupa entegrasyonunun çok önemli olduğunu vurgulatan Bakoyannis, "Barışın şartı para veya sadece güç değil; iyi niyetin gücüdür" diye konuştu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Gelecekte tarih bu toplantıyı yazacak. Bakoyannis ‘kardeşlerim’ dedi. Balkanlarda yaşayan her ulus, kimliğini korumakla birlikte bir diğerinin kardeşi. Bu coğrafya tüm kültürlerin, etnisitelerin ve inançların ortak coğrafyası. Dünya, buraları karıştırdı birliğin sağlanamaması için. Biz bu yüzden tarihi bir adım atıyoruz. Kuşkusuz bu birlikteliğe başlamak çok önemli ama sürdürmek de önemli."
Edirne’ye 2021 boyunca 1 milyondan fazla Bulgar ve 150 binden fazla Yunan vatandaşının geldiğine dikkat çeken Gürkan, "Bizi ancak biz ayırırız" diye konuştu.
Tiran Belediye Başkanı Erion Veliaj da Türkiye’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır" sözüne atıfta bulundu.
Belediye başkanlarının, ilk zirvenin sonunda yayımlayacağı bildiri şöyle:
"Biz, katılımcı Balkan şehirlerinin yerel liderleri ve B40’ın kurucuları:
- Bölgedeki şehirlerimizde bulunan istikrarlı büyüme ve barış potansiyelinin farkında olacak,
- Avrupa’nın geleceği konusunda bir vizyon paylaşarak,
- Ortak çıkar alanlarında verimli iş birliği hedefleyerek,
- Karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği ve diğer küresel zorlukların ortak çözümlere doğru yerel, bölgesel ve küresel seviyede işbirliği gerektirdiğini bilerek,
- İyi yönetiminin sırtını veriye, bilime ve ortak birikime yaslayan dirençli demokratik, saydam ve herkese açık yerel yönetim gerektirdiğini kabullenerek,
- Yeni Şehircilik Ajandası’nın ve özellikle Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri olmak üzere tüm uluslararası anlaşma ve planların yerelleştirilmesinin önemini vurgulayarak,
İstanbul’da kurulan B40 Balkan Şehirleri Ağı çerçevesinde yukarıda belirtilen ortak değerleri göz önünde bulundurarak şunları yapacağımızı ilan ediyoruz:
- Bu ağı şehirlerimiz arasındaki diyalogu güçlendirmek için kullanmak,
- Ekonomi, kültür, girişimcilik, sürdürülebilirlik ve dayanışma konusunda iş birliği yapmak,
- İklim değişlikliğinin etkilerini tersine çevirme, yerel demokrasiyi güçlendirme ve iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek için yeni iş birliği alanları geliştirmek
- Ortak platformlarda karşılıklılık ve diyalog çerçevesinde çözüm ve iyi pratikler paylaşarak yerel ve bölgesel seviyede karşı karşıya kalınan zorlukları değerlendirmek,
- Her seviyedeki karar vericiler için tavsiye geliştirmek sürecine katkı sağlamak,
- Ağ toplantılarının planlanmasında ve Ağ üyeleri, belediye başkanları ve teknik personelin belirleyeceği yıllık önceliklere göre Ağ toplantı gündemlerinin spesifikleştirilmesine yardımcı olmak,
- Toplantılara katılmak ve ev sahipliği yapmak,
- Katılımcı aktiviteler ile yerel toplumlarda katılımı teşvik etmek
- Ağ Sekreteryası’na destek sağlamak…"