Her üç İstanbullu'dan biri, belediyelerde iş yaptırabilmek için ‘yöneticilere bir hediye almak gerektiğine’ inanıyor
İstanbul’da yapılan bir araştırma rüşvet düzeninin hâlâ ne kadar etkili olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 36.9’u belediyelerde iş yaptırabilmek için “yöneticilere bir hediye alıp onlar için yapılabilecek bir şeyin olup olmadığını sormak” gerektiğini söyledi.
Memnuniyetsizlik artıyor
Araştırmaya göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1999’da 5.1, 2004’te ise 5.3 olan memnuniyet notu 4.6’ya geriledi. Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) yayımladığı araştırmaya katılanlar, trafik sorununa ilişkin çalışmalardan memnun olmadıklarını belirttiler.
Araştırma İstanbul’da Avcılar, Bağcılar, Beyoğlu, Maltepe, Fatih, Sarıyer, Bahçelievler, Gaziosmanpaşa, Şişli, Bakırköy, Kadıköy, Ümraniye, Bayrampaşa, Kağıthane, Üsküdar, Beşiktaş, Küçükçekmece ve Zeytinburnu ilçelerinde, 1.153 kişiyle görüşülerek yapıldı. Örneklem seçiminde iki aşamalı yöntem kullanıldı ve ilçelerdeki denek sayısı ilçelerin sahip oldukları nüfusa göre oransal olarak hesaplandı.
İSMMMO açıklamasında, belediyelerde iş yaptırma yöntemlerine ilişkin araştırma sonuçlarına da yer verilerek, şöyle denildi: “Belediyelerde iş yaptırmak için en geçerli yol deneklerce, yüzde 43.8 oranıyla ilgili birimdeki yöneticilere işin yapılabilmesi için gerekli tüm bilgilerin verilmesi olarak belirtilmiştir. Ancak bu orana yakın bir oran olarak sayılabilecek düzeyde yüzde 36.9 oranıyla ilgili birimdeki yöneticilere uygun bir hediye alıp onlar için yapılabilecek bir şeyin olup olmadığını sormak tercihi ikinci sırada yer almıştır. Yine bu görüşle birlikte değerlendirilebilecek ilgili birimdeki yöneticilerle arkadaşlık ya da hemşehrilik ilişkisine girmeye çalışmak tercihi de yüzde 14.3 ile üçüncü sırada gelmektedir.”
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, şunları söyledi:
“Kent halkının yerel yönetimlerin harcamalarında söz sahibi olması demokratik düzenin en önemli koşullarındandır. Yerel yönetimlerin şeffaflaşması, gelirleri ile giderlerinin kamuoyu ile paylaşılması, harcamaların önceliklere göre planlanırken vergi veren kent sakinlerine söz hakkı tanınması Türkiye’nin özlemini duyduğu bir yönetim biçimidir.”