T24 Haber Merkezi
İstanbul Barosu Başkan adayı Turgay Bilge, baroda gerçekleşecek çok adaylı seçimin, yönetimden duyulan memnuniyetsizliği ve artan değişim talebini yansıttığını belirtti. Bilge, bu durumun meslektaşlar arasındaki bölünmeyi gösterdiğini ve sorunların çözümünü zorlaştırdığını vurguladı.
İstanbul Barosu, 19-20 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek genel kurulda yeni başkanını seçecek. Yaklaşık 63 bin avukatın kayıtlı olduğu baroda, 11 aday arasında Avukat Hakları Grubu'nun adayı Turgay Bilge de bulunuyor. Bilge, seçim sürecini, vaatlerini ve Türkiye'nin yargı sistemine ilişkin sorunları değerlendirdi.
Baro yönetiminde yeni bir dönem hedefi
Artı Gerçek'ten Müzeyyen Yüce'nin aktardığına göre, Turgay Bilge, İstanbul Barosu'nun 22 yıldır aynı grup tarafından yönetildiğini ve bu sürede avukatların sorunlarına çözüm üretmede yetersiz kalındığını ifade etti. "Biz, Avukat Hakları Grubu olarak, meslektaşlarımızın ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını savunmak adına çok daha etkin ve demokratik bir yönetim anlayışı getireceğiz," diyen Bilge, "Baro Sensin, Baro Senin" sloganıyla her avukatın baro yönetiminde aktif rol alabileceği bir yapı hedeflediklerini belirtti.
Bilge, baronun sadece bir meslek örgütü değil, aynı zamanda siyaset ve siyasal iktidar üzerinde hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmek için etkin bir izleme ve baskı grubu haline geleceğini vurgulayarak, "Meslek hayatım boyunca hukukun üstünlüğüne ve adalete olan inancımı hiçbir zaman kaybetmedim. Baro, Türkiye Barolar Birliği ve akademik alandaki deneyim ve çalışmalarım çerçevesinde, gereken kararlılık ve vizyonu taşıdığıma inanıyorum," dedi.
Yargıda bağımsızlık ve güvenin yeniden tesisi
Yargı bağımsızlığı ve adalete güvenin zedelendiği bir süreçten geçildiğini belirten Bilge, baroların bu süreçteki görevinin yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını savunmak olduğunu söyledi. "Biz, baro olarak hukukun üstünlüğünü savunacak ve insan haklarını koruyacak bir politika izleyerek, meslektaşlarımızın sesini duyuracağız. Bu noktada İstanbul Barosu’nun etkin ve aktif tavrını herkes görecek," ifadelerini kullandı.
Anayasa tartışmalarına ilişkin görüşler
Son dönemde tartışılan "yeni anayasa" ve ilk dört madde konusuna da değinen Bilge, anayasa yapım sürecinin nasıl olacağının önemli olduğunu vurguladı. "Devletin temel unsurlarından olan insan, toprak ve egemenlik kavramlarını dışlayan bir anayasa ile ne amaçlandığını sorgulamak gerekir. Laiklik ilkesine sahip çıkarak hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz," dedi.
Bilge, mevcut anayasayı defalarca ihlal eden bir siyasi iradenin, adalet ve toplumsal mutabakatla anayasa yapma yetkinliğine sahip olmadığını belirterek, "AKP’nin kurucu iktidar statüsü taşımadığı gibi, anayasa yapma sürecine güven verecek bir sağduyu sergileyemediği de ortadadır. Tek taraflı dayatmalarla yapılacak bir anayasa, toplumun geniş kesimlerinde kabul görmeyecek ve meşruiyet kazanamayacaktır," şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede yeni yaklaşımlar
Kadına yönelik şiddetin önlenememesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilge, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam anlamıyla sağlanamamasının bu sorunun temel nedeni olduğunu söyledi. "Cezaların caydırıcı hale getirilmesi yeterli olmayacaktır; aynı zamanda toplumsal bilinçlenme ve önleyici politikalarla bu sorunun kökten çözülmesi gerekiyor," dedi.
Bilge, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının kadına yönelik şiddetle mücadelede büyük bir adım geri atmak anlamına geldiğini belirterek şunları ekledi:
"İstanbul Sözleşmesi, şiddeti önleme ve kadınları koruma adına önemli bir mekanizmaydı. Sözleşme aynı zamanda bazen belli çevrelerin hedefi haline getirilen 6284 sayılı Kanun'un uluslararası teminatı niteliğindeydi. Sözleşmeden çıkış kararının bu yöndeki irade sakatlığının başlangıcı olduğunu düşünüyoruz. Nitekim çıkışın ardından, şiddet vakalarının arttığını ve cezasızlık algısının güçlendiğini hatta AKP iktidarının politikasının bunlara cesaret verdiğini görüyoruz."
Stajyer ve yeni avukatlar için yeni çözüm önerileri
Türkiye'de sayıları 190 bini bulan avukatların büyük bir bölümünü genç avukatların oluşturduğunu belirten Bilge, bu kesimin ekonomik sıkıntılar, adliyelerdeki altyapı sorunları ve mesleki haklarının yeterince korunamaması gibi sorunlarla mücadele ettiğini söyledi. "Stajyer avukatların eğitimi, ruhsat ödemelerindeki yüksek maliyetler ve düşük ücretli çalıştırılmaları en büyük sorunlardan bazıları," dedi.
Bilge, avukatların sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini de paylaşarak, "Hepsi gerçekçi 100 proje ve vaadimizi meslektaşlarımıza duyurduk. Mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımıza ekonomik kolaylıklar sağlayacak, stajyer avukatların ücretli staj yapabilmeleri ve bağlı çalışan avukatların avukata yaraşır bir ücret alma standartlarını oluşturmak için sistem kuracak ve bankalarla anlaşmalar yapacağız," ifadelerini kullandı.
Çok adaylı baro seçiminde değişim isteği öne çıkıyor
Seçim sürecinde çok sayıda adayın olmasını değerlendiren Bilge, bunun baro yönetimine duyulan memnuniyetsizliğin bir göstergesi olduğunu belirtti. "Bu, baroya duyulan güvenin zayıfladığını ve değişim talebinin arttığını gösteriyor. Ancak bu talebin gruplar nezdinde bölünmüşlüğü meslektaşlarımızın sorunlarının çözülmesini zorlaştırıyor," dedi.
Bilge, son olarak Avukat Hakları Grubu olarak meslektaşlarını bir araya getirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "Baromuzun güçlü ve demokratik bir şekilde yönetilmesi için birliktelik ve dayanışma ile meslektaşlarımızı bir araya getirmeyi hedefliyoruz," şeklinde konuştu.