İsrail'in, Kıbrıs Rum kesimi ile İsrail arasında döşenecek petrol boru hattı ile Rum tarafına inşa edilecek doğalgaz terminalinin güvenliğini sağlamak amacıyla Rum tarafına 20 bin komando yerleştirmek istediği iddia edildi.
Anadolu Ajansı, Kıbrıs Rum kesimine 16 Şubat 2012'de günübirlik ziyarette bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasında geçen bazı konuşmalara ve içeriği açıklanmayan savunma işbirliği anlaşmasının bazı detaylarına ulaştı.
Rum hükümetine yakın kaynaklardan alınan bilgiye göre Hristofyas, Netanyahu ile görüşmesinde, İsrailli iş adamlarının KKTC'ye yatırımlarını gündeme getirdi.
Rum lider, Netanyahu'dan İsrailli iş adamlarının KKTC'de yatırım yapmamamasını istedi.
Bu isteğe karşılık hava ve deniz üssü talebini dile getiren Netanyahu'nun, "Hava ve deniz üssü verin, İsrail askeri üsse yerleşsin, İsrail meclisinden, yatırımı yasaklayan bir kararı anında çıkartırım" ifadesini kullandığı öğrenildi.
Görüşmelerin sonunda arama kurtarma işbirliği anlaşması imzalandı. Görüşmede, Mart sonunda imzalanan savunma işbirliği anlaşmasının detayları da belirlendi, ancak içeriği kamuoyuna net bir şekilde açıklanmadı.
"Santralı yaparım ama..."
Netanyahu'nun görüşmede Rum tarafından daha birçok talepte bulunduğu da öğrenildi.
İsrail ile Rum kesimi arasında petrol boru hattı döşenmesi, böylece İsrail'in Doğu Akdeniz'de bulduğu doğalgazı Rum kesimi üzerinden Avrupa'ya pazarlaması da iki tarafın planları arasında. Hem bunun için, hem de Rum yönetimin tek yanlı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan ettiği sözde 12. parselde bulduğu doğalgazın karaya taşınması için Limasol'a bağlı Vasiliko'da doğalgaz terminali yapılması gündemde.
Ekonomik açıdan zor günler geçiren Rum yönetiminin, maliyeti yaklaşık 10 milyar dolar olarak hesaplanan santrali yapması yakın zamanda mümkün gözükmüyor.
İsrail'in tüm maliyeti üstelenerek santrali yapmak istediği, bunun içinse, yaklaşık 10 bin olarak öngörülen tüm personelin İsrailli olmasını şart koştuğu belirtildi.
Limasol'da "küçük İsrail" kurulacak
Tarafların şartlarda kesin anlaşması halinde, santral inşaatında çalışacak yaklaşık 10 bin İsrailli'nin ailesini de Rum tarafına getirdiğinde en az 30 bin İsrailli Limasol'a yerleşecek.
Bu İsrailliler için güvenlik konusu ortaya çıkıyor. Savunma işbirliği anlaşması uyarınca, İsrail, hem işçi ve aileleri için hem de santral ve boru hatları ile "münhasır ekonomik bölgelerin" güvenliği için Rum tarafına 20 bin komando yerleştirmek istiyor. Böylece Limasol'a 50 bini aşkın İsrailli'nin yaşayacağı "küçük bir İsrail" kurulacak.
Bilgi veren Rum kaynak, “İsrail'e parmağınızı verirseniz kolunuzu kaptırırsınız. İsrail buraya çıkmak için gelmiyor; yerleşmek, çıkmamak üzere geliyor" ifadesini kullandı.
Kıbrıs Rum kesimini ziyaret eden ilk İsrail Başbakanı olan Binyamin Netanyahu, Güney Kıbrıs'a Baf havaalanından giriş yapmıştı.
Netanyahu, Rum kesimine gelişinde, Rum Milli Muhafız Ordusu'na ait Baf askeri havaalanına inme isteğini iletmiş, bu istek kısa süreli bir krize neden olmuş, Hristofyas, 15 Şubat'ta gün boyu süren Ulusal Konsey toplantısını yarıda keserek konuyla ilgilenmiş ve askeri üsle aynı pisti paylaşan Baf havaalanı önererek sorunu tatlıya bağlamıştı. Netanyahu'nun bu talebi, İsrail'in, Baf'daki "Andreas Papandreu Hava Üssü"nü askeri uçakları için kullanma arzusuna bağlanmıştı.
Mavi Marmara baskının ardından, İsrail ve Kıbrıs Rum yönetimi ilişkilerinde gözle görülür ilerleme yaşanıyor. Rum basını, Netanyahu'nun 16 Şubat'taki ziyareti öncesi, bazı İsrail taleplerini şöyle aktarmıştı:
“Kendi doğalgazlarını Güney Kıbrıs'a boru hattı ile ulaştırmak, Güney Kıbrıs'ta inşa edilecek doğalgaz terminaline iştirak etmek, boru hatları ve tesislerin güvenliğini sağlamak, bölgede arama ve kurtarma konusunda sorumluluk almak, Hava Kuvvetleri'nin Andreas Papandreu Hava Üssü'nü kullanması.”