Sutcliffe, İsrail'in Suriye topraklarında önemli bir genişleme içinde olmasını beklemediğini düşünüyor.
BBC Türkçe'ye konuşan İsrail merkezli Alma Araştırma Merkezi'nden İstihbarat Analisti Avraham Levine, İsrail ordusunun Golan Tepeleri'ndeki hamlesinin "kesinlikle geçici" bir önlem olarak gördüğünü belirtiyor.
Binbaşı Levine, şu yorumu yapıyor:
"Suriye'deki İran destekli on binlerce Şii savaşçının nereye gittiğini bilmiyoruz, diğer yandan Cihatçı savaşçıların ülkede geniş bir alanı ele geçirdiğini görüyoruz; bir dengeleyici güç olan Rusya'nın etkisi zayıflıyor...
"Karşınızda Esad'ın kontrolündeki Suriye ordusunun olduğunu bilmekten farklı olarak bir kaos ortamı var ve risk yönetimi de buna göre değişiyor."
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde Türkiye dış politikası uzmanı Gallia Lindenstrauss da "Esad'ın devrilmesine neden olan güçlerin Suriye'nin kontrolünü ele geçirdikten sonra İsrail'e düşmanca yaklaşması riskinin" İsrail açısından tehlikeli göründüğünü belirtiyor.
İsrail'in Suriye'deki Kürtlerle ilgili pozisyonu ne?
Suriye'de iktidar değişiminden sonra İsrail'den gelen resmi açıklamalardan bir diğeri de Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) adlı oluşumun Menbiç'e başlattığı saldırıyla ilgiliydi.
SMO'nun 9 Aralık'ta Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç'i ele geçirdiği açıklandı.
Menbiç'teki Kürt kaynaklar çatışmaların devam ettiğini söylüyor.
Türkiye, Menbiç'i kontrol eden SDG'nin temelini oluşturan Kürt Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) PKK'nın uzantısı bir terör örgütü olarak tanımlıyor.
SMO, hafta içinde Tel Rıfat'ı SDG'den almıştı.
Menbiç ve Tel Rıfat, SDG'nin Fırat Nehri'nin batısında kontrol ettiği son iki büyük bölgeydi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 9 Aralık sabahı yaptığı basın açıklamasında şöyle konuştu:
"Dün Menbiç'te gördüğümüz gibi Kürtlere yönelik saldırılar durdurulmalı! Bunu ABD yönetimindeki dostlarımızla ve diğer ülkelerle görüşüyoruz. Uluslararası toplumun IŞİD'e karşı cesurca savaşan ve aynı zamanda Suriye'de istikrar sağlayan güç olanlara karşı ahlaki bir yükümlülüğü var."
Peki İsrail'in son çağrısı Kürtlere desteği ve Türkiye açısından ne anlama geliyor?
Megan Suffcliffe bu soruya, İsrail hükümetinin 2017'de Irak'ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (KBY) kurulmasına destek verdiğini ve bölgeyle gayri resmi ilişkilerini sürdürdüğünü hatırlatarak yanıt veriyor.
Suffcliffe, "SDG resmi olarak tanınan bir bölgesel yönetim ya da devlet kurarsa, İsrail muhtemelen benzer ilişkiler kuracaktır" diyor.
Ancak bunun özellikle SMO ile çatışmalar sırasında SDF'ye "doğrudan destek anlamına geleceğini düşünmediğini" söylüyor.
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde Türkiye dış politikası uzmanı Gallia Lindenstrauss da bu görüşe katılıyor.
Gideon Saar'ın mevcut İsrail hükümetinde "Kürtler lehine en yüksek sesle konuşan kişi" olduğunun altını çiziyor.
Lindenstrauss, bununla birlikte İsrail'in Suriye'nin kuzeydoğusundaki dinamiklere ilişkin anlayışının ülkenin orta ve güney bölgelerine kıyasla daha az geliştiğini savunuyor:
"İsrail'in ABD güçlerinin Suriye'nin kuzeydoğusunda kalmasını istediği açık, ancak bu yönde Washington'a yönelik diplomatik çabaların ötesinde, İsrail'in aktif olarak yapacağı herhangi bir hamlenin Suriye'nin kuzeyinde olup bitenler üzerinde büyük etkileri olacağına inanmak zor."