WCK'nin kurucusu İsrail'in kendisini savunma hakkını kimsenin sorgulamadığını, ancak "kendi halkını savunmanın etraftaki herkesi öldürmek anlamına gelmediğini" vurguladı.
İsrail Ordusu, olay nedeniyle "derin bir acı duyulduğunu" söylemiş, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da saldırının kasti olmadığını savundu.
Bu arada, Gazze'ye yardım dağıtımını koordine etmek ve İsrail Ordusu ile yardım kuruluşları arasındaki temastan sorumlu İsrail Savunma Bakanlığı kurumu Cogat'ın bir Sözcüsü, konvoyun hareketleriyle ilgili olarak İsrail Ordusuna verilen bilgide bir sorun olmadığında ısrar etti.
BBC'ye konuşan Sözcü Şimon Friedman, yardım çalışanlarına saldırının "büyük bir hata" ve "mutlak bir trajedi" olduğunu söyledi.
Friedman, sistemle ilgili bir sorun olmadığını savunurken, "Günde onlarca koordinasyon yapılıyor ve savaşın başlamasından beri birlerce koordinasyon yapıldı" dedi.
Bu arada, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, saldırının “yanlış kimliklendirme” sonucu yapıldığını iddia etti.
Halevi, saldırı için “Gece saatleriydi ve karmaşık bir ortam vardı. Ama olmamalıydı” sözlerini sarf etti.
Araçların tavan bölümünde yardım kuruluşunun logosu bulunuyordu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise “Savaşta bunlar olur” savunmasını yapıyor.
Ancak İsrail'de yayınlanan liberal sol çizgideki Haaretz gazetesi, ordu kaynaklarına dayandırdığı haberinde, "saldırının arkasında koordinasyon sorunlarının değil, sahadaki komutanların disiplinsizliğinin olduğunun" değerlendirildiğini yazdı.
Yüksek tirajlı Haaretz’e konuşan kaynaklara göre, saldırı emrini veren komutanlar “emir ve talimatlara aykırı" davrandı.
BBC’nin Ortadoğu muhabiri Yolande Knell, yardım konvoyunun 100 tonluk bir yardımı indirdikleri depodan ayrıldıktan hemen sonra vurulduğunu aktarıyor.
Kuruluşun, saldırıya uğramadan önce dört gemilik filodan yalnızca birinin boşaltılabildiği kaydediliyor.
Biden tonunu değiştirdi
Saldırı sonrası, Tel Aviv’e uluslararası baskılar arttı.
ABD Başkanı Joe Biden, “İsrail sivillerin hayatını korumak için yeterince çabalamadı” ifadelerini kullandı.
Biden daha önce, Tel Aviv’in daha fazla çabalaması gerektiğini ifade ediyordu.
Saldırıda ABD ve Kanada vatandaşlığı bulunan bir yardım görevlisi de öldürüldü.
Biden açıklamasında, saldırı soruşturmasının hızla sonlandırılmasını ve sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze’deki durumun “giderek katlanılamaz” hale geldiğini söyledi.
BBC’ye konuşan eski İngiliz Ulusal Güvenlik Danışmanı Peter Ricketts, “silah satışını durdurarak” İsrail’e mesaj verilmesi gerektiğini söyledi.
World Central Kitchen (WCK), görevlilerinin içinde bulunduğu araçlar, Deyr El Balah'ta bir depodan ayrıldıktan sonra saldırıya uğradı.
Kuruluş, Gazze içinde yer değiştirirken İsrail ordusu ile iletişim kurduklarını kaydediyor.
WCK, hava saldırısı sonrası bölgedeki faaliyetlerini durdurdu. Kuruluş, saldırı öncesi Gazze çapında 67 mutfakta, yaklaşık 350 bin kişiye günlük yemek dağıtımı yapıyordu.
WCK Gazze'de gıda yardımı ve hazır yiyecek dağıtıyor.
Kuruluş geçen ay Gazze'de 175 gün içinde 42 milyon öğünden fazla gıda dağıttığını açıklamıştı.
ABD merkezli bir diğer STK olan Amerikan Yakın Doğu Mülteci Yardımı (Anera) da Gazze'deki faaliyetlerini dondurduğunu açıkladı.
WCK deprem bölgesinde de vardı
World Central Kitchen, 6 Şubat depremleri sonrası Türkiye’de de yardım çalışmalarına katkı verdi.
İlk olarak Adana’ya ulaşan ekip, Osmaniye, Gaziantep, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta yerel restoranlarla koordine olarak öğün dağıtımı yaptı.
AFP haber ajansı saldırıda öldürülen Polonya vatandaşı Damian Sobol'un Türkiye'de görev yaptığını aktarıyor.
Kurumun internet sitesinde süreçte 20 milyon öğün dağıtıldığı kaydediliyor.