Sistem nasıl çalışıyor?
Demir Kubbe, hem gece hem gündüz hem de her türlü hava koşulunda çalışacak şekilde tasarlandı.
Demir Kubbe kapsamında tehdidi algılayan radar sistemi yer alıyor. Bu radarlar, gelen roketin ne ölçüde bir tehdit oluşturduğunu tespit ediyor.
Atılan roketin yerleşim yerlerine ya da önemli altyapı tesislerine yönelmesi halinde ise bunu imha etmek üzere füze gönderiliyor.
Bu füzeler, mobil üniteler ya da sabit noktalardan ateşlenebiliyor ve bunlar aracılığıyla gelen roket havada imha ediliyor.
Rafael, sistemin yüzde 90 başarı oranına sahip olduğunu söylüyor.
Ancak daha önceki çatışmalarda da görüldü ki, Hamas'ın çoğu "ev yapımı" birkaç yüz dolar değerindeki roketleri bu pahalı sistemi delerek hasara ve can kaybına yol açıyor.
Demir Kubbe'de kullanılan savunma füzeleri 20 bin ila 100 bin dolara mal oluyor.
Hamas'ın ucuz roketlerle, gelişmiş savunma sistemini yorduğu ve peşinden gelen roketlerin füze kalkanını bu sayede aşabildiği belirtiliyor.
İsrail tarafında kaygı yaratan bir diğer nokta da atılan roketlerin Kudüs ve Tel Aviv'in dış mahallelerine ulaşabiliyor olması.
Demir Kubbe, İsrail için ne kadar önemli?
Demir Kubbe, İsrail'in özellikle Gazze'den Hamas ve İslami Cihad tarafından atılan roketlerin can ve mal kaybına yol açmasını engelleme çabalarında önemli rol oynuyor.
Dönem dönem çatışmaların şiddetlendiği bu bölgede, özellikle İsrail'in güneyinde normal hayatın devam etmesi ve güvenliğin sağlanmasında kritik önem taşıdığı belirtiliyor.
Bu sistemi savunanlar, Demir Kubbe sayesinde İsrail'in kendisine yönelik tehdidi azalttığını ve özellikle 2010'larda gerilimin yükseldiği dönemlerde bu sayede kara harekatına gerek kalmadığını ifade ediyor.
Ancak, İsrail'in Gazze'den gelen tehditler karşısında bu sisteme fazla güvendiği ve diğer güvenlik artırıcı önlemlere yeterince kaynak ayırmadığını düşünenler de var.
Bunların başında da roket saldırısı anlarında erken uyarı sisteminin yeterince etkin çalışmaması ve yeterli sayıda sığınak olmaması geliyor.