ABD’nin başkenti Wahsington’da son yılların en merakla beklenen konuşmasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’la müzakereleri devam eden nükleer anlaşmaya şiddetle karşı çıktı. Kongre’nin ortak oturumunda konuşan Netanyahu, defalarca ayakta alkışlandığı konuşmasında Amerikan yönetimine anlaşmadan vazgeçmesi çağrısında bulunduktan sonra İsrail’in artık kendini savunacak gücü olduğunu, “tek başına durmak zorunda kalsa bile ayakta duracağını” söyledi.
Milliyet'ten Pınar Ersoy'un haberine göre, Netanyahu’nun konuşmasında dikkat çeken bölümle şunlar oldu:
‘Nükleer silahları artacak’
Dostlarım, şu anda müzakere edilen anlaşma İran’ın nükleer silah geliştirmesini engellemeyecek. İran’ın bu silahları, hem de birçoğunu elde etmesini sağlayacak. Henüz anlaşmanın son hali imzalanmadıysa da bazı unsurları artık herkes tarafından biliniyor. Google’a bakmanız yeterli. Son anda bir değişiklik olmazsa, anlaşmayla İran’a iki büyük ödün verilecek. İran’ın dev nükleer altyapısını korumasına izin verilecek. Anlaşmaya göre tek bir nükleer tesis bile yok edilmeyecek. Uranyum zenginleştirmek için kullanılan binlerce santrifüj dönmeye devam edecek. ... Dolayısıyla İran’ın nükleer bomba üretmek için ihtiyaç duyduğu uranyum ve plütonyumu geliştirmesi için gerekli süre çok kısalacak. Amerikan tahminlerine göre 1 yıl, İsrail’e göre daha da az.
‘IŞİD dostunuz değil’
Sakın yanılmayın. İran ve IŞİD arasındaki savaş İran’ı Amerika’nın dostu yapmıyor. İran ve IŞİD, militan İslam’ın tacı için yarışıyor. Biri kendisine İslam Cumhuriyeti diyor, diğeri İslam Devleti. İkisi de önce bölgede sonra da dünyada bir militan İslam imparatorluğu kurmak istiyor. Sadece bu imparatorluğu kimin yöneteceği konusunda kararsızlar. Bu ölümcül taht savaşında ne Amerika, ne de İsrail’e yer yok, Hıristiyanlar, Yahudiler ya da Ortaçağ’dan kalma İslamcı inançları paylaşmayan Müslümanlar için huzur yok, kadın hakları ya da özgürlük yok. Konu İran ve IŞİD olduğunda düşmanınızın düşmanı yine düşmanınız. ... IŞİD’i yenip İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermek muharebeyi kazanmak ama savaşı kaybetmak demek olur. Buna izin veremeyiz.
İran’ın nükleer programı üzerindeki sınırlamaları kaldırmak için dünya İran’dan üç koşulu yerine getirmesini istemeli. Önce, Ortadoğu’daki komşularına karşı saldırganlığı durdurması. İkincisi dünayda terörizme verdiği desteği sonlandırması. Üçüncüsü de benim ülkemi, dünyanın tek Yahudi devletini imha etmekle tehdit etmeyi bırakması.”
Bu çok kötü bir anlaşma. Onsuz daha iyiyiz. ... Bize bu kötü anlaşmanın tek alterntifinin savaş olduğunu söylüyorlar. Bu doğru değil. Bu kötü anlaşmanın alternatifi çok daha iyi bir anlaşma. İran’ın geniş nükleer altyapısını korumasına izin vermeyen, İran’ın saldırganlığı sona erene kadar nükleer programı üzerindeki sınırlamaları koruyan bir anlaşma.”
‘ABD İsrail’in yanında’
Biz (Yahudiler) artık farklı uluslara dağılmış şekilde yaşamıyoruz, kendimizi savunamayacak kadar güçsüz değiliz. Eski topraklarımızda egemenliğimizi kurduk. Ve yuvamızı savunan askerlerimizin sonsuz cesareti var. Yüz jenerasyondan beri ilk defa biz Yahudiler kendimizi savunabiliyoruz. Bu yüzden İsrail’in başbakanı olarak size söz verebilirim: İsrail tek başına durmak zorunda kalsa bile ayakta duracak. Ama ben İsrail’in yalnız olmadığını biliyorum. Amerika’nın İsrail’le birlikte duracağını biliyorum.
‘Konuşmada yeni bir şey göremedim’
ABD Başkanı Barack Obama, konuşmanın ardından Oval Ofis’te gazetecilere yaptığı açıklamada “Konuşmayı izlemedim ama dökümünü okudum. Benim gördüğüm kadarıyla yeni bir şey yok” dedi. Obama, Netanyahu’nun İran’la ön anlaşma için mutabakata varıldığında da aynı konuşmayı yaptığını hatırlattı. Obama, Netanyahu’nın İran’la devam eden müzakerelere “geçerli bir alternatif sunamadığını” söyledi. Anlaşma sağlanamaması halinde İran’ın nükleer programını geliştirmeye devam edeceğini söyleyen Obama, “Henüz ortada bir anlaşma yok. Ancak eğer başarılı olursa bu İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemek için mümkün olan en iyi anlaşma olacak” dedi.
Bu arada Başkan Yardımcısı Joe Biden, oturuma başkanlık etmesi gerekirken son dakikada bir yurtdışı gezisine çıkarak görevi devretti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Marie Harf da “Bu tip (gizli) bilgilerin herhangi bir şekilde yayınlanması güvenimize ihanet olur” açıklamasını yapmıştı. Ancak Netanyahu konuşmasında herhangi bir sır açıklamadı. Anlaşmayla ilgili verdiği bilgilerin Google arama motorunda bile bulunabileceğine özellikle dikkat çekti.
‘Sıkıcı ve tekrarcıydı’
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marzieh Afkham, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABDKongresi’nde yaptığı konuşma için “sıkıcı ve tekrarcı” yorumunu yaptı. İran’ın cumhurbaşkanı yardımcılarından Massoumeh Ebtekar da “Netanyahu’nun fazla bir etkisi olmadığını” söyleyerek anlaşmanın iki tarafındaki “daha mantıklı lobiler bir çozüm için uğraşıyor” dedi.