Anayasayı Koruma Teşkilatı Berlin’de Almanya’da İslamcı Terör Tehlikesi” başlığı altında bir sempozyum düzenledi. Sempozyuma güvenlik birimlerinin üst düzey yetkilileri ve güvenlik uzmanları, politika ve bilim alanından önemli isimler katıldı.
Geçen hafta Frankfurt yakınlarındaki Oberursel kentinde Selefi oldukları belirtilen bir Türk çiftin evinde çok sayıda silah ve mühimmat bulunmuş, çift, terör şüphesiyle gözaltına alınmıştı. Kentte yapılması planlanan bisiklet yarışı da iptal edilmişti. Bu güncel olaya ilişkin kendisine soru yöneltilen Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen güvenlik konusunda acaba ne gibi endişeler taşıyor? İşte yanıtları:
“Bizim için en büyük endişe, radarlarımızla izleyemediğimiz, olsa olsa biraz tanıdığımız ama nasıl düşündüklerini, neler yapabileceklerini kestiremediğimiz genç insanlar. Bu sebeptendir ki Oberursel kentindeki olay bizi yeniden alarma geçirdi. Çünkü gözaltına alınan iki kişi radarlarımızın ekranında olmayan, sadece Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın eyalet biriminin tanıdığı, ancak gerçekten tehlikeli kişiler olarak tanınmayan fertlerdi.”
Neler yapılabilir?
Almanya’da radikal İslamcıların propaganda çalışmaları karşısında neler yapılabileceği konusunda ise Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen şunları söylüyor: “Dikkatimizi hem gerçek, hem de sanal dünyaya yoğunlaştırmamız gerekiyor. Gerçek dünyada özellikle önleyici tedbirler bakımından yapılacak çok şey var. O nedenle de Berlin’de düzenlediğimiz sempozyumda önleyici tedbirler ve radikalleşme önemli bir yer teşkil etti. Burada önemli nokta, birçok insanın aşırılık yanlısı çevrelerle gerçek dünya üzerindeki ilişkiler üzerinden değil, sanal mekanlar üzerinden bağ kurmasıdır. İnsanlar video izliyorlar, tehdit mesajlarını okuyorlar, IŞİD’in yolladığı vahşet içerikli filmleri seyrediyorlar. Biz bunları sanal iletişim ağından çıkartmakla meşgulüz. Zor bir iş bu tabii! Çünkü bunlar bir kere o ağa dahil oldular mı, bunları ortadan kaldırmak, silmek her zaman mümkün olmuyor.”
Bu durumda Alman güvenlik birimlerinin duruma hakim olması, tehlikeleri savuşturması için elinde ne gibi imkanları bulunuyor? Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen şu yanıtı veriyor:
“İslamcılık birbiriyle sanal iletişim ağı içinde bulunan aşırılık yanlılığı ve terörizmdir. Bunlar Suriye ve Irak’tan Almanya’ya ve diğer Batılı ülkelere kadar yayılan bir iletişim ağı içinde faaliyet göstermekteler. İşte bu duruma karşı güvenlik birimlerinin bir yandan ulusal ölçekte birbirileriyle bağlantılı olmaları gerekmekte. Hem birbirleriyle, hem de sivil toplum ile… Dediğim gibi uyanık vatandaşlara ve önleyici tedbirler alanında önemli işler yapan gençlik kuruluşlarına ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca tabii uluslararası ölçekte de iletişim ağı şart ve burada enformasyonların değiş tokuşu bizim açımızdan çok çok önemli. Suriye'de, Irak'ta neler olup bitiyor, oralara Almanya'dan kimler gitmiş, kimler yeniden dönmek istiyor, bunları bilmemiz lâzım. Bu nedenle dış istihbarat örgütleri ile Alman istihbarat birimlerinin enformasyonlara ulaşımı bizim için çok değerli.”