Dünya
Deutsche Welle

'İslam Devleti' ile mücadele sorunu

Suriye ve Irak'ta geniş bir coğrafyaya hükmeden İslam Devleti Örgütü ile nasıl mücadele edileceği net değil. Batı dünyası İD'yi zayıflatırken, Beşar Esad'ı yeniden güçlendirmekten çekiniyor.

10 Eylül 2014 00:09

İslam Devleti (İD) örgütünün, denetimi altında bulunan toprakların büyük çoğunluğu
Irak’ın kuzeybatısı ile Suriye’nin kuzeydoğusunu kapsıyor. Sınır geçişlerini kontrol
eden örgüt istediği zaman elindeki tank ve topları bu iki ülke arasında ihtiyaca göre
kaydırıyor. Hamburg merkezli Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi'nden (GIGA)
Ortadoğu uzmanı Andre Bank, Amerikan birliklerinin hava saldırılarının örgütü ciddi
bir biçimde etkilemediğini dile getirdi. Deutsche Welle’ye değerlendirmede bulunan
Bank, sorunun çözümü için sivil stratejilerin de gerekli olduğunu ifade etti. Bank ayrıca
İslam Devleti örgütü tehlikesinin ABD, Rusya ve İran’ı bir araya getirdiğini belirtirken,
İslam Devleti ile mücadele konusunda Batı, Rusya ve İran arasında bir çıkar birliği
olduğunu vurguladı. Şiileri de düşman gören radikal İslam anlayışının Amerika ile
İran'ı aynı safta buluşturduğunu söyleyen Bank, Rusya açısından da Kafkasya'ya
dönerek silahlarını Ruslara çevirme ihtimali olan İD savaşçılarının büyük bir risk
olduklarını bildirdi.
ABD’nin Irak’taki örgüt hedeflerine yönelik düzenlediği hava saldırılarını
Suriye’ye de
kaydırma seçeneği ise zor bir sorunu gündeme getiriyor. Bunun en çok Devlet Başkanı
Beşar Esad’ın işine yarayacağı tahmin ediliyor. Örgütün Suriye'deki varlığının Şam
yönetiminin çıkarına olduğunu dile getiren Andre Bank'a göre, rejimin daha fazla
ilerlemeyecek kadar zayıf bir örgüte ihtiyacı var. Bank, Şam'ın böylece Batı'ya karşı
"teröristlerle mücadele ediyorum" gerekçesini kullanabileceğini kaydediyor.
ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin İslam Devleti örgütü ile mücadele stratejisini
açıklayacak. Londra merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Kuvvetler
Enstitüsü'nden (RUSI) Michael Stephens, Obama’nın mutlaka bölgedeki Sünni
devletlerin bu mücadeledeki rolüne değinmesi gerektiğini belirtiyor. Örgütün bölgedeki
siyasi, toplumsal ve mezhepsel sorunlar sebebi ile doğduğunu kaydeden Stephens,
Suriye’nin de artık bir ülke olarak ortadan kalktığını iddia etti. Ülkenin Kürtler, Nusra
Cephesi, İslam Devleti ve Esad yönetimi tarafından parçalara ayrıldığını dile getiren
Stephens, birleşik Suriye fikrinin de kaybolduğunu öne sürdü.
Stephens’e göre, İslam Devleti örgütüne karşı verilecek mücadelenin başarı
ile
sonuçlanması durumunda bu örgütün elindeki topraklarda yaşayan Suriyeliler, yeniden
Beşar Esad rejimi altında yaşamak istemeyecekler.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle