“AKP ile Gülen’i Bitirme Planı” olarak bilinen belgedeki imzanın Albay Çiçek’a ait olduğuna dair Adli Tıp raporu üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti.
Belgenin ortaya çıktığı geçtiğimiz haziran ayında Albay Çiçek’in görevli olduğu karargâhta askerliğini yapan ve sonradan terhis olan bir er, bu kapsamda ifade verdi. Halen karargâhta görevli askerlerin ifadelerinin alınabilmesi için de Genelkurmay’a yazı yazıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda “AKP ile Gülen’i bitirme planı” diye bilinen belgedeki ıslak imzanın Kurmay Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu yönündeki Adli Tıp Raporu üzerine, soruşturma başlattı. Belgenin ilk defa ortaya çıktığı geçtiğimiz Haziran ayında, Albay Dursun Çiçek’in görevli olduğu Genelkurmay Karargâhı’nda askerliğini yapan ve Ağustos’ta terhis olan erlerden biri, bu soruşturma kapsamında savcılığa çağırılarak ifadesi alındı. Başsavcılık, aynı karargâhta halen askerliğini yapan bazı er ve erbaşların ifadesinin alınması için de, Genelkurmay Başkanlığı’na yazı gönderdi.
Taraf Gazetesi’nin 12 Haziran Cuma günü gündeme getirdiği ‘İrticayla Mücadele Planı’nın orijinali olduğu ileri sürülen belge, yaklaşık 4 ay aradan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştı.
Er, erbaş ve subaylar
Orijinal belgeyle birlikte Başsavcılığa gönderilen 5 sayfalık mektupta, Haziran’da Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bazı er, erbaş ve subayların isimleri de bildirildi. Adli Tıp Kurumu’nun, “Belgedeki imza Albay Dursun Çiçek’in el ürünüdür” kararı sonrasında, Başsavcılık mektubu da değerlendirmeye aldı. Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bir subayın yazdığı tahmin edilen mektuptan yola çıkan Başsavcılık, Genelkurmay Karargâhı’nda görevli erlerin ifadesinin alınması için çalışma başlattı.
Terhis olan er ifade verdi
Mektupta adı geçtiği ileri sürülen 5 er ve erbaşın tespit edilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı’na başvuran Başsavcılık, bu erlerin kısa sürede ifadelerinin alınmasını istedi. Geçtiğimiz Haziran’da Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bulunan, ancak geçen Ağustos’da terhis olan ve İstanbul’da yaşayan bir erin ifadesi, bu kapsamda İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alındı.
‘Belgeler imha edildi mi’
Ere, mektupta adı geçen, Albay Dursun Çiçek ile bazı generaller de dahil, Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri personelini tanıyıp tanımadığı soruldu. Ayrıca, mektupta ortaya atıldığı öne sürülen, ‘Genelkurmay içerisinde, Dursun Çiçek’in çalışmış olduğu dairede olayın ortaya çıkmasının ardından belge, evrak ve bilgisayarlar imha edildi” iddiası da bu ere soruldu.
‘Orada yoktum, ama duydum’
Başsavcılığın bu sorusu üzerine, erin şu ifadeyi verdiği iddia edildi: “O belge Cuma günü yayınlandı. Araya hafta sonu girdi. Bizim hafta sonları Genelkurmay Karargahı’na girmemiz yasak. Ayrıca belge ve evrakların imha edilmesi sırasında erler bulunmuyor. Ancak ben o hafta sonu bazı erlerin bilgisayarların taşınması sırasında görev aldığını duydum.”