-İşkolu barajı yüzde 3'e düşürülüyor TBMM (A.A) - 01.02.2012 - Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısıyla, bugüne kadar yüzde 10 olan işkolu barajı, yüzde 3'e düşürülüyor. TBMM Başkanlığına sunulan tasarı, önemli düzenlemeler içeriyor. Buna göre; Bakanlar Kurulu, teşmili yapılacak işyerinin kurulu bulunduğu işkolunda en çok üyeye sahip sendikanın yapmış olduğu bir toplu iş sözleşmesini, o işkolundaki işçi veya işveren sendikalarının veya ilgili işverenlerden birinin ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın talebi üzerine, Yüksek Hakem Kurulunun görüşünü aldıktan sonra tamamen veya kısmen ya da zorunlu değişiklikleri yaparak, o işkolunda toplu iş sözleşmesi bulunmayan işyeri veya işyerlerine teşmil edebilecek. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde 3'ünün üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde 40'ının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olacak. İşletme toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak dikkate alınacak ve yüzde 40 çoğunluk buna göre hesaplanacak. İşletmede birden çok sendikanın yüzde 40 veya fazla üyesinin olması durumunda başvuru tarihinde en çok üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olacak. Bir işveren sendikası, üyesi işverenlere ait işyeri veya işyerleri, sendika üyesi olmayan bir işveren ise kendi işyeri veya işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olacak. Bir işkolunda çalışan işçilerin yüzde 3'ünün tespitinde Bakanlıkça her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayımlanan istatistikler esas alınacak. Bu istatistiklerde her bir işkolundaki toplam işçi sayısı ile işkollarındaki sendikaların üye sayıları yer alacak. Yayımlanan istatistik, toplu iş sözleşmesi ve diğer işlemler için yeni istatistik yayımlanıncaya kadar geçerli olacak. Yetki belgesi almak üzere başvuran veya yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisini daha sonra yayımlanacak istatistikler etkilemeyecek. Yayımından itibaren 15 gün içinde itiraz edilmeyen istatistik kesinleşecek. İstatistiğin gerçeğe uymadığı gerekçesiyle bu süre içinde Ankara İş Mahkemesine başvurulabilecek. Mahkeme bu itirazı 15 gün içinde sonuçlandıracak. Mahkemece verilen karar ilgililerce veya Bakanlıkça temyiz edilebilecek. Yargıtay temyiz talebini 15 gün içinde kesin olarak karara bağlayacak. Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alacak -Yetki tespiti için başvuru Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası, Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini isteyecek. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilecek. Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene 6 işgünü içinde bildirecek. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde 3'ünden daha az üyesi bulunan işçi sendikası yetki itirazında bulunamayacak. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme 6 işgünü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlayacak. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verecek ve karar temyiz edildiği takdirde, Yargıtay tarafından 15 gün içinde kesin olarak karara bağlanacak. Kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, 6 işgünü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilecek. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde 3'ünü üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirecek. Mahkeme davayı 2 ay içinde sonuçlandırır. İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durduracak. Arabulucunun görevi kendisine yapılacak bildirimden itibaren 15 gün sürecek. Bu süre tarafların anlaşması ile en çok 6 işgünü uzatılabilecek. Arabuluculuk süresinin sonunda anlaşma sağlanamamışsa, arabulucu 3 işgünü içinde uyuşmazlığı belirleyen bir tutanak düzenleyip uyuşmazlığın sona erdirilmesi için gerekli gördüğü önerileri de ekleyerek görevli makama sunacak. Görevli makam, tutanağı en geç 3 işgünü içinde taraflara tebliğ edecek. -Yüksek Hakem Kuruluna ve özel hakeme başvuru- Grev oylaması sonucunda grev yapılmaması yönündeki kararın kesinleşmesinden itibaren 6 işgünü içinde işçi sendikası; grev ve lokavtın yasak olduğu uyuşmazlıklarda tutanağın tebliğinden ya da erteleme süresinin uyuşmazlıkla sonuçlanması haâlinde sürenin bitiminden itibaren taraflardan biri 6 işgünü içinde Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilecek. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşecek. Kurulun kararları kesin ve toplu iş sözleşmesi hükmünde sayılacak. Taraflar anlaşarak toplu hak veya çıkar uyuşmazlıklarının her safhasında özel hakeme başvurabilecek. Toplu iş sözleşmesine, taraflardan birinin başvurması üzerine özel hakeme gidileceğine dair hükümler konulabilecek. Toplu iş sözleşmesinde aksine hüküm yoksa, Hukuk Muhakemeleri Kanununun özel hakeme ilişkin hükümleri uygulanacak. Toplu hak uyuşmazlıklarında özel hakem kararları genel hükümlere tabi olacak. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında taraflar özel hakeme başvurma hususunda yazılı olarak anlaşma yaparlarsa, bundan sonra arabuluculuk, grev ve lokavt, kanuni hakemlik hükümleri uygulanmayacak. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında özel hakem kararları toplu iş sözleşmesi hükmünde olacak. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar anlaşarak özel hakem olarak Yüksek Hakem Kurulunu da seçebilecek. -Yorum ve eda davasında faiz- Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca yetkili mahkemede dava açılabilecek. Mahkeme en geç 2 ay içinde karar verecek, kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay uyuşmazlığı 2 ay içinde kesin karara bağlayacak. Toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacak. Yüksek Hakem Kurulunun yapısı, çalışma esasları yeniden belirleniyor. Kurul, Yargıtayın bu düzenlemeden doğan uyuşmazlıklara bakan daire başkanının başkanlığında üçlü temsile dayalı olarak 8 üyeden oluşacak. Kurul başvuru dilekçesinin alındığı günden başlayarak 6 işgünü içinde başkan ve en az 5 üyenin katılımı ile toplanacak. -Grev ve Lokavt- Tasarıda, grev ve lokavtın yanı sıra ''kanuni grev'' ve ''kanuni lokavt'' tanımına da yer veriliyor. Grev kararı, uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde alınabilecek ve bu süre içerisinde 6 işgünü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilecek. Bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi halinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşecek. Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren 60 gün içinde lokavt kararı alabilecek ve bu süre içerisinde 6 işgünü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilecek. Bildirilen tarihte başlamayan grev hakkı veya lokavt düşecek. Süresi içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış bir lokavt kararı da yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulanmaya konulmamışsa yetki belgesinin hükmü kalmayacak. Grup toplu iş sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklarda grev kararı, uyuşmazlığın kapsamındaki işyerlerinin bir kısmı için alınmış olsa dahi lokavt kararı uyuşmazlığın kapsamındaki başka işyerleri için de alınabilecek. Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk yapabileceği gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilecek. -Grev oylaması- Grev kararının işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az dörtte birinin ilan tarihinden itibaren 6 işgünü içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurusu üzerine, görevli makamca talebin yapılmasından başlayarak 6 işgünü içinde grev oylaması yapılacak. Oylamaya ilişkin itirazlar, oylama gününden başlayarak 3 işgünü içinde yetkili mahkemeye yapılacak. İtiraz, mahkemece 3 işgünü içinde kesin olarak karara bağlanacak. Oylamada grev ilanının yapıldığı tarihte işyerinde çalışan işçilerden oylamaya katılanların salt çoğunluğu grevin yapılmaması yönünde karar verirse, bu uyuşmazlıkta alınan grev kararı uygulanamayacak. Bu durumda belirtilen sürenin sonuna kadar anlaşma sağlanamazsa veya işçi sendikası Yüksek Hakem Kuruluna başvurmazsa yetki belgesinin hükmü kalmayacak. -Grev ve lokavt yasakları- Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze ve defin işleri ile mezarlıklarda, elektrik, doğalgaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafita veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde, bankacılık hizmetlerinde, Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde, kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamayacak. Bakanlar Kurulu, genel hayatı önemli ölçüde etkileyen doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı süresince yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve lokavtı yasaklayabilecek. Yasağın kalkmasından itibaren 60 gün içinde 6 işgünü önce karşı tarafa bildirilmek kaydıyla grev ve lokavt uygulamasına devam edilecek. Başladığı yolculuğu yurtiçindeki varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava ve kara ulaştırma araçlarında grev ve lokavt yapılamayacak. Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya ulusal güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı 60 gün süre ile erteleyebilecek. Erteleme süresinin sonunda anlaşma sağlanamazsa, 6 işgünü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülecek, aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşecek. -Grev ve lokavtın uygulanması- İşçiler greve katılıp katılmamakta serbest olacak. Greve katılan işçiler ile lokavta maruz kalan işçiler işyerinden ayrılmak zorunda kalacak. Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçenlerin işyerinde çalışmaları hiçbir şekilde engellenemeyecek. Ancak, işveren bu işçileri çalıştırıp çalıştırmamakta serbest olacak. Greve katılan veya lokavta maruz kalan işçilerin işyerine giriş çıkışı engellemeleri yasak olacak. Grev başlamadan önce üretilen ürünlerin satılmasına ve işyeri dışına çıkarılmasına engel olunamayacak. Grev esnasında greve karar veren sendikanın kusurlu hareketi sonucu grev uygulanan işyerinde neden olunan maddi zarardan sendika sorumlu tutulacak. Yetkili işçi sendikasının kararı olmadan işçi ya da yöneticilerin bireysel eylemlerinden kaynaklanan zararlardan kusuru olan yönetici ya da işçi sorumlu olacak. Hava ulaşımı alanında faaliyet gösteren işyerleri veya işletmelerde grev esnasında işveren faaliyetin yüzde 40'ını sürdürebilecek. Bu durumda, çalışacak işçilerin sayısı, niteliği ve çalışma yerleri, işyerinde veya işletmede çalışan işçi sayısına göre işveren tarafından belirlenecek. -Kanuni grev ve lokavta katılamayacak işçiler- Hiçbir surette üretim veya satışa yönelik olmamak kaydıyla, niteliği bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını veya işyeri güvenliğini, makine ve demirbaş eşyalarının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin bozulmamasını ya da hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi, kanuni grev ve lokavt sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak zorunda olacak. Grev ve lokavta katılamayacak işçiler her ne sebeple olursa olsun kanuni süre içinde tespit edilmemiş ise işveren veya işçi sendikası çalışacak işçi sayısının tespitini süre geçtikten sonra da görevli makamdan isteyebilecek. Gerekli hallerde görevli makam resen tespitte bulunabilecek. İşveren grev ve lokavta katılamayacak işçilerden herhangi bir nedenle çalışmayanların yerine görevli makamın yazılı izni ile yeni işçi alabilecek. Kanuni bir grev kararının alınmasına katılma, teşvik etme, greve katılma veya greve katılmaya teşvik etme nedeniyle bir işçinin iş sözleşmesi feshedilemeyecek. -Kanuni grev ve lokavtın iş sözleşmelerine etkisi- Kanuni greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalıştırılamayan ve kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri grev ve lokavt süresince askıda kalacak. İşveren, grev ve lokavt nedeniyle iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin grev veya lokavtın başlamasından önce işleyen ücretlerini ve eklerini olağan ödeme gününde ödemek zorunda olacak. İşveren, iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine, sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamayacak veya başkalarını çalıştıramayacak. İşverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın istemi durumunda görevli makamca denetlenecek. Kanuni bir grev ve lokavt dolayısıyla iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler, grev veya lokavt süresince başka bir işverenin yanında çalışamayacak. Aksi halde işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilebilecek. Ancak kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, kanuni haftalık çalışma süresini tamamlayacak süreyi aşmamak üzere başka bir işverenin işyerinde çalışabilecek. Kanun dışı grev yapılması halinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilecek. Kanun dışı bir grev yapılması halinde bu grev nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanacak. Kanun dışı lokavt yapılması halinde işçiler; iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilecek. İşveren, bu işçilerin lokavt süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmekle yükümlü olacak. -Grev hakkının ve lokavtın kötüye kullanılması- Taraflardan birinin veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başvurusu üzerine yetkili mahkemece grev hakkı veya lokavtın iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına veya milli servete zarar verecek şekilde kullanıldığının tespit edilmesi halinde uygulanmakta olan grev veya lokavtın durdurulmasına karar verecek. Kanuni bir lokavtın işyerini temelli olarak kapalı tutmak amacıyla yapıldığı kesinleşmiş mahkeme kararıyla belirlenirse, mahkeme kararının lokavt yapmış işverene veya işveren sendikasına bildirilmesi ile birlikte lokavt durdurulacak. İşyeri ve çevresinde greve katılanlar veya grev gözcüleri için işçiler veya işçi sendikası tarafından kulübe, baraka ve çadır gibi barınma vasıtaları kurulamayacak. Grevin uygulanmasına son verilmesi lokavtın, lokavtın uygulanmasına son verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmeyecek. Grevi uygulayan işçi sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hallerinde grev ve alınmış bir karar varsa lokavt kendiliğinden sona erecek ve yetki belgesi hükümsüz olacak. Lokavtı uygulayan işveren sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde lokavt kendiliğinden sona erecek. Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespit başvurusu tarihinde işyerindeki üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti halinde, ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi için yetkili mahkemeye başvurabilecek. Bakanlık, toplu iş sözleşmeleri için bir sicil tutacak. Toplu iş sözleşmesinin metni üzerinde anlaşmazlık çıktığı takdirde, Bakanlıkça sicile kaydedilmiş metin esas alınacak. Bakanlık, yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde kayıtlarında yer alan üye listelerini işçi sendikalarına gönderecek. Sendikalar, varsa itirazlarını bir ay içinde Bakanlığa bildirecek. Bakanlık, itirazları en geç bir ay içinde karara bağlayacak. Yayımlanan en son istatistiklerde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi için başvuru hakkına sahip işçi sendikaları hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle yüzde üç temsil şartı aranmayacak.