T24 - Türkiye Kızılay Derneği Başdanışmanı Prof. Dr. Mete Işıkara, depreme karşı tedbirlerin devlet kontrolünde kararlılıkla yürütülmesi halinde 10 yıl içinde Japonya gibi depreme hazır bir ülke haline gelinebileceğini söyledi.
Adana’da özel bir okulun etkinliğine katılan Prof. Dr. Mete Işıkara, Van’daki 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından Başbakan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kaybetme pahasına çarpık ve kaçak yapılaşmaya karşı çalışma başlatılacağını açıklamasının, çok önemli olduğunu belirtti. Işıkara, "Başbakanımız deprem sonrası çok doğru şeyler söyledi. Aklın yolu birdir. Başbakanımızın söylediğine canı gönülden katılıyorum. Artık yeter. Van’da gördüğümüz manzaraları bir daha yaşamayalım. Başbakanımızın bu sözlerinde bir irade görüyorum. Bunca senedir, emeği olan bir kişi olarak çok mutlu oldum. Devlet kontrolünde çalışma yapılırsa Japonya gibi olabiliriz. Bu bir süreçtir. 10 yıl sonra Türkiye çok değişik olur ve artık ağlamayız" dedi.
’Mezara imza atıyorlar, komik savunma yapıyorlar'
1999’da meydana gelen Kocaeli depreminde yaptığı evler yıkıldığı için yargılanan müteahhitlerin mahkemede kendini, ’Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun yerini bilmiyorduk’ diye savunduğunu söyleyen Prof Dr. Mete Işıkara, şunları söyledi:
"Kocaeli depremi sonrası bir çok müteahhitti mahkemeye sevk ettikler. Bir süre sonra bana mahkemelerden yazı gelmeye başladı. Mahkemeden ’Kuzey Anadolu Fay Zonu, ne zamandır biliniyor’ şeklinde soruyorlardı. Bu jeolojik zamanlardan beri biliniyor. Ama en sonunda bir gün dayanamadım hakime telefon açıp, ’Bunu bana niye sorup duruyorsunuz, herkes aynı şeyi soruyor’ dedim. Bana, ’Hocam müteahhitlerin müdafaasını avukatları öyle yapıyor’ dedi. müteahhit diyormuş ki; ’Buradan böyle bir fay zonunun geçtiğini bilmiyordum.’ Müteahhittin veya binayı yapanın, yapı denetim şirketini kendisinin belirlemesi yanlış. Önce kafalarımızı değiştirmemiz gerekir. Ancak bu bir maratondur. Uzun soluk, ekonomik kaynak ister."
’Karpuzcudan müteahhit olmaz'
Türkiye’de bazı yapı denetim şirketlerinin binaları kontrole gitmeden imza attığını da öne süren Işıkara, bunun kabul edilemez olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Adana’da 1998’de yaşanan depremde çok büyük yapısal sorun yoktu. Ceyhan İlçesi’nde inceleme yapmaya gittiğimde çok ölümlerin yaşandığı bir apartmanın müteahhitini sorduğumda bana, ’Şurada satış yapan karpuzcu’ demişlerdi. Karpuzcudan müteahhit olunca çok adam kaybedersiniz. Maalesef bir çok yapı denetim şirketi gidip görmeden imza atıyor. Türkiye’de yaşayan insanlar bu kadar mı değersiz? Daha önce bir çok yapı denetim şirketinin ruhsatı iptal edildi. Belediyelerdeki ruhsat verme sorumluluğunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktarılması da çok olumlu bir yaklaşım olur."