İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre, OHAL'le geçen 7 ayda bir önceki döneme göre yüzde 14 artışla 1180 iş cinayeti yaşandı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin (İSİG) raporuna göre OHAL döneminin işçileri faturası ağır oldu. OHAL uygulamasıyla geçen 7 ayda, bir önceki döneme göre yüzde 14 artışla en az 1180 işçi can verdi. Evrensel'de yer alan habere göre, işçiler üzerinde artan baskının ölümleri çoğalttığını savunan İSİG, iş cinayetlerinin engellenmesi için OHAL düzenini kalıcı hale getirecek Anayasa değişikliğine hayır deme çağrısı yaptı.
İSİG OHAL dönemi iş cinayeti raporunu açıkladı. Raporda "21 Temmuz 2016’de ilan edilen OHAL’in emekçilere karşı ve patronların yararına bir uygulama olduğuna" dikkat çekildi. OHAL’le birlikte emekçilerin iş güvencelerini koruyan yasaların fiilen ortadan kaldırıldığı, kiralık işçilik düzenlemesinin uygulamaya sokulduğu hatırlatılan raporda, sermayeye ise önemli teşvikler sağlandığı belirtildi.
İş cinayetleri yüzde 14 arttı
OHAL sonrası iş cinayetlerinde önemli artış yaşandığına dikkat çekilen raporda, "OHAL’le geçen yedi ayı bir evvelki yılla kıyasladığımızda iş cinayetlerinde yüzde 14’lük bir artış olmuştur. İş cinayetleri seri ve sürekli bir biçim almış ve bütün sanayi kollarında özellikle örgütlü ya da sosyal haklarının bilincinde olan işçi kesimlerinde ölümler artmıştır" dendi.
Kamu kurumları ve 50’den az işçisi olan az tehlikeli işyerlerinde uzman ve hekim çalıştırma zorunluluğunun 1 Temmuz 2017’ye ertelendiği belirtilen raporda, iş cinayeti davalarında ise cezasızlığın sürdüğü ifade edildi. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde Taş-İş-Der Başkanı ve İSİG İşyeri Temsilcisi Hastabakıcı Cemal Bilgin ile İSKİ’de taşeron sayaç okuma işçisi olan Enerji-Sen İSİG Sekreteri Tarık Yüce’nin ise işçilerini yaptıkları için işten atıldığı dile getirilen raporda, "Bu iki arkadaşımızın işten atılması OHAL’in işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki uygulamalarının en somut göstergesidir. İş cinayetlerinin artmasının temel nedenidir" dendi.
EMİS sözleşmesinin tıkanması nedeniyle metal işçilerini çıktığı grevin yasaklandığı hatırlatıla raporda, şu ifadelere yer verildi: "Yasaklanan sadece grev değil sendikal örgütlenme özgürlüğüdür. Oysa iş cinayetleri sadece işçilerin söz ve karar haklarının sağlanması ile azalabilir."
Referandum önem kazandı
16 Nisan referandumunda tavır belirlemenin daha da önem kazandığı kaydedilen raporda, "Bu anlamda iş cinayetlerine karşı can güvenliğimiz için çağrımızdır. Bir siyasi partiye oy vermiyoruz. İş cinayetlerini daha da artıracak, tamamen patronların lehine olacak bir sistemi OHAL-KHK sürecinin süreklileşmesini oylayacağız. Bugüne kadar hangi partiye oy vermiş olursak olalım bu sefer iş cinayetlerine karşı tek bir ses olalım. 16 Nisan Referandumu’nda ‘İş cinayetlerine hayır!’"
OHAL döneminin önceki dönemlerle karşılaştırılması
OHAL'le geçen 7 ayda iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle oldu: "Temmuz ayının son on gününde en az 63 işçi, Ağustos ayında en az 206 işçi, Eylül ayında en az 150 işçi, Ekim ayında en az 169 işçi, Kasım ayında en az 196 işçi, Aralık ayında en az 141 işçi, Ocak ayında en az 161 işçi, Şubat ayının ilk yirmi gününde ise en az 94 işçi."
OHAL döneminin önceki dönemlerle karşılaştırılması ise şöyle: "21 Temmuz 2013 ile 20 Şubat 2014 arasında en az 815 işçi, 21 Temmuz 2014 ile 20 Şubat 2015 arasında en az 996 işçi, 21 Temmuz 2015 ile 20 Şubat 2016 arasında en az 1036 işçi, OHAL dönemi olan 21 Temmuz 2016 ile 20 Şubat 2017 arasında ise en az 1180 işçi yaşamını yitirdi."
Raporda OHAL’le geçen 7 ayda yaşanan iş cinayetinin aylık ortalamasının geçmişle karşılaştırmasına da yer verildi: “21 Temmuz 2013 ile 20 Şubat 2014 arasında her ay en az 116 işçi, 21 Temmuz 2014 ile 20 Şubat 2015 arasında her ay en az 142 işçi, 21 Temmuz 2015 ile 20 Şubat 2016 arasında her ay en az 148 işçi, OHAL dönemi olan 21 Temmuz 2016 ile 20 Şubat 2017 arasında ise her ay en az 169 işçi yaşamını yitirdi.” Buna göre OHAL’le geçen yedi ayda bir yıl evveline göre iş cinayetlerinde yüzde 14 artış yaşandı.
Sanayinin diğer kollarında da yoğunlaşıyor
İş cinayetleri yaşanan işkollarında yine ilk üç sırayı inşaat, tarım ve taşımacılık işkolları aldı. Dikkat çekici olan nokta ise metal, madencilik, tekstil ve enerji işkollarındaki ölümler oransal bir sürekliliğe sahipken OHAL döneminde gıda, kimya ve sağlık işkollarındaki ölümlerde artış yaşandı. Kağıt ve cam işkolunda da ölümler arttı. Yani sanayinin diğer kollarında da iş cinayetlerinde yoğunlaşma yaşanmaya başlandı.
Nedenlerine göre dağılımı
OHAL’le geçen 7 ayda iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, servis kazası nedeniyle 300 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 226 işçi, yüksekten düşme nedeniyle 200 işçi; kalp krizi/beyin kanaması nedeniyle 115 işçi; silahlı şiddet nedeniyle 66 işçi; intihar nedeniyle 60 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 51 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 41 işçi; patlama, yanma nedeniyle 29 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 19 işçi; diğer nedenlerden dolayı 68 işçi yaşamını yitirdi.
28-50 yaş arası ölümler arttı
Raporda iş cinayetlerinin yaş dağılımına da yer verildi: 14 yaş ve altı 10 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 17 çocuk-genç işçi, 18-27 yaş arası 168 işçi, 28-50 yaş arası 644 işçi, 51-64 yaş arası 202 işçi, 65 yaş ve üstünde 40 işçi, yaşı bilinmeyen 99 işçi yaşamını yitirdi.
OHAL döneminde önlem alınmaması nedeniyle çocuk işçi ölümleri aynı oranda devam ederken, 28-50 yaş grubundaki işçi ölümlerinde artış yaşandı. Raporda “Bu yaş grubundaki iş cinayetlerinin oransal artışı OHAL’in işçi sınıfının ana gövdesine dönük uygulamaların arttığının bir göstergesidir” dendi.
Rapor onlarla ithaf edildi
İSİG raporunu; proje okullar uygulaması nedeniyle sürgün edildikten sonra kalp krizi geçirerek can veren Eğitim Sen İstanbul 8 No’lu Şube eski Başkanı Öğretmen Mustafa Turgut, 675 Sayılı KHK ile görevinden uzaklaştırıldıktan sonra kalp krizi geçirerek can veren SES Malatya eski Şube Başkanı Sağlık çalışanı Bülent Uçar, görevden alınmaları sonrası intihar eden İzmir'de asistan hekim Hasan Orhan Çetin ve Mersin'de araştırma görevlisi Mehmet Fatih Traş’a ithaf etti. Raporda “Haksız ve hukuksuz uygulamaların, mobbingin ölümlerinde önemli bir etkisi olduğu kanaatindeyiz” dendi.