Dünya

IŞİD kuşatmasındaki Türkmenler: Tuzlu ve hastalıklı su içiyoruz, çocuklar 3 günde 1 yemek yiyor

Irak'ta IŞİD kuşatması altındaki Türkmenler yaşadıklarını anlattı

22 Ağustos 2014 17:13

Lydia Green
BBC Arapça Servisi

 

Amerli halkı her şafakta aynı kabusa uyanıyor.

Bağdat'ın 180 km kuzeyinde, Kerkük'ün ise güneyindeki bu küçük Şii Türkmen kasabası iki aydır, çevrelerindeki bütün köy ve kasabaları ele geçiren IŞİD milislerinin kuşatması altında.

Elektrikleri yok, ellerindeki ilaç ve gıda stokları da tükenmeye yüz tutmuş durumda.

Şengal dağlarında mahsur kalan Ezidileri kurtarmak için yapılan operasyonlar benzeri, Batı ülkelerinin de katıldığı bir yardım harekâtı şu anda burası için gündemde değil.

Amerli halkı, dünyanın kendilerine sırt çevirdiğini düşünüyor.

Amerli sakinlerinden Doktor Ali Elbayati, "Musul saldırısından sonra Amerli'nin çevresindeki bütün Türkmen köyleri IŞİD'in eline geçti. İnsanları öldürüp cesetlerini görülsün diye köylerin dışına attılar" diyor.

Amerli halkının çoğunluğunu Irak nüfusu içindeki oranları yüzde 4 olan Şii Türkmenler oluşturuyor. Şii oldukları için IŞİD tarafından "dinden dönmüş" sayılıyor ve doğrudan hedef alınıyorlar.

Doktor Elbayati, "70 gündür direniyoruz. Elektriğimiz yok, suyumuz akmıyor" diyor.

"Sadece tuzlu su var, o da ishal ve diğer hastalıklara yol açıyor. Kuşatma başladığından bu yana yaşlı ve hasta 50'yi aşkın kişiyi kaybettik. Susuzluk ve hastalıktan ölenler arasında çocuklar da var" diye sürdürüyor.

'Ölümle savaş'

 

Amerli halkının çoğu geçimini topraktan sağlıyor ama çatışmalar yüzünden tarlalarına gidemiyor ve ürün alamıyorlar.

O yüzden kasabaya şu anda yiyecek sadece Irak askeri helikopterleri ile ulaşabiliyor. Bu helikopterler günde en fazla bir kere gelebiliyor ve bütün kasabaya yetecek kadar yiyecek ve ihtiyaç malzemesi taşıyamıyorlar.

"İnsani bir felaketle karşı karşıyayız" diyor Doktor Elbayati. "20 bin Amerlili ölümle savaşıyor. Üç günde bir yemek yiyebilen çocuklar var. Durumu anlatabilmem imkânsız. Ne diyeceğimi bilemiyorum."

Doktor Elbayati, Irak çapında Türkmen toplumunun yaşam koşullarını geliştirmeyi hedefleyen Türkmen Koruma Vakfı adlı bir sivil toplum kuruluşuyla çalışıyor. Irak ordusuna ait helikopterlerle gidip gelebiliyor ve en gerekli malzemelerin getirilmesini sağlamaya çalışıyor.

Fakat birçokları yardımın çok geç ve çok yetersiz olduğunu düşünüyor.

Eşi ve yedi çocuğuyla Amerli'de yaşayan Nihat Elbayati, "Doktor yokluğundan doğum sırasında ölen kadınlar var. İnsanlar çok basit yaralardan ölüyor çünkü tedavi edilemiyorlar" diyor.

Irak askeri helikopterleri her bir gelişlerinde 30 kişiyi alıp kasaba dışına taşıyabiliyorlar ve bazı yaralılar hükümet kontrolündeki bölgelerde bulunan hastanelere kaldırılıyor. Fakat Irak ordusu zorlanıyor ve helikopterlerin uçuş yolu çok tehlikeli, bazen geri dönmek zorunda kalıyorlar.

 

'Allahsız ve merhametsizler'

 

Kasabanın savunulması işini ise tamamen halk üstlenmiş.

Nihat "Asker yok aramızda" diyor. "Aileler IŞİD'e karşı bir araya geldik, kendimizi ve toprağımızı korumak için savaşıyoruz."

Savunma güçleri arasında Nihat'ın 13 yaşındaki oğlu da var.

"Oğlumun savaşması beni korkutuyor mu?" diye sorup yine kendi yanıtlıyor, "Hayır, onunla gurur duyuyorum. Biz anne babalar çocuklarımızın da bu savaşa katkıda bulunmasından gururluyuz. Bu da bizim cihadımız. IŞİD’çiler allahsız ve merhametsiz insanlar."

 Gerçek şu ki, Amerli halkının fazla seçeneği de yok.

Doktor Elbayati, "IŞİD bir köyü ele geçirdiğinde ne yapıyor biliyor musunuz?" diyor ve yanıtlıyor, "Bütün erkekleri, kadınları ve çocukları toplayıp öldürüyorlar. İnanın bana. Sadece bazı kızları ayırıyorlar, anlıyorsunuz ya, başka amaçlarla..."

Amerli aşırı görüşlü Sünni grupların şiddetiyle ilk kez karşılaşmıyor. ABD işgalinden sonra yaşanan en kanlı saldırılardan birine sahne oldu burası.

2007 yılında El Kaide'nin bir kamyona yüklediği patlayıcılarla gerçekleştirdiği saldırıda Amerli halkı 159 insanını kaybetmiş, 350 kişi yaralanmıştı. O yüzden Amerlililer şiddeti ve sevdiklerini bu şekilde kaybetmenin ne demek olduğunu iyi biliyorlar.

 

'Kaç çocuk ölmeli?'

 

Sündüs Abbas Irak Türkmen Cephesi adlı örgütün İngiltere'deki temsilcisi.

Amerli'ye de Şengal'de olduğu gibi Batı ülkelerinin müdahale etmesi için bir kampanya yürütüyor.

Sündüs Abbas "Amerli iki aydır kuşatma altında" diyor "Daha ne kadar bekleyebiliriz. Uluslararası toplumun bu kasabanın acilen yardıma ihtiyacı olduğunu anlaması ve harekete geçmesi için kaç çocuğun ölmesi daha ne kadar acı çekilmesi gerekiyor? Tamamen unutulduk."

Bu hafta Birleşmiş Milletler Irak'ın kuzeyinde IŞİD'in ilerleyişi nedeniyle yerinden yurdundan olan yarım milyonu aşkın insana yardım iletmek için büyük bir harekât başlattığını açıkladı.

Yapılacak yardım ağırlıkla Ninova eyaletinde yerinden olan Ezidi, Hristiyan, Sünni ve Şiilere yönelecek.

Fakat Amerli'ye şu anda karadan ulaşmak mümkün değil. Buradaki halkın mülteci kamplarına ulaşma imkânı olmadığı gibi yardım da sadece havadan ulaşabiliyor.

Bu durumda Nihat ve oğlu için, kendileri gibi silahlanan diğer Amerlili Türkmenlerle beraber kasabalarını savunmayı sürdürmek ve en kısa zamanda yardım ulaşmasını beklemekten başka çare görünmüyor.