Dünya
Deutsche Welle

'IŞİD Alman Müslümanları cezbetmek istiyor'

Terör örgütü IŞİD'in son propaganda videosunda Almanca mesajlar veriliyor. DW'ye konuşan İslam Bilimci Dr. Michael Lüders, bununla IŞİD'in Alman Müslümanları etkilemeye çalıştığı görüşünde.

07 Ağustos 2015 21:27


ABD tarafından IŞİD'e karşı başlatılan askerî operasyon birinci yılını doldururken, örgüt kanlı görüntülerle propaganda yapmaya devam ediyor. Yayınlanan son videoda, sık sık kullanılan infaz görüntüleri bu kez Almanca bir mesajdan sonra veriliyor. DW'nin görüşlerine başvurduğu İslam Bilimci Dr. Michael Lüders'e göre bunun altında yeni bir propaganda stratejisi yatıyor.

DW: IŞİD'in son propaganda yayını, bu türdeki ilk Almanca propaganda videosu mu?

Michael Lüders: Hayır, Daha önce de Almanca yayınlanan propaganda videoları oldu; örneğin rap şarkıcısı Denis Cuspert'ınki. Ancak videonun sonunda gösterilen infaz görüntüsü daha önceki Almanca videolarda yoktu. Bu açıdan bakıldığında videolardaki şiddetin dozu artırılmış diyebiliriz.

DW: Videoda yer alan iki IŞİD militanı hakkında ne biliyorsunuz?

Michael Lüders: Bu iki kişi henüz çok tanınmış değil, özgeçmişleri hakkında pek bilgimiz yok. Ancak güvenlik birimlerinin, bu militanların kimliklerini tespit etmek için kapsamlı bir çalışma yapacağını düşünüyorum.

DW: Videoların çekiliş biçimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Michael Lüders: Videonun kayda alınış tarzı IŞİD'in diğer tüm videolarında olduğu gibi teknik açıdan ve Avrupa'da kazanmayı hedeflediği kitleye uygunluğu açısından oldukça profesyonel. Tabii aynı açıdan bakıldığında IŞİD içinde tüm bölgede etkili olan insanı hiçe sayan anlayışını da yansıtıyor.

DW: Bu videonun çekilmesi talimatının resmî olarak IŞİD yönetiminden geldiğini söyleyebilir miyiz?

Michael Lüders: Bu ilginç bir soru; ancak bu soruya halihazırda cevap vermek henüz mümkün değil. IŞİD içinde bağımsız hareket eden bir grup mu bu videoyu üretip yayınladı, yoksa bu emir en tepeden mi geldi? Bunun cevabını henüz bilemiyoruz.

DW: Videoada Almanya ve Avusturya'daki Müslümanlar Suriye'ye ve Irak'a gidip burada cihada katılmaya çağrılıyor. Cihat ‘tatil‘ ve ‘turizm‘ olarak tanımlanıyor. Bu kavramlarla kimlere hitap ediliyor?

Michael Lüders: Bu, Suriye ve Irak'taki savaşı propagandacı bir yöntemle bir tür iş seyahati ve sosyal deneyim olarak gösterme çabası. Almanya ve Avrupa'nın diğer ülkelerindeki ruhsal dengesi oturmamış, kimlik arayışındaki genç Müslümanlara hitap edilerek, bu gençler Suriye'ye çekilmeye çalışılıyor. IŞİD'in propaganda ve militan toplama mekanizması bu şekilde işliyor.

DW: Almanca konuşulan ülkelerdeki Müslümanlar ‘‘kâfirleri‘‘ öldürmeye, kılıçtan geçirmeye çağrılıyor. Bu çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Michael Lüders: Bu yeni bir çağrı değil, ancak bu çağrının Almanca yapılması yeni bir durum. Örgüt bunu ilk kez yapıyor. Bu videoyla açıkça Almanya ve diğer ülkelerdeki potansiyel militanlara yönelik bir girişimde bulunuluyor. Yeni olan bu, ancak propaganda biçimi aynı. Dikkate değer olan nokta, giderek IŞİD'in sembolü haline gelen muhaliflerin kellerinin istenmesinde bu kadar ısrarcı olunması.

DW: IŞİD Almanya'da belirgin bir militan kazanma potansiyeli görüyor mu?

Michael Lüders: Yüzeysel olarak ifade edersek, evet burada hâlâ bir potansiyel mevcut. Ayrıntılı baktığımızda ise Fransa ve Belçika'dan Suriye'ye doğru yola koyulan militanların sayısının dört haneli rakamlara ulaştığını, Orta Asya ya da Tunus'tan yaklaşık 5 bin militanın cihat yolculuğuna çıktığını görüyoruz. Federal Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı birimlerinin açıkladığı verilere göre, Almanya'dan 700 militan IŞİD'e katıldı. Diğer rakamlarla karşılaştırıldığında nispeten düşük sayılır.

Tabii bu, konuya nerden baktığınıza da bağlı. IŞİD, ihtiyacı olması halinde şimdiden Almanya'da militan toplamak için kampanyalara başlasa bile, elinin pek güçlü olduğu söylenemez. Almanya'nın bu tür cihatçılar için en ideal militan devşirme ülkesi olmadığı aşikâr. Öte yandan yine de burada belirli oranada potansiyel olduğunu bildikleri için tüm kaynaklarını kullandıkları söylenebilir.

DW: Videoda Almanya Başbakanı Angela Merkel'e de hakaret ediliyor ve Afganistan'da öldürülen Müslümanların öcünün alınacağı söyleniyor. Bu tehdidi nasıl yorumluyorsunuz?

Michael Lüders: Tabii ki bu militanlar da Başbakana zarar verme şanslarının olmadığının farkındalar. Ancak âmiyane tabiriyle 'umut fakirin ekmeğidir‘. En nihayet birilerinin çıkıp da bu büyük güçlere haddini bildireceğini vaat etmesinin, saf, eğitimsiz, inançlı, yönünü bulamamış genç Müslümanların hoşuna gideceğini umuyorlar. İşin bu psikolojik boyutu çok önemli. Yani mesaj bu açıdan başarılı bir propaganda olarak görülmenin ötesinde daha ciddiye alınmalı. Ancak videoya sanki Merkel'in hayatı tehlikedeymiş gibi de itibar edilmemeli.

DW: Bu intikam tehdidi Alman hükümeti ve devletini hedef alıyorlarmış gibi de anlaşılabilir. Peki, bu ciddiye alınmalı mı?

Michael Lüders: Bu da Alman Hükümetinin, Kuzey Irak'taki peşmergeye silah göndermesine bir tepki olarak görülmeli. Belki de bu tehdit şöyle de okunabilir: ‘Bu sınırları ihlal etmeye devam ederseniz, biz de buna göre tepki veririz; örneğin sığınmacıların arasına sızdırdığımız militanlarımızı Almanya'ya göndeririz. Almanya'da kaos ortamı yaratmayı deneriz'. Videonun özü bu mesajdan ibaret.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle