Yaşam

İshak Alaton kimdir?

Alarko Holding nasıl kuruldu?

12 Eylül 2016 00:08

Alarko Holding'in kurucusu İshak Alaton 89 yaşında hayatını kaybetti. 

İshak Alaton Kimdir?

1927, İstanbul'da doğan, Türk işadamı. Alarko Şirketler Topluluğu yönetim kurulu başkanıdır. Leyla Alaton'un ve Vedat Alaton'un babası ve iş ortaklarıdır. Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak 1927'de İstanbul'da doğdu. 8. sınıfa, (kendi deyimiyle gri yıllara) kadar Şişli Terakki'de ve Saint Michel'de okudu. Yokluklar, sıkıntılar yüzünden liseden sonra okuyamadı.

İshak Alaton, ailesine bakabilmek için Mehmet Kavala şirketinde getir götür işlerine başladı. Volvo ithal eden şirket aracılığıyla İsveç Konsolosu ile tanışınca şansı değişti. İsveç'te bir lokomotif fabrikasında kaynakçılık yapmaya başladı.

 Bu yıllar İshak Alaton'un dünya görüşünün şekillendiği, sosyal demokrasiyle tanıştığı yıllar oldu. İnsan haklarına saygılı, gelir dağılımının diğer dünya ülkelerine göre mükemmele yakın olduğu İsveç'e hayran kaldı.

28 yaşında Türkiye'ye dönerek Üzeyir Garih ile birlikte Bankalar Caddesi'nde Vefai Han'da bir göz odada ortaklık kurdu. 2000'de 46. kuruluş yılını kutlayan 6 bin çalışanlı Alarko Holding'in temeli atılmış oldu.

 

Alarko Holding nasıl kuruldu?

 

İstanbul merkezli holding kuruluşu Alarko Holding’in Alarko ismi; AL alım ve satım AR araştırma ve geliştirme, KO komple tesisler kurma anlamına gelmektedir. Alarko Holding, 1954 yılında İshak Alaton ve Üzeyir Garih tarafından İstanbul’da bulunan ‘Bankalar Caddesi Vefai Hanı’nda kurulmuştur.

Alarko Holding’in ilk yıllarda ana iş kolunu ısıtma, klima, soğutma işleri oluşturmuştur. 1973 yılında holding haline gelen Alarko, 1974 yılında halka açılmıştır. 1997 yılında holding bünyesinde kurulan Alarko Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı İMKB’de işlem görmeye başlayan ilk GYO şirketidir. 1998 yılında holdingin sanayi grubu dünyanın en büyük iklimlendirme firmalarından Carrier ile eşit oranda ortak olmuştur.

Alarko Holding, 2014 yılı itibariyle taahhüt, enerji, sanayi, turizm, su ürünleri ve gayrimenkul alanlarında faaliyet göstermektedir. Ayrıca 1986 yılında holding bünyesinde sosyal sorumluluk projelerinde yer almak amacıyla, Alarko Eğitim-Kültür Vakfı (ALEV) kurulmuştur.

Alaton’un Kürt sorununa önerileri

İshak Alaton, 2011 yılında Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen “Barışı Kurmak” konferansına, Leyla Zana ile birlikte birlikte konuşmacı katılmıştı. Alaton’un konferansta yaptığı konuşma, kamuoyunda tartışılmıştı.

 

Alaton, Kürtlerin ayrılmayı isteyip istemediklerinin geniş kapsamlı sosyal araştırmalarla tespit edilmesini önermişti. Alaton, “Herşeyden önce bölgeden ayrılmak istenilip istenilmediğini belirleyecek geniş kapsamlı sosyal araştırmalar yaparak, gerçek istekleri görmeliyiz. Kürtlerin gerçekten ayrılmak isteyip istemediklerini, hem kendileri ve hem de biz Türkler görmüş olacağız. Bu bizi, şiddeti kullananlar karşısında çok güçlü bir konuma getirecektir. Bunu yapan ülkeler huzur içinde yaşamadıktadırlar. Mesela Kanada’daki Quebec bölgesinde ayrılmak isteyenler azınlıkta kaldı” demişti.

 

“Barış kelimesi yıprandı”

 

Barış kelimesi gereksiz kullanılarak çok yıpratıldığını belirten Alaton, “Yıllarca propagandaya kurban edildi ve böylece algı karışıklığı da yarattı. Ne yazık ki bir taraf için her barış çabası, savaşın devamı gibi algılanıyor. İki tarafta barış derken savaşın galibi olduğunu söylüyor. Eğer bir taraf, barış derken diğer taraf onu elleri tetikte tutmak olarak algılıyorsa, mevcut olandan da daha tehlikeli bir duruma işaret ediliyor” şeklinde konuşmuştu.

 

Kürt sorununun çözümü için seçim barajının düşürülmesini öneren Alton, sadece hükümet iradesiyle değil, ulusal bir uzlaşmayla Öcalan’ın durumunun netleştirilmesi gerektiğini dile getirmişti. “Kürtleri teskin edecekse Öcalan ev hapsi konumuna da geçirilebilir” diyen Alaton, TBMM’nin toplumu bu fikre hazırlaması gerektiğini kaydetmişti.

 

“Silahla devam edemez”

 

Silahla bir yere varılamayacağını söyleyerek sahte bir iyimserlik sunmayacağını ifade eden Alaton, “Açıkca Kürt meselesinin bugün geldiği yere silahla ulaşıldı. Bunu da biliyorum. Ancak silah bundan daha fazlasını alamaz. Silahları bırakmak şart. Şiddet devam ettikçe, elde ettiklerini hızla kaybedeceklerdi ortadır” yorumunu yapmıştı.