Deniz Kılınç / İstanbul, 2 Kasım (DHA) – İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Yöneticisi Şant Manukyan, Türkiye’nin bir “finans merkezi” olma hedefi doğrultusunda, kripto para birimleri ve blockchain regülasyonlarına öncelik vermesi gerektiğine dikkat çekti.
Felixo Exchange’in, kripto para birimleri piyasasının en yüksek hacimli kripto para birimi Bitcoin’in 10’uncu yıl döneminde düzenlenen lansmanında gerçekleştirdiği sunumun ardından Manukyan, DHA’nın sorularını yanıtladı.
Piyasadaki ICO (Initial Coin Offering – Kripto Para Birimi İlk Halk Arzı) projelerinin yarısından fazlasının dolandırıcılık eylemleri gerçekleştirmesi ve hem Türkiye’de hem de küresel olarak yalnızca kripto para birimleri kapsamında bilinen blockchain teknolojisine zarar verdiği görüşüne katılan Manukyan, şöyle konuştu:
“Şu anda Türkiye’de veya dünyada herhangi bir konuda bir halka arz yaptığınızda Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) veya ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu (SEC) gibi otoritelerin koyduğu çok net kurallar mevcut. Bu projelerin ve halka arzların ne yönde ilerlemesi gerektiğini bu kurallar açık bir şekilde belirtiyor. Dolayısıyla arada bir dolandırıcılık eylemleri dediğimiz veya Nasdaq balonunda da gördüğümüz gibi nakit akışının gerçekleşmediği kabuk şirketlerle karşılaşıyoruz fakat dönüp baktığınızda bunun yarattığı hasar az oluyor çünkü net regülasyonlar olduğu için yatırımcı neye yatırım yaptığını iyi kötü biliyor. Bu yüzden bu konu maalesef yasal otoritelerin biraz dışında kaldığı için kolay kolay değişebilecek bir konu değil fakat değişmesinin veya olumlu bir ün kazanmasının yolu yatırımcının kendisini iyi bir şekilde eğitmesinden geçiyor.
“Genelde regülasyonlar bu konularda geriden gelir. Dönüp baktığınızda ABD’de 2008 krizi de benzer bir krizdi ve orada finans profesyonelleri bile bir teminatlandırılmış borç yükümlülüğü (CDO) aldığı zaman ne kadar risk aldığını ve bu riskin nasıl ölçülmesi gerektiğini bilmiyordu. Sonrasında oluşan problemleri görünce de kapsamı arttırmak için regülasyonlar oluşturdular. Şu anda da SEC’nin çalıştığını görebiliyoruz, Türkiye’de de SPK’nin konuyla ilgili çalışmaları bulunuyor ama bunlar biraz daha vakit isteyen konular.”
Kripto para birimleri ve blockchain teknolojileri konusunda Türkiye’de etkili regülasyonların oluşması için daha da liberalleşilmesi gerektiğinin altını çizen Manukyan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Regülasyonların oluşturulması, Türkiye’nin bu konuda kendisini nerede konumlandırdığına bağlı. Biz, bir finans piyasası merkezi olmak isteyen bir ülke konumundayız dolayısıyla eğer böyle bir hedefimiz varsa bunu en hızlı biçimde yapmamız gerekiyor çünkü dünyada zaten çoğu finans konusu paylaşılmış durumda. New York’un, Londra’nın, Pekin’in, Şangay’ın belirli konularda hareket ettirilmesi zor payları var. Bizim onlardan pay almaya çalışmaktansa yeni kurulan bir ortamda, teknolojide veya finansal bir enstrümanda payımızı büyütmemiz gerekir, bunun için de hızlı davranmamız gerekiyor. İkincisi de tabi ki liberal yaklaşmamız lazım. Elbette bazı sınırlamalar olacaktır ama gerekli serbestliği de vermemiz lazım ki dışardan gelecek olan yatırımcı bir avantaj görsün ve yatırımını kendi ülkesinde değil, İstanbul’da yapmayı tercih etsin.” (Fotoğraflı)
