Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) organizasyonu ile bu yıl Almanya'nın Düsseldorf kentinde düzenlenen Beşinci Türk-Alman Ekonomi Günü'ne Türkiye'deki siyasi durumla ilgili tartışmalar damgasını vurdu. Açılışı yapan ATİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Sarıyar, Türkiye'de iş dünyasının da siyasi belirsizlikten etkilendiğini vurgulayarak yurt dışındaki tüm Türk vatandaşlarını oy vermeye davet etti. Konuşmasında sığınmacı krizine de değinen Sarıyar, ''Avrupa Birliği'nin veya Türkiye'nin olası sınır kapatma politikası anlaşılabilir bir politika değil'' şeklinde konuştu.
Etkinlikte konuşan Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Talat Ulussever de Türkiye'deki finansal sistemin reel ekonomi ile daha sıkı bağlara sahip olması gerektiğini belirterek, ''Önümüzdeki süreçte topluma katkı sağlayıcı ve değer yaratıcı bir finansal sisteme ihtiyaç artarak devam edecektir'' şeklinde konuştu. Buna rağmen Türkiye'nin bir cazibe merkezi olduğunu kaydeden Ulussever, iş dünyası için yapılan kolaylıklara da dikkat çekti. Türkiye'nin iyileşen yatırım ortamından bahseden Ulussever ''2004 yılında bir iş kurmak için gereken gün sayısı 38 iken 2014 yılında bu sayı 6 gün olmuştur'' şeklinde konuştu.
İktidar halkın mesajını kabul etmedi
Etkinlikte Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Selin Sayek Böke, seçimler öncesi Türkiye'deki siyasi gelişmeler ve bunun Türk ekonomisine olası yansımaları hakkında konuştu. Böke, siyasi iradenin 7 Haziran'da halkın verdiği mesajı kabul etmediğini ve Türkiye'nin 1 Kasım'da hiç gereği olmayan yeni bir seçime gittiğini ifade etti.
Türkiye'nin küresel barış endeksinde 132'nci sırada olduğunu belirten Böke, ''2014 yılında Türkiye'nin sadece bu sırada olmasından ötürü kaybı 90 milyar dolar. Barış yoksa, güvenlik yoksa, huzur yoksa ekonomi de yok'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin 2008 yılından beri yerinde saydığını aktaran Böke ''2008'de 10 bin doların üstüne çıkmış olan gelirimiz şimdi 9 bin dolarlara kadar düşmüş durumda'' dedi. Türkiye ihracatının yüzde 5'inden azının içinde teknoloji barındırdığını aktaran Böke, ülkenin bir orta teknoloji tuzağına yakalandığını aktardı. Böke, Türkiye'nin gerçek potansiyelini ortaya koyabilmesinin mümkün olduğunu, ancak bunun için önce siyaset ve hukukta düzelmeler olması gerektiğini söyledi.
ATİAD kurucularından iş adamı Kemal Şahin ise, Dernek olarak her iki ülkeye de hizmet ettiklerini, ATİAD'ın Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne alınmasında önemli bir rol oynadığını ifade ederek ''Gümrük Birliğine girdikten sonra bugün dış ticaretimiz 33 milyar dolara ulaştı. Eğer Türkiye büyüdü ise bu gelişmelerle büyüdü'' şeklinde konuştu. Eğitim konusundaki faaliyetlerin önemine dikkat çeken Şahin ''Eğitimle birlikte Avrupa'daki Türkler'i daha üst pozisyonlarda göreceğiz ve onları orada görünce Türkiye'nin Avrupa Birliği süreci tartışması da ortadan kalkacak'' diye konuştu.