Politika

İş dünyası: Yarın hangi ürüne boykot isteyecek?

Başbakan Erdoğan’ın AKP’lilerden, aleyhine yayın yapan basına boykot uygulamalarını istemesi, iş dünyasını da şoke etti.

20 Eylül 2008 03:00

 Başbakan Erdoğan’ın AKP’lilerden, aleyhine yayın yapan basına boykot uygulamalarını istemesi, iş dünyasını da şoke etti.

TOBB Türkiye Medya ve İletişim Meclisi Başkanlık Divanı:
Başbakan Sayın Erdoğan’ın bu çağrısı medya ve iletişim sektörü açısından son derece tehlikeli ve endişe vericidir. Bu tutum sadece bir gazeteye, bir medya grubuna değil, sektörün tümüne yönelik olarak değerlendirilmelidir. Bu yanlış tutumdan bir an önce vazgeçmelidir. sayın Başbakan’ın bu çağrısının endişe veren birden fazla boyutu bulunmaktadır. Bu kampanyanın yarın ekonomik boyutları da dahil farklı mecralara kayabileceğini düşünmek bile istemiyoruz. Bu çağrının toplumu farklı kutuplara itebileceği endişesi taşıyoruz. O gazeteyi okuyanlar ve okunmayanlar diye toplumun kamplara bölünmesi endişesini de hem sektörümüz hem de toplum açısından taşıyoruz. Bu tür boykot kampanyasının demokratik ve hukuk devletinde Başbakan dahil hiçbir devlet adamı ve siyasetçiye yakışmayacağına inanıyoruz. Kim ve hangi gruba dönük olursa olsun bu ve benzeri çağrılardan derhal vazgeçilmesini istiyor ve bekliyoruz.

‘Millet ekmek davasında...’

Arif Öztan (Tekstil İşverenler Sendikası Başkanı): Demokratik olduğuna inandığımız ülkemizde medyaya karşı bu tür tepkiler yanlıştır. Medya yalan yazıyorsa, hukukla çözülür. Hiç kimsenin okuma özgürlüğü bir kişi tarafından engellenemez. Başbakan, ülke genelindeki işsizliğe çözüm bulsun. Her gün gelen elektrik ve doğalgaz zamları karşısında sanayi bitme noktasına geldi. Her gün işyerleri kapanıyor. Millet ekmek davasında ve ülke sosyal bir patlamaya gidiyor

‘Sonu korku imparatorluğu’

Ümit Özgümüş (Adana Sanayi Odası Başkanı):
Bu tavrın sonu totaliter rejimdir. Bunun sonu korku imparatorluğudur. Basın özgür olmalıdır ve hangi basının doğru, hangi basının yanlış yazdığına okuyucu karar vermelidir. ‘Bugün şu yayın grubunun ürünlerini almayın’ diye talimat verip, kampanya açabilen Başbakan yarın da kendisiyle iyi geçinmeyen sanayi gruplarının, örneğin; buzdolabı, çamaşır makinesi, otomobil, konfeksiyon ürünü gibi ürünler için de boykot kampanyası açabilir ve iş adamlarını sindirme yoluna gidebilir. Biz Doğan Gurubu’nun her gün bir kaç yayınını alıyorduk. Bu yanlış tavra tepki olarak bütün yayınlarını almaya başladık.
İsmail Karaman (Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Basın özgürlüğüne ve vatandaşların okuma özgürlüğüne kimse müdahale edemez. Ülkemizin başbakanının bu sözleri bizlerde şok etkisi yarattı. Vatandaş istediği gazeteyi alır okur. Buna hiç kimsenin karışmaya hakkı yoktur. Türkiye demokratik bir ülkedir.

‘Herkes işini yapsın’

Kemal Özgen (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı):
Böyle bir kampanyayı doğru bulmuyorum. Çünkü gazeteler de halkı bilgilendirmek adına kamu görevi yapmaktadır. Kavgadan kazançlı çıkan kimse olmamıştır. Ülkenin çok önemli sorunları varken bu tür meselelerle uğraşmak ekonomimize büyük bir zarar veriyor.

Ali Doğan (Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı): Bu yaklaşımı şık bulmuyorum, yadırgıyorum ve garipsiyorum. Başbakan’ın kullandığı üslup ve hareketlerin Türk örf ve geleneklerine göre olmasını diliyorum. Bu yaklaşım demokrasi ve basın özgürlüğü ile bağdaşmaz.

İsmail Yılancıoğlu (Uşak Serbest Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Odası Başkanı): Başbakan’ın bu açıklaması çok büyük talihsizlik. Herkes işine baksın. Siyasetçi siyasetini yapsın. ekonomik kriz kapıdayken, işsizlik alıp başını giderken, komşu kapılarındaki savaşlar, terör varken iktidarın uğraştığı konuya bakın.

Orhan Sarı (Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Ülkenin başbakanı durumunda olan bir kişi, böyle konuşmalar yapmamalıdır. Ülkenin haber alma özgürlüğü içerisinde haber yapan basına sansür ve boykot koymak son derece yanlıştır.

Hasan Geriter (Manisa Esnaf Odaları Birlik Başkanı): Başbakan’ın boykot çağrısı, kabul edilir gibi değil. Bu gazetelerin binlerce çalışanı var. Eğer hukuğa uygun olmayan bir girişim görürse hukuğa müracaat ederek sorununu çözmesi lazım. Türkiye bir hukuk devleti.

Cemal Elmasoğlu (Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı): Yanlış bir söylem. Biz Doğan Grubu ile ilgili her tür gazete -dergiyi almaya devam ediyoruz. Bu gazetelerden bir siyasi söylem sonucunda geri adım atmayız. Bir yayın grubunu hedef alarak böyle bir söylemin söylenmesi talihsizlik. Gazetenin içeriği ters gelirse o da kişinin tercihidir. Başbakan’ın söylemi demokrasi ile örtüşmüyor.

‘Demokraside yeri yok’

Ali Rıza Akıncı (Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği): Bağımsız milletlerin vazgeçemeyeceği hususlardan en önemlisi medyanın bağımsızlığıdır. Bu tür bir çıkışla demokrasiden asla söz edilemez. Basın kuruluşlarına yönelik saygılı olunmalı ve ifadelerini özgürce açıklamasına izin verilmeli.

Sıtkı Şükürer (Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı): Sayın Başbakanımız bazen haddini ve amacını aşan söylemlerde, yaklaşımlarda bulunuyor. Zaman zaman olur insanlarda. Bunu sayın Başbakanımızın kalıcı tarzı olarak düşünmek istemiyorum. Söz kazası diye değerlendiriyoruz.

Ekrem Demirtaş (İzmir Ticaret Odası Başkanı): Kavganın kimseye faydası yok. Bugün içinde bulunduğumuz ortam hepimizin ekonomiye odaklanmasını gerektirecek bir ortam. Böylesine kritik günlerden geçerken ülkemizde bu tür tartışmalar olması hepimizi üzüyor.

Orhan Tolunay (Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği): Bu hareketin Türkiye için olumlu bir süreç yaratacağına inanmıyorum. Çünkü bilginin tek elden yorumlanması ve halka ulaştırılması doğru değil.