Gündem

İrtica ile mücadele eylem planı iddianamesi tamamlandı

İddianamede 1 numaralı sanık Bedrettin Dalan. Albay Dursun Çiçek de sanıklar arasında.

13 Nisan 2010 03:00

T24- İddianame kabul edilirse “İrticayla Mücadele Eylem Planı” davasında İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan 1, Kurmay Albay Dursun Çiçek 2, Dalan’a “kaç” dediği öne sürülen MİT elemanı Özel Yılmaz 3 numaralı sanık olacak.

“İrticayla Mücade Eylem Planı”yla ilgili soruşturmayı yürüten Ergenekon savcıları, iddianameyi tamamladı. Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan yedinci iddianame, önce bu hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı’ya, ardından da mahkemeye sunulacak.
Mahkeme kabul ettiği takdirde iddianamenin bir numaralı sanığı önceki gün hakkında yakalama emri çıkarılan İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan, iki numaralı sanığı “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın altında imzası bulunduğu öne sürülen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, üç numaralı sanığı da Dalan’a “Kaç, tutuklanacaksın” dediği öne sürülen MİT elemanı Özel Yılmaz olacak.
7 şüphelinin sanık olarak yer aldığı iddianamede Dalan ve Çiçek hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.


Ergenekon’da 7. iddianame

Ergenekon soruşturması kapsamında bugüne kadar altı tane iddianame hazırlandı. İlk 3 iddianame, iddia olunan Ergenekon örgütünün yapısıyla ilgili, daha sonrakiler ise Bedrettin Dalan’ın başkanı olduğu İSTEK Vakfı’nın Poyrazköy’deki arazisinde ele geçirilen mühimmat, amirallere suikast iddiası ve Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan emekli Albay Levent Bektaş’tan ele geçirilen “Kafes Eylem Planı”na ilişkin iddianameler oldu.

Hazırlanan iddianamelerde sanık olarak yer alan kişilerin dışında daha önce bilgisine başvurulan, gözaltına alınıp serbest bırakılan ya da hakkında gözaltı kararı çıkmasına rağmen yakalanamayan kişilerle ilgili soruşturmalar bulunuyor. Bu kişilerin bir bölümü, Ergenekon savcıları tarafından yazımı tamamlanan yedinci iddianamede yer alacak.


1100 sayfa olduğu öğrenildi

Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı’ya teslim edilecek olan ve 1100 sayfa olduğu belirtilen iddianamede bir numaralı sanık olarak İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan yer alacak. Ergenekon soruşturması kapsamında aranan Dalan hakkında önceki gün de “İrticayla Mücadele Eylem Planı”yla ilgili yakalama kararı çıkarıldı.

İddianamede iki numaralı sanığın, “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın altında imzası bulunduğu öne sürülen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, üç numaralı sanığın ise Bedrettin Dalan’a, Ergenekon’un 10. dalga operasyonu öncesi “Kaç, tutuklanacaksın” dediği iddia edilen MİT mensubu Özel Yılmaz olduğu belirtildi. Dalan ve Kurmay Albay Çiçek hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildiği öğrenildi.


Dalan tam 1 yıl 4 aydır aranıyor

Ergenekon soruşturmasının 6 Ocak 2009’daki 10. dalga operasyonunda Bedrettin Dalan’ın oğlu Barış Dalan, Dalan’ın Özel Kalem Müdürü İlhami Ümit Handan ve Dalan’ın şoförü Coşkun Umur gözaltına alınmıştı. Barış Dalan, Ümit Handan ve Coşkun Umur, savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Hakkında gözaltı kararı bulunan Bedrettin Dalan’ın ise Amerika’da olduğu ortaya çıkmıştı. Dalan sağlık sorunları nedeniyle Amerika’da olduğunu, tedavisinin ardından Türkiye’ye döneceğini açıklamıştı. Dalan daha sonra anjiyo olmuş, kalp damarına stent takılmıştı.

Aradan bir yıl 4 ay geçmesine rağmen Dalan Türkiye’ye dönmedi. ABD vizesi biten Dalan’ın önce Rusya’ya oradan da Beyaz Rusya’ya gittiği tespit edilmişti. İddiaya göre yurtdışında ülke ülke dolaşan Dalan, en son bir televizyon kanalı tarafından Amsterdam’da görüntülenmişti. Dalan’ın yurtdışında bulunduğu sırada 21 Nisan 2009’da başkanı olduğu İSTEK Vakfı’nın Poyrazköy Keçilik mevkiindeki arazisinde çok sayıda mühimmat ele geçirilmişti. Poyrazköy iddianamesinde “Ergenekon tutuklusu emekli Albay Levent Göktaş’ın emrinde eylem yapmak üzere bir ekibin olduğu, bu ekibin eylemler için ellerinde bulunan patlayıcı ve silahları Bedrettin Dalan’a ait araziye gömdüklerini, bu malzemelerden Dalan’ın da haberinin olduğu” öne sürülmüştü.


3. iddianameyle soruşturulan kişiler

Ergenekon üçüncü iddianamesinin son sayfasında 43 isim sıralanarak, bu zanlılarla ilgili ayrıca soruşturma yürütüldüğü belirtilmişti. Bu isimler arasında İSTEK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedrettin Dalan, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, eski MİT İstanbul Daire Başkanı Nuri Gündeş, bir dönem Ergekenon operasyonlarını yürüten eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Hüner, Ergenekon’un kilit ismi Tuncay Güney, yeraltı dünyasının önemli isimlerinden Yaşar Öz, Kürşat Yılmaz ve 28 Şubat sürecinin önemli aktörlerinden Ali Kalkancı yer almıştı. İddianamede haklarında soruşturmanın halen sürdüğü belirtilen 43 şüpheli şöyle sıralanmıştı: Zuhal Azeri, Yaşar Öz, Yalçın Tanfer, Yakup Kürşat Yılmaz, Turgut Büyükdağ, Tuncay Güney, Şahin Özen, Seyhan Fındıkçı, Serdar Öztürk, Selami Hüner, Özel Yılmaz, Sadık Düzgün, Ramazan Erkan, Ramazan Altay, Özkan Bektaş, Osman Nuri Gündeş, Mustafa Haran, Mehmet Çolak, Mehmet Ülger, Lokman Gündüz, Koçero Soluci, İzzet Erkan, İlknur Özkan, İlhami Ümit Handan, Hülya Metin, Hasan Saluci, Hakan Arslan, Ersin Bal, Erhan Göksel, Ergin Geldikaya, Dursun Çiçek, Dilek Bozkaya, Çevik Bir, Coşkun Umur, Cengiz Can Erol, Bedrettin Dalan, Barış Dalan, Baran Kayral, Aşkın Lale, Ali Rıza Çobanoğlu, Ali Kalkancı, Ahmet Şafak Serpin ve Abdurrahim Doğru.


Albay Çiçek iki kez tutuklanıp bırakıldı

Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in adı ise ilk olarak Ergenekon davası tutuklusu avukat Serdar Öztürk’ün ofisinde ele geçirilen “İrticayla Mücadele Eylem Planı”yla gündeme gelmişti. Kamuoyunun gündemini yaklaşık 10 aydır meşgul eden “İrticayla Mücadele Eylem Planı”, ilk olarak 12 Haziran 2009’da Taraf gazetesinde yayımlanmıştı. Taraf gazetesi, Ergenekon soruşturması kapsamına giren belgeyi “AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Planı” başlığıyla, manşetten duyurmuştu. Fotokopi olan belgede Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in imzası olduğu öne sürülmüştü.

Askeri savcılık, 24 Haziran’da belgenin fotokopi olması nedeniyle “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar vermişti. Dursun Çiçek ise, 30 Haziran’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmış ancak itiraz üzerine bir gün sonra serbest bırakılmıştı.


İkinci belge gönderildi

Bunun ardından 15 Ekim’de adını vermeyen ve muvazzaf asker olduğunu söyleyen bir kişi, soruşturmayı yürüten savcılara posta yoluyla, altında Dursun Çiçek’in ıslak imzasının bulunduğunu öne sürdüğü “İrticayla Mücadele Eylem Planı” başlığını taşıyan 4 sayfalık bir belge göndermişti.

Belgeyi inceleyen Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan raporda “Söz konusu imza Dursun Çiçek’in eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği” belirtilmişti. Çiçek, tekrar ifade için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağırılmış, 11 Kasım 2009’da Ergenekon savcılarına ifade vermişti. Çiçek ifadesinde şunları söylemişti: “Bu belgeyi hazırlamadım ve imza atmadım. Siz bu belgeyi askeri savcılığa ve referans laboratuvarına göndermediniz. Çünkü o durumda sahteliği ortaya çıkacaktı. Ben imzalamadım. Dolayısıyla benim izim orada bulunamaz. Burada benim el, parmak izimi alabilirsiniz. Kimyasal izler bulaştırabilirsiniz, o belgeye. Size güvenmiyorum.”

Çıkarıldığı mahkemece ikinci kez tutuklanan Çiçek, avukatının yeniden itirazı üzerine mevcut delil durumu, kaçma şüphesi bulunmaması ve sabit ikametgâh sahibi olması nedeniyle 44 saat sonra tahliye edilmişti.


Özel Yılmaz hakkında idari soruşturma var

Özel Yılmaz’ın adı, ilk olarak gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından gündeme gelmişti. Yılmaz’ın, Hrant Dink’i, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in yetimhaneden alınan bir Ermeni kızı olduğu iddiasını dile getirdiği yazısı nedeniyle 24 Şubat 2004’te İstanbul Valiliği’nde uyaran ve ismi bir türlü ortaya çıkmayan gizemli istihbaratçı olduğu ortaya çıkmıştı.

Özel’in adı daha sonra Ergenekon soruşturmasında da geçmişti. 2009 Ocak’ta gerçekleştirilen 10. dalga operasyonundan 3 ay önce ABD’ye gittiği öne sürülen Bedrettin Dalan’ın, gözaltına alınacağı bilgisini o dönem MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı olan Yılmaz’ın sızdırdığı iddia edilmişti. Yılmaz’ın bu bilgiyi Dalan’ın özel kalem müdürü ve istihbarat çevreleriyle çok yakın bir kişi olarak bilinen İlhami Ümit Handan vasıtasıyla verdiği belirtilmişti.


Savcılar ifadesini aldı

6 Ocak 2009’da Dalan’ın başkanı olduğu İSTEK Vakfı’na yapılan operasyonda Dalan’ın oğlu Barış Dalan, Özel Kalem Müdürü Handan ve şoförü Coşkun Umur gözaltına alınmıştı. İddiaya göre, bundan sonra devreye yine Yılmaz ile bir başka MİT görevlisi girmiş, soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz’ü ziyaret eden iki MİT’çi, Handan’ın teşkilat için çalışan önemli bir haber elemanı olduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istemişti. MİT görevlileri ayrıca, talebin MİT Müsteşarı Taner’den geldiğini söylemişti.

Konuyu araştıran Savcı Öz, Taner’in böyle bir talebinin olmadığını öğrenmiş, bundan sonraki süreçte bir yandan MİT içinde idari soruşturma başlatılırken, Ergenekon savcıları da Taner’in oluruyla Yılmaz’ın ifadesini almıştı.

Böylece Yılmaz’ın ismi de Ergenekon iddianamesinde haklarında soruşturma yürütülen şüpheliler arasına girmişti. Yılmaz, bir süre sonra MİT İzmir Bölge Başkanlığı’na tayin edilmişti.