Dünya

Son bir ayda gerçekleşen 87 infazın ardından İran'daki kadın hakları aktivistleri için tehlike büyüyor

Aralarında Nobel ödülü sahibi Narges Mohammadi'nin de bulunduğu mahkumların yakın zamanda gerçekleşen bir infazı protesto ettikleri için dövüldükleri bildirildi

23 Ağustos 2024 13:14

T24 Dış Haberler

Temmuz ayında İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın seçilmesinden bu yana idamların artmasının ardından İran'da hapiste bulunan kadın hakları aktivistlerinin akıbetinden endişe ediliyor.

Temmuz ayında en az 87 kişinin idam edildiği bildirildi. Toplu idamlar arasında "Kadın, Yaşam, Özgürlük" protestolarına katıldığı için idama mahkum edilen genç bir adam olan Reza Rasaei de vardı.

İnsan hakları örgütleri, Mahsa Amini'nin gözaltında ölümünün ikinci yıldönümü ve bunu izleyen ülke çapındaki benzeri görülmemiş protestolar öncesinde yeni infazların gerçekleşmesinden endişe ediyor.

TIKLAYIN İran'da Mahsa Amini'nin gözaltında ölümüyle başlayan protestolarda beş kişi hayatını kaybetti

İran'daki Evin hapishanesinde şu anda yaklaşık 70 kadının siyasi mahkum olarak tutulduğu bildiriliyor. Bunlardan ikisi ölüm cezasına çarptırılmış durumda: İranlı Kürt gazeteci Pakhshan Azizi ve endüstri mühendisi ve kadın hakları aktivisti Sharifeh Mohammadi. Varisheh Moradi ve Nasim Gholami Simiyari adlı iki aktivist daha aynı suçlamalara maruz kaldılar ancak ölüm cezasına çarptırılıp çarptırılmayacakları henüz belli değil.

İran İnsan Hakları Merkezi (CHRI), çok sayıda kadın siyasi mahkumun “sahte suçlamalar” nedeniyle idam edilme riski altında olduğunu söyledi.

CHRI İcra Direktörü Hadi Ghaemi, “İran'da geri adım atmayı reddeden bir kadın hareketiyle karşı karşıya kalan İslam Cumhuriyeti yetkilileri, muhalefeti susturmak için umutsuz bir girişimle bu kadınları darağacıyla tehdit etmeye çalışıyor.” dedi.

BM'nin bu ay İran'a gönderdiği bir bilgi toplama heyeti, İran'daki azınlıkların “Eylül 2022 protestolarından bu yana infazlarda görülen çarpıcı artıştan” orantısız bir şekilde etkilendiğini ve son olarak etnik azınlık kökenli kadınlara karşı çok sayıda ölüm cezası verildiğini söyledi.

Aktivistler, kadın aktivistler üzerindeki baskının, uydurma suçlamalar ve zorla itiraflara dayanan uzun süreli hapis cezaları yoluyla da görüldüğü uyarısında bulundu.