İran, menzili 1.450 kilometreyi bulan yeni bir füze ürettiğini açıkladı.
İran'ın resmi televizyonunda tanıtılan karadan karaya 'Hayber Vuran' füzesi, adını Arap yarımadasının Hicaz bölgesinde yahudilerin yaşadığı bir vahayken 7. yüzyılda müslümanların eline geçen Hayber Vadisi'nden alıyor.
Ortadoğu'nun en büyük füze programlarından birine sahip olan İran, menzili 2000 kilometreye kadar varan balistik füzelere sahip olduğunu söylüyor. Baş düşmanı olarak gördüğü İsrail ve bölgedeki ABD üsleri bu menzilin içinde bulunuyor.
Resmi İran basınında yer alan haberlere göre, yeni füzenin isabet oranı yüksek, katı yakıtla çalışıyor ve füze kalkanlarını delecek güce sahip.
İran füze programını İsrail ve ABD'ye karşı caydırıcı bir unsur olarak görüyor. Batının balistik füze çalışmalarına son vermesi yolundaki çağrılarını da reddediyor.
Tanıtım sırasında söz alan İran Genelkurmay Başkanı Mohammad Bagheri, yeni füzenin sergilendiği İran Devrim Muhafızları Ordusu üssünde yaptığı konuşmada "İran'ın balistik füze programını geliştirmeye devam edeceğini" söyledi.
Bölge ülkelerinin kaygıları ve nükleer anlaşma
İran'ın bölgedeki en büyük rakibi Suudi Arabistan yıllardır Tahran'ın füze programından duyduğu endişeleri dile getiriyor ve bu konuda önlem alınmasını istiyor.
İran, 2015'te ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya ile nükleer programına kısıtlamlar getiren bir anlaşma imzalamıştı.
Ancak 2018'de dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Tahran'ı füzeleri de kapsayan daha geniş bir anlaşmaya zorlamak için nükleer anlaşmadan çekilme kararı aldı ve İran'a yönelik yeni yaptırımlar uygulamaya başladı. Ardından İran da anlaşmanın bazı taahhütlerini yerine getirmeme kararı aldı.
İran'ın yeni füze tanıtımı, işte bu nükleer anlaşmanın canlandırılması için ABD ile tekrar dolaylı görüşmelerin başladığı bir döneme rastlıyor. Görüşmelerin son turu dün Viyana'da başladı.
ABD'de Joe Biden'ın iktidara gelmesinden bu yana Tahran ile Washington arasında dolaylı görüşmeler yapılıyor.
Ancak geçen Nisan ayından bu yana sekiz tur görüşme yapılmasına rağmen görüş ayrılıkları sürüyor ve taraflar ilerleme olmamasından birbirlerini sorumlu tutuyor.
