Hükümetin Alidoosti'ye karşı tavrı daha geniş kapsamlı bir stratejinin altını çiziyor: Muhalefete ilham verecek etkili sesleri kontrol etmek. Ancak verilen bazı garip cezalar, yargı sisteminin başörtüsü yasalarına karşı büyüyen direnişi kontrol altına almakta zorlandığının işareti.
İran'da birçok başka ünlü isim de Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketiyle dayanışma için başörtülerini çıkarttı.
Bu ceza, yönetmeni profesyonel bir tecrit altına almayı ve sinema sektöründeki başka insanları, hassas konuları ele almaktan yıldırmayı amaçlıyordu. Roustaee'ye aynı zamanda devletin verdiği "ahlaki film yapımı" kursuna katılması talimatı verildi.
Foto muhabiri Yalda Moayeri de altı yıl hapis cezasıyla birlikte başka beş farklı ceza daha aldı: Başörtüsü yanlısı bir din adamının çalışmalarıyla ilgili 100 sayfalık bir araştırma ödevi yapmak, iki yıl cep telefonu ve sosyal medya kullanma yasağı ve iki ay boyunca kadınlara ait bir parkta temizlik yapmak.
Kitap okuma ve özetleme
En tartışmalı kararlardan biri de geçen yıl Mart ayında alındı. Şarkısı Baraye ile ilk En iyi Sosyal Değişim Grammy Ödülünü alan tanınmış şarkıcı Shervin Hajipour, Mahsa Amini hareketinin marşı haline gelen şarkıyı söylemesi nedeniyle suçlamalarla karşılaştı.
Hapis ve seyahat yasağına ek olarak, mahkeme Hajipour'a önemli din adamları tarafından yazılmış iki kitabı okuma ve özetleme cezası verdi.
Hajipour'a verilen cezalara karşı gösterilen yaygın tepkiyle kararlar geli alındı.
İran yargı sisteminin başı Gholamhossein Mohseni Ejei kararları eleştirdi ve cezaların "caydırıcı" olması ve "tersine etki yaratmaması gerektiğini" söyledi.
Kapalı kapılar ardında duruşmalar
İran yargısının "yaratıcı" cezaları yeni değil. Yıllar boyunca eylemciler, gazeteciler ve sanatçılar çoğunlukla aşağılanmak ve toplum dışına sürüklenmek üzere tasarlanmış alışılmadık cezalar aldı.
Halka açık kırbaçlama ve hapis, yargı sisteminin başlıca cezaları olmayı sürdürürken, son cezalar hükümlülerin güvenilirliğini ve nüfuzlarına darbe vurmayı amaçlıyor gibi görünüyor.
Yargı sisteminde son dönemdeki değişikliklerle, sıradan suçlarda kamuya açık yargılamalar ve daha şeffaf cezalandırmalar artarken, siyasi suçlara ilişkin davalar kapalı kapılar ardında görülmeye devam ediyor.
Eylemciler sıklıkla, yargılanmadan ya da kendilerini savunma fırsatı verilmeden sosyal ve profesyonel kısıtlamalarla karşı karşıya kalıyor. Bazı durumlarda da uçağa binmeye çalışıp yasaklı olduklarını gördüklerinde cezalarını öğreniyorlar.