İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (iHAK) 5 Temmuz’da İstanbul Büyükada’da İnsan Hakları Örgütlerinin gerçekleştirmiş olduğu “Dijital Güvenlik ve Bilgi Yönetimi Eğitimi” toplantısında gözaltına alınan insan hakları örgütlerinin temsilcileri ve eğitimcilerle ilgili açıklama yaptı. Gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısının yapıldığı açıklamada “Gözaltı süreci mevzuata uygun olmayacak şekilde “gizli” gerçekleştirilmiş, gözaltına alınanların yakınlarına haber vermelerine müsaade edilmemiş, yakınları, telefonlarına cevap alamamaları üzerine gözaltı sürecinden haberdar olmuşlardır” denildi.
iHAK tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Gözaltına Alınan İnsan Hakları Savunucularının Serbest Bırakılmasını Talep Ediyoruz!
Temmuz 2017 tarihinde İstanbul Büyükada’da Türkiye’deki insan hakları örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı Dijital Güvenlik ve Bilgi Yönetimi Eğitimi toplantısına yapılan polis baskınının ardından katılımcılar gözaltına alınmıştır.
Nalan ERKEM (Helsinki Yurttaşlar Derneği), İlknur ÜSTÜN (Kadın Koalisyonu), İdil ESER (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi), Veli ACU (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Günal KURŞUN (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Nejat TAŞTAN (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği), Özlem DALKIRAN (Helsinki Yurttaşlar Derneği), Şeyhmuz ÖZBEKLİ, İsveç vatandaşı insan hakları eğitmeni Ali GHARAVI ve Almanya vatandaşı insan hakları eğitmeni Peter STEUDTNER ve toplantının gerçekleşmiş olduğuotelin sahibiyle birlikte toplamda 11 kişi gözaltına alınmıştır.
Gözaltı süreci mevzuata uygun olmayacak şekilde “gizli” gerçekleştirilmiş, gözaltına alınanların yakınlarına haber vermelerine müsaade edilmemiş, yakınları, telefonlarına cevap alamamaları üzerine gözaltı sürecinden haberdar olmuşlardır. Gözaltındakiler halen yakınlarıyla ve avukatlarıyla görüştürülmemiştir.
Yaşanan bu hâdise BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirisi başta olmak üzere BM Kişiselve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi, toplantı ve ifade hürriyeti gibi temel hakların ihlali anlamına gelmektedir ve evrensel hukuk ilkelerine de aykırıdır. İnsan hakları savunucuları insanlığın vicdanıdır.
iHAK, insan hakları kuruluşlarının temsilcilerine yönelik gerçekleşen bu keyfi gözaltı sürecinin sonlandırılması gerektiğini hatırlatmaktadır."