Aydın'ın Kuşadası ilçesinde, kişisel olarak konkordato ilan eden ülke genelindeki iki kişiden birisi olan Ahmet Şengel, yaşadıklarını anlattı. Ahmet Şengel, "Mallarımızın haraç mezat satılmasını önlemek için bankalara karşı onur savaşı veriyoruz" dedi.
Kuşadası'nda faaliyet gösteren bir inşaat şirketinin sahibi Ahmet Şengel kişisel konkordato için mahkemeye başvurdu. Şirketin kredilerine kişisel mal varlığı ile kefil olduğu için bankaların bu yönde girişimlerde bulunduğunu söyleyen Şengel, "Mallarımızın haraç mezat satılmasını önlemek için bankalara karşı onur savaşı veriyoruz" dedi.
Bankaların yaşanan ekonomik sıkıntıları fırsata çevirmeye çalıştıklarını da ileri süren Ahmet Şengel, "Çok acımasız davranıyorlar. Mal varlığımız borçların çok üzerinde. Bankalar dışında kimseye borcumuz yok. Bankalara olan kredilerimizi yeniden yapılandıramadığımız için firma olarak konkordato ilan ettik. Piyasalar sıkışık satışlarımız bu kredileri ödemeye yeterli gelmediği için bu yola başvurduk. Şirket olarak mal varlığımız borçlarımızdan çok daha fazla. Şahsi olarak başvurmamızın nedeni, şirkete verdiğimiz şahsi kefalet nedeniyledir. Şahsi mal varlığımız da şirketin borçlarının çok üzerindedir. Şahsi mallarımıza her hangi bir şey gelmemesi için bu yolu başvurduk" dedi.
"Bankalar umursamadılar"
Biz süreci bankalara anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Ahmet Şengel, "Piyasanın para olarak dar olduğunu, insanların ekonomiye güvenmesi gerektiğini, güvendikten sonra yatırıma yöneldiklerini anlattık. Sonuçta biz daire satıyoruz. Villa satıyoruz. Bu alımlara geçmelerinin biraz zaman alacağını anlatmaya çalıştık. Ama bu izah etmelerimiz, anlatmalarımız yetersiz kaldı, umursanmadı. Bankalar duyarsız kalınca bize konkordatodan başka bir yol bırakmadılar. Bizde mallarımızın haraç mezat satılmasını önlemek için şirket ve kişisel onurumuzu korumak için bankalara karşı bir mücadele veriyoruz. Bundan sonraki aşama konkordato komiserinin raporunu hazırlaması, sonra hakime sunulması ile alacakların huzurunda onaylanmasından sonra bize tanınan zaman içinde şirket mallarını satıp borçlarımızı ödeyeceğiz. Bunu yapmamız gerekiyor ki, kişisel ve ticari hayatımıza devam edelim. Hiçbir tüccar bunu yapmak istemez. Ancak mallarımızın bankalarca haraç mezat satışının önlenmek ve kendimiz satmak için başka yolumuz yoktu" diye konuştu. (DHA)
