İngiltere'de hükümetin parlamentoyu askıya alma kararı protesto edildi: 'Darbeyi durdurun'
Başbakanlık önünde binlerce kişi gece geç saatlere kadar "Darbeyi durdurun" sloganlarıyla gösteri yaptı
29 Ağustos 2019 12:18
Hükümetin Kraliçe'nin onayını alarak parlamentoyu Brexit takvimindeki kritik çıkış tarihinden önce 5 hafta süreyle askıya alma kararını protesto ederek geri alınmasını talep eden dilekçeye bir kaç saat içinde bir milyonu aşkın kişi imza attı.
Dilekçede "Parlamento, 50. maddede (İngiltere'nin AB'den ayrılışını düzenleyen yasa) belirlenmiş süre (31 Ekim) yeterince uzatılana ya da Birleşik Krallık'ın AB'den çıkış iradesinden vazgeçilene kadar askıya alınmamalı ya da dağılmamalıdır" deniyor.
Parlamentonun 100 binden fazla kişi tarafından imzalanan dilekçeleri gündemine alması gerekiyor.
İngiltere'de hükümet, Kraliçe 2. Elizabeth'ten, Eylül başında yeni yasama dönemi için açılacak Parlamento'yu askıya almasını talep etmiş Kraliçe talebi onaylamıştı. Parlamento'nun 9 ile 12 Eylül arasında bir tarihte askıya alınmasına ve 14 Ekim'de tekrar çalışmaya başlamasına karar verildiği açıklanmıştı.
Bu durumda milletvekillerinin 31 Ekim'deki Brexit öncesinde İngiltere'nin AB'den bir anlaşma olmadan ayrılmasını engelleyecek adımlar atması için önlerinde çok az zaman kalmış olacak.
Karar açıklandıktan sonra dün akşam üzeri Parlamento önünde hızla büyüyen protesto gösterisine katılan ve "Darbeyi durdurun" sloganları atan binlerce kişi gece geç saatlere kadar meydanda kaldı.
Muhalefet, hükümeti 31 Ekim'deki çıkış tarihi öncesinde Avrupa Birliği ile bir anlaşma sağlamaya yönelik görüşmelere ve yasama faaliyetine zaman bırakmayarak demokrasiye darbe indirmekle suçluyor.
Muhafazakar Parti içinde AB'den ayrılmama ya da anlaşmasız bir şekilde ayrılmama yanlısı olanlar rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.
Siyasi kulislere iktidar partisi Muhafazakarların İskoçya özerk parlamentosundaki liderinin ailevi nedenlerin yanısıra Başbakan Boris Johnson ile görüş ayrılıkları nedeniyle istifa edeceği haberi sızdı. İstifanın gelecek hafta başında açılanması bekleniyor.
Ana muhalefet İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn parlamentonun askıya alınmasını engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
İşçi Partisi milletvekili Clive Lewis, Twitter paylaşımında "Boris AB'den anlaşmasız bir şekilde ayrılmak için Parlamento'yu kapatırsa vekiller olarak demokrasiyi savunacağız. Bizi Parlamento'dan çıkarmaları için polis çağırmaları gerekir. Halkı sokağa çağıracağız. Parlamento'da olağanüstü oturum talep edeceğiz" dedi.
Brexit karşıtı kampanyadan Gina Miller da Başbakan Boris Johnson'un kararının hukuka uygunluğunun incelenmesi talebiyle mahkemeye başvurdu.
Yazılı anayasası bulunmayan İngiltere'nin İkinci Dünya Savaşı sonrası siyasi tarihinde yeni yasama dönemi öncesinde, hükümetin zamana ihtiyacı olduğunu söyleyerek talep etmesi ve Kraliçe'den onay alması halinde parlamentonun bir süre askıya alınması teamüllere uygun.
Fakat son 40 yıl içinde Parlamento en fazla 3 hafta askıya alınmış. Son üç askıya alma ise 6,5 ve 3 gün olmuş.
Hükümet ise beş haftalık askıya almanın Brexit konusundaki tartışmaları engellemeye yönelik olduğu suçlamalarını reddediyor.
Başbakanlığı bu yaz devralan Boris Johnson, askıya alma kararını, Brexit sonrası döneme uygun yasama planını yani hükümet programını hazırlamak için zamana ihtiyacı olduğu gerekçesine dayandırıyor.
İngiltere'de yasama yılı Kraliçe'nin Parlamento'ya hükümetin programını okuması ve programın oylanmasıyla başlıyor.
Boris Johnson dün, Kraliçe'nin 14 Ekim'de Parlamento açıldığında "çok heyecan verici bir program" açıklayacağını söyledi.
İktidardaki Muhafazakar Parti'nin Meclis grubu başkanı Jacob Rees-Mogg, karara karşı çıkanları sahtekarlıkla suçladı ve tek amaçlarının AB'de kalmak olduğunu savundu.
Mogg bu sabah BBC'ye verdiği mülakatta Parlamento'nun, askıya alınmasaydı bile Eylül ayında zaten siyasi partilerin yıllık olağan kongreleri nedeniyle oturumlara ara vereceğini, ve Ekim ortasından AB'den çıkış tarihi 31 Mart'a kadar hala Brexit konusunu görüşmeye zaman olduğunu söyledi.
Başbakan Boris Johnson daha önce Brexit'in bir anlaşma çerçevesinde yapılmasından yana olduğunu ama anlaşma sağlanamazsa 31 Ekim tarihi geldiğinde şu ya da bu şekilde AB'den çıkılacağını söylemişti.
Johnson AB'den Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti sınırının, bir anlaşma sağlanıncaya kadar açık kalması şartını değiştirmesini istiyor. AB yetkilileri ise bu konuda tüm tarafları tatmin edecek bir alternatif sunulmadıkça bu koşuldan vazgeçme yanlısı olmadıklarını açıkça ifade etti.
Politikacılar ne dedi?
Parlamentonun askıya alınması kararını normal koşullarda siyasi tartışmalarda taraf pozisyonu almayan Avam Kamarası Başkanı John Bercow "Anayasal rezalet" diye yorumladı.
Muhafazakar Partili milletvekili arasında da tepki var. Eski Muhafazakar Maliye Bakanlarından Philip Hammond "tamamen anti demokratik" dedi.
Liberal Demokratların lideri Jo Swinson başbakanın "anlaşmasız bir Brexit'i zorla geçirmek için halkın Parlamento'daki temsilcileri yoluyla sesini duyurmasını engellemeye hazır olduğunu" söyledi.
İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı İskoç Ulusal Partisi'ndan Nicola Sturgeon, milletvekillerinin haftaya biraraya gelerek bu plana engel olması gerektiğini yoksa bunun "Birleşik Krallık tarihine gerçekten kara bir gün olarak " geçeceğini söyledi.
Yeşiller, Galler Partisi Plaid Cymru ve Kuzey İrlandalı cumhuriyetçilerin Sinn Fein partisi de kararı eleştirenler arasında.
Brexit yanlısı Muhafazakarlar ve hükümeti dışardan destekleyen Brexit konusunda en katı tutuma sahip Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi ise bunun tamamen normal bir anayasal süreç olduğunu söyleyerek savunmayı sürdürüyor.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir