İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, "İstanbul'da yapıları tetkik ediyoruz. Ve ne yazık ki manzara, düşündüğümüzün çok daha ötesinde. Binaların çürük olup olmadığını tespit etmek için gittiğimizde, bizi binalara sokmayan vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlarımızın bu gerçekle yüzleşmemesi, kimse için bir kazanç değil" uyarısında bulundu.
Küçükçekmece Belediyesi ile İBB iştiraki KİPTAŞ arasında, “Kanarya Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi İşbirliği Protokolü” imzalandı. İmza töreni Küçükçekmece Belediyesi'nde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt ve üst düzey İBB yönetiminin katılımı ile gerçekleştirildi.
Proje hakkında bilgi veren KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt Küçükçekmece 4 bin kişinin yaşadığı 93 dönümlük Kanarya Mahallesi'nde neredeyse tamamı riskli yapı statüsünde olan 912 bağımsız bölümü bulunduğu söyledi. Mahallenin 2013 yılında Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilan edildiğini anımsatan Kurt, “Tam 8 yıl sonra; Küçükçekmece Belediye'mizin konuyu dert edinmesi ile yola çıktık” dedi.
İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Buradan tane tane tekrar anlatayım. İstanbullara seslendim, dedim ki; ‘Biz, İstanbul’da yapıları tetkik ediyoruz. Ve ne yazık ki manzara, düşündüğümüzün çok daha ötesinde. Neredeyse 1’e 3, 1’e 4 oranında yoğun bir riskli yapı stoku önümüze çıkıyor. Silivri’den başladık Avcılar, Bakırköy, Fatih başta olmak üzere, Zeytinburnu, Küçükçekmece… Bütün bu ilçelerde ve devamında diğer ilçelerimizde de bu yapı stokunu analiz ediyoruz. ‘Bakın, bizi ve belediyelerimizi, o binaların çürük olup olmadığını tespit etmek için gittiğimizde, binalarına sokmayan vatandaşlarımız var' dedim. Bu vatandaşlarımızın bu gerçekle yüzleşmemesi, kimse için bir kazanç değil. Bu tespiti yapmak ve insanlarımızın bu konuda uyanmasını sağlamamızdaki yegane amaç, insanlarımızın hayatını kurtarmaktır. Bunları söylemeye devam edeceğim. Her ne kadar birkaç belediye başkanı hemen, ‘Kimi ima ediyorsun, ne demek istiyorsun' diye sosyal medya üzerinden anlamsız, saçma sapan ifadelerde bulunsa da – onları muhatap almayacağım- bizim, orda seslenmek istediğimiz ve uyarmak istediğimiz şey; vatandaşın maksimum iş birliğini bu sürece dahil etmesiyle ilgiliydi.”
