T24 Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, milletin halkçı bir anlayışla, bilimden şaşmayan bir yönetime acilen ihtiyacı olduğunu belirtirken, CHP'lilere "Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. ‘Ben oturayım, ben arkama yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım!’ Öyle yağma yok! Olmaz. ‘Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok" ifadeleriyle seslendi.
‘İSKİ Silivri Altyapı Yatırımları Temel Atma Töreni’nde konuşma yapan İmamoğlu, İSKİ’nin, kendi 5-6 yıllık dönemlerinde, 2019 öncesindeki 25 seneye bedel iş yaptığı belirterek şu ifadeleri kullandı: “2019 öncesinde, bugünden, döviz bazında en az yüzde 25-30 daha pahalıya su satıyorlardı. Hem de bütçe fazlası veriyordu İSKİ. Ne yapıyorlardı o parayla biliyor musunuz? Uydur kaydır yöntemlerle İBB'ye yolluyor, İBB bütçesinden de başkalarına aktarılıyordu ama yatırım yapmıyorlardı.
2019’dan önce, şu an yaptığımız bu işlerin maliyeti de döviz bazında, en az yüzde 50 daha ucuzdu. Bakın hem maliyet ucuz hem su pahalı; daha az iş yaptılar. Şimdi suyu daha ucuza satıyoruz. Maliyet, en az 2 katına çıkmış döviz bazında. Ama daha çok iş yapıyoruz. Nasıl? Mucize mi yapıyoruz biz? Hayır. Milletin parasını millet için harcıyoruz. Yaradan da bizim bütçemize verdikçe bereketini veriyor. İşin özü budur. Başka bir özü yoktur”
"Milletimiz bizi davet ediyor"
“Memleketin tamamının böyle bir yönetime acilen ihtiyacı vardır” diyen İmamoğlu şu ifadelerini kullandı: “Bunlar; emeklinin cebindeki paraya da göz dikti, dar gelirlinin cebindeki paraya da göz dikti. Ekonomimizi perişan etti.
O bakımdan milletimizin tamamının böyle yönetime, böyle akıldan, bilimden şaşmayan, milletin bütçesine gözü gibi bakan bir halkçı anlayışa acilen ihtiyacı vardır. Acilen ihtiyacı dediğim o işi, en yakın zamanda sandıkta milletimiz bugünün iktidarına yaşatacak ve onları evlerine yollayacak.
Bu, öylesine siyasi propaganda değildir. Bunun adı, net bir hedeftir. Bu hedef, milletimiz için artık gereklidir. Milletimiz, bizi davet ediyor. Bize, 31 Mart'ta büyük bir güç verdi.
Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. Her bir arkadaşım girmedik, gitmedik mahalle, ev bırakmayacak. Bunun başka bir yolu yok. ‘Ben oturayım, ben arkama yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım!’ Öyle yağma yok! Olmaz. ‘Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok.
Ne partili Ekrem'i yedirir ne millet Ekrem'i yedirir. O kadar net. Böyle çalışırsak, meseleye milletçe bir bütün bakmanın ahlakını ve erdemini taşırsak, göreceksiniz; Suriye'deki derinleşen sorunu da biz çözeceğiz, bu memleketin ekonomik sorununu da kalkınma sorununu da barışını da huzurunu da yoksulluk sorununu demokrasi, hak, hukuk, adalet sorunlarını da biz çözeceğiz. Buna hazırız. İşte tam da bu yoldan dönmeye hiç niyetimiz yok”
"Bu yatırımlar Ekrem İmamoğlu mutlu olsun diye yapılmıyor"
Geçmişte, Silivri özelinde ve İstanbul genelinde can kayıplarına da mal olan sel baskınlarının yaşandığına dikkat çeken İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Çok kötü görüntülere sebep olduğu birçok hususun artık Silivri'nin de İstanbul'un da gündeminden kalktığını görüyor olacağız” dedi. Hedeflerinin İstanbul’un her sokağında, mahallesinde sağlıklı ve güvenli bir altyapı inşası olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Amacımız, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmektir.
Modern ve sağlıklı bir şehirleşme modeli sunmak için gösterdiğimiz büyük çabanın en önemli sebebi de budur. Bazılarının anlamadığı, daha doğrusu anlamak istemediği tek şey şu: Tüm bu yatırımlar, insanlarımıza getirdiğimiz bu hizmetler, Ekrem İmamoğlu mutlu olsun diye yapılmıyor. Hepsi, şehrimizin iyiliği ve geleceğimizin, özellikle gelecek nesillerin mutluluğu için yapılıyor. Vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir hayata kavuşması için yapılıyor, İstanbulluların bu şehirde gönül rahatlığıyla yaşayabilmesi için yapılıyor”
"Hangi hane şu partili ya da hangi hane bu partili diye bir ayrım mümkün mü?"
Hizmetleri, parti ayrımı yapmaksızın, ihtiyaçlar doğrultusunda İstanbul’un her ilçesine eşit biçimde yaydıklarını ifade eden İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hangi hane CHP'li, hangi hane şu partili ya da hangi hane bu partili diye bir ayrım mümkün mü? Asla. Olması mümkün değil. İşte anlatamadığımız şey bu. Mesele, siyasetteki rekabeti, siyasetteki vatandaşa karşı yürüttüğümüz propagandayı birbirini kötüleyerek, birbirini karalayarak ya da yargıyı silah gibi kullanıp, birilerini yargı eliyle zapt etme gayretiyle değil, milletin gönlünü fethederek, milletin kalbine hitap ederek, insanların ihtiyaçlarını gidererek, o insanların ihtiyaçlarına karşılık iyi hizmetler ve güzel projeler hazırlayarak seçim kazanmak ya da insanların oyunu elde etme mücadelesi şeklinde yürütülmelidir.
İnsan ayırt etmemenin, siyaset üstü davranmanın en güzel örneklerinden biri Silivri'dir. Niye Silivri'dir? Silivri Belediye Başkanımız Bora Bey de Meclis üyesiydi. Yine birlikte Şafak Bey, daha önceki genel müdürümüzün olduğu dönemde de yine burada hizmetlerimiz vardı. Ve Bora Bey'den önce, Mart ayından önce burada Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanı vardı.
Allah şahittir; ne Silivri'de ne diğer bir başka ilçede, tek bir hizmetin ilçesini, mahallesini parti ayrımı yaparak hizmette öncelik demediğimize, milletimizin tamamını öncelik olarak kabul ettiğimize Yaradan şahittir. Milletin huzurunda tekrar ifade ediyorum. Hep öyle hizmet ettik.”
“MHP'yi bile kapı dışarı ettiler! Bu kadar ayrımcı bir kafa"
“İşte Çatalca Belediye Başkanımız burada. Açtı baktı ki, hesabına seçimden önce para gelmiş. Niye? Oradaki belediye daha fazla kampanya yapsın diye. Görülmüş bir şey değil yani, örtülü ödenekten, cumhurbaşkanlığından bir ilçe belediyesine para gelsin. 25 muhalefet belediyesi vardı İstanbul'da. Birisi MHP'li, 24’ü AK Partiliydi. 24 tane AK Partili belediyeye yolladılar, bir tane garibim Silivri, MHP'li belediye yollamadılar.
Onu bile ayırdılar. Bir kişiyi bile ayırdılar. Demediler ki, ‘Aynı ittifakız, ona verelim!’ Ona bile vermediler, 25’ine yolladılar. Dedim ki; ‘Yahu bir daha bakın, belki yollanmıştır.’ Baktılar, yok. Yollamadılar. Bu kadar ayrımcı bir kafa. Yani MHP'liyi bile kapı dışarı ettiler bak! MHP'yi bile kapı dışarı ettiler! Ama biz, hizmette insanımızı ayırmayız. Ayırmayız, ayırmayacağız. Onun için, onlar, 25 belediyeden 13’e düştü; biz, 14 belediyeden 26’ya çıktık.
Hatta 30’un üzerindeki belediyede de Büyükşehir Belediyesi olarak birinci parti çıktık. Biraz daha erken davransaydık, biraz daha hızlı olsaydık 30’un üstünde ilçe belediyemiz de olurdu. Allah'ın izniyle o da olacak. Çünkü görüyorum ki, mevcut iktidarın kafası ve zihniyeti değişmemiş.
Hala partizanlıkla yönetim yürütme gayreti gösteriyorlar. Birkaç iyileşme gösteren yönetimleri var. Zarar vermemek için, onlara bazen teşekkür bile edemiyorum. Etsem, onların da canını yakacaklar; kendi insanları. Teşekkür edemiyorum. Etmesem bir türlü, etmesem bir türlü yani. Bu olmaz.”
_____________________________________________________________________________________________________