T24 Haber Merkezi
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB)Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği'nin Suriye'yi ziyaret edeceğini açıkladı. İmamoğlu, ziyaretin iki ülke şehirleri arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi ve sürdürülebilir iş birliği sağlamayı amaçladığını belirtti. Ayrıca, SGK prim borçlarından kaynaklanan mali zorluklar ve haciz işlemleri nedeniyle belediyeler üzerinde oluşan baskıya dikkat çekti.
Ekrem İmamoğlu, Ankara’da düzenlenen TBB Encümen Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ülke gündemindeki belediyelerin SGK borçları konusu ile sığınmacı meselesini değerlendiren İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği olarak kısa zamanda Suriye’ye bir heyet göndereceklerini duyurdu. Aynı zamanda, suikast sonucu hayatını kaybeden Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’i de ağırlayan İmamoğlu, adalet arayışına destek mesajı verdi.
“SGK kesintileri haksız ve keyfi”
Toplantı sonrası konuşan İmamoğlu, özellikle muhalefet partili belediyeler üzerindeki SGK borçları gerekçe gösterilerek haciz ve kesintilerin yapılmasını eleştirdi. SGK prim borçlarının, kurumun toplam gelir kalemlerinin yalnızca yüzde 2,7’sine denk düştüğünü söyleyen İmamoğlu, “Hükümet neredeyse bütün sıkıntılarını belediyelerin SGK borçlarına bağlamaya çalışıyor. Bize ‘silkeleyin’ der gibi bir tavır var. Devlet, kendi kurumunu silkelemez; yardımcı olur, çözüm üretir” dedi.
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir önceki ay ödeneğinden habersizce 1,1 milyar TL’lik bir kesinti yapıldığını da hatırlatarak, “Belediyelerin ödeneklerinden aniden büyük miktarda kesinti yapmak, hizmetleri aksatmaya yönelik adaletsiz bir uygulama” ifadelerini kullandı.
“TBB heyeti Suriye yolcusu"
Sığınmacı konusuna geniş yer veren İmamoğlu, yerel yönetimlerin Suriyeli sığınmacıların gönüllü ve onurlu geri dönüşüne katkı sunması gerektiğine inandığını belirtti. “TBB olarak başta Şam olmak üzere, savaştan büyük zarar görmüş şehirlerin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek istiyoruz. İki ülke arasındaki belediyecilik iş birliğini yeniden tesis etmeyi, sürdürülebilir temellere oturtmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı ve Şam Büyükelçiliği ile koordinasyon halinde olduklarını aktaran İmamoğlu, “Umarım kısa zamanda bu girişimimiz olumlu sonuçlanır ve belediyelerimizin deneyimini komşu ülkemizdeki yerel yönetimlerle paylaşırız” şeklinde konuştu.
Suriye’de barış ve istikrarın sağlanmasının, Türkiye’deki sığınmacı sorununun temel çözümü olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Savaşın yaralarını sarmak, komşumuzun yeniden ayağa kalkmasına destek olmak hem insanı hem de diplomatik bir görevdir. Sığınmacıların kendi vatanlarına onurlu ve gönüllü şekilde dönebilmeleri için tüm yerel yönetimler olarak elimizi taşın altına koyacağız” dedi.
“Sosyal yardımlar artacak”
İmamoğlu, Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar nedeniyle belediyelere artan sosyal yardım taleplerine de dikkat çekti. İstanbul özelinde sosyal yardım başvurularının bir senede iki kat artarak 1,7 milyon aileye ulaştığını belirten İmamoğlu, “Çok yönlü bir yoksullaşma ortamındayız. Biz, ‘Dayanışmacı ve Halkçı Belediyecilik’ anlayışıyla elimizdeki tüm imkanları zorlayarak sosyal yardım bütçelerimizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
“Kayyum uygulamaları demokrasiye gölge düşürüyor”
İmamoğlu, son dönemde pek çok belediyeye yapılan kayyum atamalarını eleştirerek, “Merkezi iktidar, yerelde muhalefet konumuna geçtiğini hazmedemiyor. Bu da demokrasiye gölge düşürüyor. Kayyumlar, seçilmiş belediye başkanlarının iradesini hiçe sayıyor ve sandıktan çıkan sonucu yok sayıyor” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, 2025 yılında ülkenin gerçek demokratik değerlere kavuşmasını dileyerek, kayyum uygulamalarına ve hukuka aykırı tutuklamalara son verilmesini istedi.
“Silkeleme” eleştirisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'li belediyelere yönelik “silkeleme” talimatını sert bir dille eleştiren İmamoğlu, “Devlet kendi kurumuna böyle bir yaklaşım sergilemez. Belediye de anayasal bir kurumdur. Borç, haciz gibi konularla ilgili hep birlikte konuşur, çözüm üretiriz. Ama belediyeleri hedef alıp, ‘Üzerlerine çökün, silkeleyin’ gibi ifadeler kullanmak, demokrasiyi ve kurumsal yönetim anlayışını zedeler” diye konuştu.
“Ayşe Ateş’in Yanındayız”
Gazeteciler, suikasta uğrayan akademisyen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in kendisiyle yaptığı görüşmeyi de sordu. İmamoğlu, “Ayşe Hanım’la daha önce telefonda görüşmüştük. Bugün yüz yüze görüşmek nasip oldu. Çok derin bir adaletsizlik yaşadığına inanıyoruz. Kendisine sonsuz desteğimizi ifade ettik” sözleriyle, aileye manevi desteğini sürdüreceklerini belirtti.
Yerel yönetimlerin daha adil ve eşit hizmet verebilmesi için hükümete çağrıda bulunan İmamoğlu, “Merkezi iktidarın bize karşı aldığı siyasi ve ekonomik tedbirler, aslında millete hizmete sekte vuruyor. Demokrasiyi güçlendirmek için birlikte çalışmak zorundayız” dedi. İmamoğlu, 2024 yılını geride bırakırken, 2025’te kayyum uygulamaları ve hukuka aykırı cezaevinde tutuklamaların son bulacağı, gerçek demokratik değerlere kavuşulacağı bir Türkiye temenni ettiğini de sözlerine ekledi.