İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da görev yapan başkonsoloslarla bir araya geldi. İstanbul’daki belediyecilik modelinin ‘demokrasi, adalet ve yatırım’ üzerinde yükseldiğini belirten İmamoğlu, “2023 seçimleri Türkiye için bir dönüm noktası olacak. Yaklaşan seçimlerde vatandaşlarımız önemli bir karar verecek. Bu karar, 200 yılı aşkın bir süredir hukukun üstünlüğü, adalet ve demokrasi mücadelelerine sahne olan bu coğrafyada yeni başlangıçlara neden olacak. Biz, bu coğrafyada barışın, kardeşliğin, toplumsal birliğin ve demokrasinin kazanması için elimizden gelen tüm güçle çalışacağız. Ve inanıyorum ki tüm dünyaya ilham kaynağı olacak bir sonucu ve demokrasi şölenini birlikte kutlayacağız" dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da görev yapan başkonsoloslar ile bugün Beşiktaş Kuruçeşme’deki kahvaltı programında bir araya gelerek yıl sonu değerlendirmesi yaptı. Geleneksel olarak her yıl düzenlenen toplantı, pandemi nedeniyle iki yıldır yapılamıyordu. İngiltere, Amerika, Kanada, Rusya, İsveç, Avrupa Birliği ve Balkan ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülkenin başkonsoloslarının katıldığı toplantıda “dostluk ve dayanışma” vurgusu yapıldı. Burada konuşan Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:
2023’te yüzüncü yılını kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, bizim unutulmaz önderimiz Atatürk, bu ülkenin geleceğine dair iyimserliğini şu sözlerle ifade etmişti: ‘Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileriye gideceğiz.’ Bu sözler, aslında her türlü toplumsal ilerlemenin temel dinamiğini de ortaya koyuyor: Daima milletin sevgi ve güvenine dayanmak, güç ve meşruiyeti milletten almak. Dünya için de aynı şeyi söyleyebiliriz rahatlıkla. İstanbul’da inşa ettiğimiz belediyecilik modeli üç kavram üzerinde yükseliyor: Demokrasi, adalet ve yatırım. Demokrasi çünkü, yerel demokrasi, bir arada yaşamanın ahlaki ve manevi çimentosudur. İnsani gelişmenin ve yaşam kalitesinin yapıtaşıdır. Adalet çünkü, bir şehirde sürdürebilir şekilde huzuru, barışı ve dayanışmayı sağlamanın tek yoludur. Yatırım çünkü, bir şehirdeki toplumsal ve ekonomik kalkınmanın itici gücüdür ve mutlaka insani, çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir perspektife sahip olmalıdır. İstanbul’u adil, yeşil ve yaratıcı bir kent yapma hedefimize ancak daha fazla demokrasi, daha fazla sosyal adalet ve daha fazla yatırımla ulaşabiliriz.
Yatırım, İstanbul’u her alanda daha da güçlü bir cazibe merkezine dönüştürmenin aracıdır
İBB’nin tüm yatırımlarını akılcı, şeffaf, katılımcı bir şekilde sadece kamu yararını gözetilerek yapıyoruz. Yatırım, bizim için, İstanbul’un yaratıcılık ve yenilikçilik ekosistemini güçlendirmenin bir aracıdır. İstanbul’un doğal, tarihi ve kültürel değerlerini destekleyerek ve koruyarak artırmanın bir aracıdır. İstanbul’un yerel değerlerinin çeşitliliğini, renkliliğini ve kapsayıcılığını artırarak ulusal ve uluslararası zeminlerde emsal gösterilmesini sağlamanın bir aracıdır. İstanbul’u her alanda daha da güçlü bir cazibe merkezine dönüştürmenin aracıdır.
"Bütçemizi iki katına çıkardık"
Tüm olumsuz ekonomik şartlara rağmen İBB bütçesi, bereketli bir bütçe. Tam da bu nedenle 2023 yatırım bütçemizi, 2022 yılına kıyasla yüzde 99 oranında artırarak iki katına çıkardık. Yeşil çözümü sağlamanın peşindeyiz. Yeşil çözüm, ekosistemin dengesini gözeten, yeşil büyümeyi hedefleyen, çevresel sürdürülebilirliği esas alan, iklim değişikliği ile mücadeleyi önceleyen ekonomi politikalarının uygulanmasıyla sağlanabilir. Büyüme politikalarımızın Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı esas alması ve buna uyum sağlaması gerektiğine inanıyoruz. Bizim ‘Adil İstanbul’ vizyonumuz, öncelikle bu şehrin tüm imkanlarının 16 milyon İstanbulluya eşit ve adil dağıtılmasına; eğitim, sağlık, kültür, barınma, gıda hakkı gibi temel hakların güvence altına alınmasına dayalıdır. Bu yolda çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Daha fazla demokrasi, daha fazla adalet ve daha fazla yatırımla İstanbul 2050 vizyonunu gerçekleştirmeye doğru her yıl büyük adımlarla ilerliyoruz.
2023 seçimleri Türkiye için bir dönüm noktası olacak. Yaklaşan seçimlerde vatandaşlarımız önemli bir karar verecek. Bu karar, 200 yılı aşkın bir süredir hukukun üstünlüğü, adalet ve demokrasi mücadelelerine sahne olan bu coğrafyada yeni başlangıçlara neden olacak. Biz, bu coğrafyada barışın, kardeşliğin, toplumsal birliğin ve demokrasinin kazanması için elimizden gelen tüm güçle çalışacağız. Ve inanıyorum ki tüm dünyaya ilham kaynağı olacak bir sonucu ve demokrasi şölenini birlikte kutlayacağız.
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde düzenlenen bombalı saldırı, sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı endişeye sürükledi. Terör gerçeğine rağmen bu şehirde insanlar, teröristlerin emellerine geçit vermek ve günlük hayatlarını özgürce sürdürme haklarından vazgeçmek istemiyor. Aynen diğer metropollerde yaşayan insanlar gibi. Terör sorunu, göç ve mülteci sorunları ve çevre sorunu gibi pek çok konuda, ülkeler ve toplumlar arası iş birliğini geliştirmenin bizi çok daha hızlı ve doğru bir şekilde hedefe götüreceğini gayet iyi biliyoruz. Bu maksatla kentler arasında kurduğumuz bölgesel iş birliği ve dayanışma ağımız B40’ın kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl geçmeden iki katı kadar büyümüş olmasından duyduğum memnuniyeti de dile getirmek isterim. 23 şehrin inisiyatifiyle geçen yılın kasım ayında kurulan B40 ağındaki ülke sayısının yeni katılımlarla 50’nin üzerine çıkacak.” (ANKA)