Zaman gazetesinin Cumhurbaşkanlığı muhabirlerinden Emre Soncan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü'nde geçirdiği 7 yılın perde arkasını kaleme aldı.
Zaman'dan Koray Tekin'in haberine göre, 2012'nin Ocak ayında İnternet andıcı soruşturmasında ifade veren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un örgüt yöneticisi olmak ve darbe teşebbüsünde bulunmak suçlamasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı. Başbuğ'un tutuklanmasına dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan sert tepki göstermiş ve eski Genelkurmay Başkanı'nın tutuksuz yargılanması gerektiğini savunmuştu. Abdullah Gül de benzer düşüncedeydi. Soncan'ın kitabında yer alan iddialara göre, kameralar önünde Erdoğan'a destek çıkan Gül, aslında Başbakan'ın ne düşündüğünü biliyordu. Kitapta, "Gül'ün Erdoğan'ın Başbuğ'un tutuklanmasını işittiği ve kapalı kapılar arkasında bu yönde cümleler sarf ettiği, ve bu bilgilerin Erdoğan'ın kulağına geldiği; Gül'ün de yakın çevresine Başbakanın samimiyetsiz davrandığını söylediği" öne sürüldü.
Gazeteci Emre Soncan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün Çankaya Köşkü'nde geçirdiği 7 yılın perde arkasını kaleme aldı. Elhamra Yayınları'ndan çıkan “Araf'ta 7 Yıl” isimli kitapta, Köşk yıllarının perde arkasına ilişkin dikkat çeken anekdotlar yer alıyor.
Kitapta öne çıkan diğer bölümler ise şöyle:
'Teröriste terörist diyemez olduk'
Cumhurbaşkanı Gül, 2009'da söylediği ‘İyi şeyler olacak' sözüyle aslında ‘çözüm süreci'nin fitilini ateşleyen isimler arasında başı çekmişti. Genel olarak süreç boyunca, hükümetle paralel bir yol izlemişti. Zaman zaman ise tedirginlikler yaşamıştı. Örgütün, Başbakan Erdoğan'ın naif tabiriyle ‘şımarması', özellikle hükümete yakın medya tarafından PKK'ya giydirilen dokunulmazlık zırhı, Gül'ü de rahatsız etti. Kitapta yer alan bilgilere göre, bir gün dar kapsamlı bir toplantıda ağzından şu sözler döküldü: “Teröriste, terörist diyemez olduk.”
'MİT ve Köşk arasında koruma krizi'
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, Cumhurbaşkanı Gül'ün davetlisi olarak, 27 Eylül 2012'de Türkiye'ye geldi. Gül ve Erdoğan ile görüşen Kırgız lider Daha sonra ise tatil için Antalya'ya geçti. Bu süreçte ilginç bir kriz yaşandı. Hükümet Atambayev ve bir işadamı arkadaşının koruması için MİT'e talimat verdi. MİT yetkilileri de soluğu havalimanında aldı. Fakat aynı zamanda Köşk'ün korumaları a oradaydı. Protokol kuralları gereği, korumanın kendilerinde olduğunu söylediler. MİT görevlileri ikna olmadı. Sinirler gerildi. Amerikan filmlerindeki FBI-CIA arasındaki gerilimin bir benzeri Köşk korumaları ve MİT arasında yaşanıyordu. Bir telefon trafiğinin ardından sorun çözüldü. Atambayev'in korumasını Köşk aldı. MİT yetkilileri ise Yenimahalle'nin yolunu tuttu.
'Sağır olacağını öğrenince ameliyata razı oldu'
Gül'ün kulağındaki sorun devam ediyordu. Fakat ameliyat olmaya bir türlü razı olmuyordu. En sonunda İngiltere'de meslek hayatına devam eden ve alanında otorite sayılan Pakistan doğumlu Müslüman bir doktor olan Shkeel Saeed'e ulaşıldı. Doktor birkaç kez Ankara'ya geldi ve Gül'ü muayene etti. Son tetkikte ise şu çarpıcı cümleyi kurdu: “Bu ameliyatı olmazsanız duyma yetinizi tamamen kaybedebilirsiniz”. Bu keskin ifade Gül çiftini ikna etmek için yeterli oldu. Ameliyatı bir Türk doktorun yapılması noktasında görüş birliğine varıldı. Pakistanlı doktor da operasyon ekibinde yer alacaktı. Ameliyat yeri olarak Maslak Acıbadem Hastanesi, kritik operasyonu yapacak isim olarak ise Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt belirlendi. Gül, 6 Temmuz Cumartesi günü sabah saat 04.30 sularında hastaneye getirildi. Önce sabah namazını kıldı. Ardından, belki de siyasi geleceğini derinden etkileyecek ameliyat için bıçak altına yattı. Çünkü Ankara'da çeşitli mahfillerde Gül'ün sağlık sorunları nedeniyle siyasete devam edemeyeceği yüksek sesle dillendirilmeye başlanmıştı. Hatta AKP içinden bazı isimler, Gül'ün arkasından ‘sağır' yakıştırmalarında bulunuyor, Cumhurbaşkanı da bu isimleri not ediyordu. Ameliyata çok başarılı geçti. Gül'ün sol kulağına ‘koklear implant' yerleştirildi.
Org. Özel'in eşi ve Hayrünnisa Hanım arasında ilginç diyalog
2012'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, asker Köşk boykotunu sona erdirdi. Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel ve kuvvet komutanları Çankaya'ya gelerek resepsiyona katıldı ve Hayrünnisa Hanım'ın elini sıktı. Böylece çağdışı bir uygulama tarihe karışmış oldu. Resepsiyonun ardından, Genelkurmay başkanı Org. Necdet Özel'in eşi Kamuran Özel, Hayrünnisa Hanım'ı arayarak misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti. Hayrünnisa Hanım ise “5 yıldır niye katılmıyordunuz' diye hafif yollu bir sitemde bulundu. Kamuran Hanım'ın cevabı ise şöyle oldu: “Biliyorsunuz efendim, o dönem bizimle ilgili değil."