Gündem
BBC Türkçe

İlk kez bir belediyesine kayyum atanan CHP, bundan sonra ne yapacak?

CHP'li yetkililer, partiye yönelik bir suç isnadı olmadığını ve belediye başkanının Belediye Meclisi'ndeki seçimle belirlenmesi gerektiğini düşünüyor

19 Aralık 2019 06:45

Ayşe Sayın

CHP'li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz'un, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üst düzey yöneticileri ile telefon görüşmeleri yaptığı" gerekçesiyle tutuklanmasının ardından İzmir Valiliği, Oğuz'un yerine Urla Belediye Başkanlığı'na kayyum atadı.

Valilik, kayyum olarak Urla Kaymakamı, Önder Can'ı görevlendirdi.

Böylece, 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana, kazandığı 31 belediyesine kayyum atanan HDP'den sonra, parlamentodaki en çok sandalyeye sahip olan muhalefet partisi CHP'li bir belediyeye de ilk kez kayyum atanmış oldu.

Kayyum kararının ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve parti yöneticilerinin katılımıyla Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında dün genel merkezde yapılan toplantıda, kayyuma itiraz edilerek, Oğuz'un yerine, belediye meclisinden seçilecek bir ismin atanmasının sağlanması için hukuki süreçlerin başlatılması kararlaştırıldı.

İçişleri Bakanlığı, 18 Aralık sabahı HDP'li Muş Bulanık Belediye Başkanı Adnan Topçu, Bulanık Erentepe Belediye Başkanı Dilaver Kesik ile Varto Belediye Belediye Başkanı Ülkü Karaarslan Baytaş'ı "terör örgütüne üye olma" suçlaması, CHP'li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz'u da "FETÖ Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan yürütülen soruşturması kapsamında" tutuklanması nedeniyle görevden aldı, ardından da belediyelere kayyum atandı.

Bu kararla ilk kez CHP'li bir belediye başkanının yerine kayyum atanmış oldu.

Daha önce de CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, 6 Aralık 2017'de, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar da 4 Ocak 2018'de görevden uzaklaştırılmış, yerlerine belediye meclisinde yapılan oylamayla seçilen isimler başkan vekili olarak atanmıştı.

Genel merkezde Urla Zirvesi

Oğuz'un yerine Urla Belediyesi'ne kayyum atanmasından sonra CHP Genel Merkezi'nde de olağanüstü hareketlilik yaşandı.

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Tataristan gezisini yarıda keserek, İzmir il Başkanı Deniz Yücel ile birlikte Ankara'ya geldi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İl Başkanı Deniz Yücel, Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Tuncay Özkan, Muharrem Erkek ve İzmir Milletvekilleri Murat Bakan, Sevda Erdan Kılıç'ın katılımıyla parti genel merkezinde toplantı yapıldı.

Edinilen bilgiye göre bu kapsamda, sürecin izlenmesi için hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İzmir Milletvekilleri Murat Bakan ve Sevda Erdan Kılıç ile İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in içinde yer aldığı bir komisyon oluşturuldu.

Toplantıda, İl Başkanı Yücel'in, Oğuz hakkındaki soruşturma ve kayyum ataması ile ilgili bilgi sunduğu kaydedildi.

Edinilen bilgiye göre toplantıda, Oğuz hakkındaki soruşturmanın, belediye başkanlığı dönemi öncesini kapsadığı, belediye başkanlığı dönemindeki uygulamaları ve CHP'ye yönelik suç isnatı olmadığı değerlendirmesi yapıldı.

Hukukçu parti yöneticileri ve milletvekilleri, belediyeye kayyum atanması yerine, belediye meclisinin toplanarak yeni başkan vekilini seçmesi gerektiği ve bundan sonraki eylem planının da buna göre oluşturulması benimsendi.

CHP yönetimi bu kapsamda kayyum atamasına da itiraz yollarının araştırılması ve gerekli temasların yapılmasını kararlaştırdı.

Özkan: Belediye Meclisi'nde seçim yapılmalı

Urla Belediyesi'ne kayyum atanması kararını BBC Türkçe'ye değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, kayyum atamasını "Demokrasiye karşı büyük bir darbe olarak değerlendiriyoruz. Kayyumu asla içimize sindiremeyiz, İzmir'in demokratik hayatına yönelik darbe, mutluluğuna kast etme olarak değerlendiririz" sözleriyle değerlendirdi.

Gerek Oğuz hakkındaki soruşturma, gerekse kayyum ataması ile ilgili hukuki süreçleri izlemek üzere hukukçu milletvekillerinden 4 kişilik bir komisyon oluşturduklarını belirten Özkan, kayyum atamasına karşı hukuki girişimleri olacağını ifade etti.

Belediye başkanlarının haklarındaki iddialar nedeniyle yargılanabileceğini, ancak esas olanın "tutuksuz yargılama" olduğunu ifade eden Özkan, İçişleri Bakanlığı'nı da "kayyum kararından dönmeye" çağırdı. Özkan, şu görüşleri dile getirdi:

"Partimizle ilgili herhangi bir suçlama yok, belediye ile ilgili suçlama yok, belediye kaynaklarının kullandırılması diye bir suçlama yok. Burada kayyum ataması çok yanlıştır. Belediye meclisimizin içinden başkan vekilinin seçilmesine olanak tanınmalıdır. Kayyum ataması, İzmir'in demokrasisine yakışmamıştır. İçişleri Bakanlığı bunu değerlendirip, mutlaka ve mutlaka bunu seçimli demokrasiye, halkın oyuna saygı gösterecek şekilde, belediye meclis üyelerine seçim yaptırmalıdır.

"Belediye başkanları yargılanabilir, hatta tutuklanabilir ama biz tutuksuz yargılama esas olmalı, hızlı ve adil yargılanmalıdır diyoruz. Bu yargılama politize edilmemelidir. Ama kayyum ataması demokrasiye darbedir, bu darbeden dönülmesinin yolu da belediye meclisi içinden seçim yapılmasıdır."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: Abdestimizden şüphemiz yok

CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da şu anda hukuki süreçlerin izlendiğini ve gerekli itirazların yapılacağını söyledi.

Torun bu kapsamda Oğuz'un tutukluluğuna itiraz edilmesinin kararlaştırıldığını ifade etti.

Oğuz'un belediye başkanlığına aday olduğunu, 9 aydır da seçilmiş belediye başkanı olarak görev yaptığına dikkat çeken Torun, "Niye şimdi görevden alıyorlar, madem hakkında bir suç şüphesi vardı, neden bunca zaman beklendi, o nedenle manidardır. AKP, kendi FETÖ'cü belediye başkanlarını ağlatarak istifa ettirdi, haklarında hiçbir işlem yapmadı. Ama muhalefet partili belediyelere kayyum atıyor, kayyum ataması kabul edilemez. Bizim parti olarak abdestimizden şüphemiz yok" görüşünü dile getirdi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir